• sizi aptal yerine koyması
    siz aptal yerine konulurken seyirci kalması
    sözlerinin ve davranışlarının tutarsız olması
    egosunun kalbindeki sevgiden büyük olması
  • karsiniza gecip baskalari hakkinda atip tutmasi ve arkasindan atip tuttugu kisilerle yuzunuze baka baka kanka olmasi.

    sizin de arkanizdan atip tutuyordur kesin.
  • bir arkadaşımız "akraba olması" demiş. bu konuya örnek olsun diye bir arkadaşımın yaşadığını anlatayım.

    arkadaşımın annesi, babası, kendisi ve kız kardeşi adeta pırlanta gibi insanlar. yıllardır tanırım. arkadaşımın bir dayısı var şerefsizin önde gideni. yıllardır bizimkinin babasına laf sokmalar, hor görmeler, üstüne gitmeler 30 yıldır bitmek bilmiyor. ancak dedim ya babası harika bir insan eeşi üzülecek diye sesini çıkarmıyor.

    arkadaşım evlendi, dayısı ve ailesi hayırlı olsuna geliyor. arkadaşımın eşi de kendi gibi hem güzel hem dünya tatlısı. arkadaşımın anne ve babası da evde. dayısı geliyor, tabii durmuyor. hayırlı olsuna gelmişler ama evdeki koltuklardan giriyor, gelinin boyu da kısaymıştan çıkıyor.

    tam bu muhabbetleri yaparken dayı bizim 2.00m boyundaki arkadaş ayağa kalkıyor ve direk "siktir git" diyor. tabii evde herkes şokta. dayı ilk anda anlayamıyor. nasıl filan diyor. bizimki dayısını tutuyor kapıya kadar kolundan çeke çeke götürüyor. ayakkabılarını da kendisini de yengesini de dışarı sallıyor. siktir git bir daha da ne bize ne babamların evine gelme diyor.

    kapıyı kapatıyorlar. içeri dönüyorlar. annesi şaşkın tabii ama bir şey de demiyor çünkü biliyor kardeşinin ne pezevenk olduğunu.

    tabii arkadaşım bunu anlatırken ben soruyorum baban ne yaptı, sonra ne yaptınız diyorum. arkadaşım cevaplıyor:

    babam yanıma geldi, alnımdan öptü, benim otuz yıldır her seferinde yapmak istediğimi sen yaptın, sağol oğlum diyor.

    sonra bizim arkadaş oturup babasıyla rakı içiyor. canlkarını yediklerim.
  • istisnasız her zman kendi dertlerini anlatması ota boka ağlamasi siz derdinizi anlatmaya kalkinca onemsememesi konuyu değismesi. tek insan sensin sanki bu sehirde. manyak karı ya.
  • aslında çok kolay hayatımdan insan çıkaramam ama şöyle oldu

    çocukluk arkadaşım telefonla çok sık görüşürdük yalnızca yaz aylarında yan yana gelebilirdik. biraz patavatsızdı ama son zamanlarda iyice zıvanadan çıkmıştı.

    genellikle bar çıkışı gecenin bir yarısı eve dönerken ( ya da normal bir saat eve giderken yolda köpek varsa ve etrafta kimse yoksa ) arar uykumu böler beni konuşmaya mecbur eder sonra " ben eve geldim. " deyip bir sağ ol bile demeden telefonu suratıma kapatırdı. bu bence bir insanla ilişkinizi kesmek için yeterli bir neden olabilir ama biz eski dostuz.

    sürekli yalnızlıktan şikayet ediyordu ( hangimiz etmiyoruz ki ) bir gün yine aradı çok sinirliydi ve

    - ya bi adam var yazıp duruyor. neyine güveniyor anlamıyorum ki. hadi sen olsan neyse de... ( burdan sonrasını pek dinlemedim. sen olsan derken ya kendini çok ciddiye aldı ya da beni çok hafife.) ( bu benim ondan biraz uzaklaşmama neden oldu.)

    sonra birgün benim konuşmaya ihtiyacım oldu hep o beni esir alacak değil ya aradım. olanları anlattım ( o zaman hayatımda biri vardı benden annesine bahsetmişti annesi de ona " oğlum o boşanmış aile çocuğu onun aile kavramı olmaz." demişti ve bu beni çok üzmüştü. gerçekten çok üzüldüm yani. birine anlatmak istedim.) aldığım cevap

    - hahahaha ay gerçekten öyle mi demiş ya aslında annenle babanın hiç evlenmediğini duysaydı.

    ( destek olmadığı gibi arkadan yaptıkları dedikoduları asılsız pis iftiralarını da ağzından kaçırmış oldu.)

    resmen koyunda beslenen yılan. bence bu nedenler çok bile.
  • sil gitsin...

    1- sen aramayı, yazmayı bıraktığın an bakarsın ki o aramıyor, yazmiyor.
    bütün ilişkiyi sen devam ettiriyorsun.

    2- bir insandan bir şey öğrenemiyorsan, o insan gereksizdir.

    3- başkalarının sırlarını sana anlatan senin sırlarını da başkalarına anlatır.

    4- tartışmayı bilmeyen, dinlemeyen kendi fikrini dayatan insanla konuşacak bir şeyin yok.

    5- "yoğunum" kelimesini ağzına sakız etmiş, sürekli zamansızlıktan dem vuranı,

    6- "ben buyum" deyip sıyrılan insanla asla anlaşamayacaksın.

    7- saatlerce kendi derdini anlatıp durur, bencillikten burnunun ucunu görmez.

    8- ne yaparsan yap gülmez. bazıları mutsuzluktan beslenir.

    9- senden alır, alır, alır.... vermeye gelince beklentisiz sevgiden dem vurur.
    değer veriyorsan değer görmelisin. aksi aptallıktır...

    10- kendi yapamadığı için senin başarılarını küçümser.
    hatta dürüstlük adı altında kıskançlığını kusar.
    sıkma canını, onun derdi kendi acizliğiyle.

    11- hayallerini dinlemeyenleri, acını ve mutluluğunu paylaşmayanları....
  • megaholdings çalışanı olması.
  • kendini beğenmiş , züppe olmak , ikiyüzlü , riyakar , yüksek ego , aşırı özgüven , ukalalık , kendini bilmezlik , patavatsızlık , cehalet , dikkafalılık.. saydıklarınızın hepsi kendi içimizdekiler olan küme.
  • yanınızdayken enerjinizin azaldigini hissetmeniz.
  • öncelikle olay ilişik kesme aşamasına gelmeden önceki sinyalleri maddeler halinde sıralayalım;

    -tanıştığınız andan itibaren çok hızlı bir şekilde kendisini sizin hayatınıza dahil etmesi. (durmadan aramak, durmadan plan yapmak, eğer mesafeler yakınsa her allah'ın günü görüşmek vb.) bu noktada bir adım geri çekilip düşünmek lazım; "yeni kurban siz olabilirsiniz!"

    -etrafında arkadaş olarak görüştüğü çok az insan olması ve bu insanları kendinden yaş olarak oldukça küçük insanlardan seçmesi. minimum 2-3 yaş, minimum bu, yoksa son dönemlerde 7-8 yaşa kadar yolu olduğunu bizzat gördüm, bahsettiğim kişi 25 yaşındaydı bu arada. buradan anlamamız gereken şey karşımızdaki insanın kendini diğer insanlardan zeka, birikim, olgunluk ve benzeri konularda üstün hissetme egosuna sahip olduğu.

    -bir dönem çok yakın olduğu arkadaşlarının tamamına yakınıyla bir şekilde ilişkisinin bitmiş olması, nedenini sorduğunuzda "ben kimseyi bırakmam, bir şekilde gittiler." şeklinde üstü kapalı cevaplar vermesi. ve bu " bir şekilde gitmeleri" lafı gerçekten çok önemli bir detay, tanıdıkça ne kadar çekilmez, zor bir insan olduğunu anlamanız yüksek ihtimal. "ben kimseyi bırakmam" lafı ise sadece size güven telkin etmek için söylenen bir aldatmaca. kendisi gitmez tabi ki, çünkü resmen arkanıza bile bakmadan kaçırtır sizi.

    -sıradaki maddeyi bir örnekle açıklamak istiyorum;
    mesela siz gündüzleri deli gibi çalışıyorsunuz, yorgunsunuz, ama bir taraftan da bu kişi sizi avucunun içine almış durumda. işten çıkışta her gün buluşuyorsunuz, bu bir eğlence olmanın yanında aynı zamanda işe gitmek gibi bir rutin olmuş sizin için. yorgunluktan gözleriniz kapanıyor falan o derece. ama yine de buluşuyorsunuz, sadece o'nun istediği, planladığı şeyleri yapıyorsunuz, ama siz farkında bile değilsiniz durumun. ama bu kişimiz siz resmen yorgunluktan bayılır halde sizi sürüklerken, aynı anda da atıyorum evlere dağıldığınız zaman mesaj atıyor; "canım hemen yat dinlen, ben çok üzülüyorum, yoruluyorsun." falan diyorsa aman aman. maddeyi de şu şekilde açıklayabiliriz bu durumda; eğer ki size kendi isteklerini bencilce yaptırırken bir taraftan da sizi düşünüyor, önemsiyor mesajı veriyorsa direkt kaçın. karşınızdaki cidden hem bencil hem de zeki, ve evet siz de biraz aptalsınız ama neyse konumuz o değil.

    -mesela bir arkadaş grubunun içindesiniz, ve bu grubun içinde sırf kendi paranoyalarından dolayı sizden nefret eden biri var. durmadan sizi darlıyor, laf sokuyor vs. ve siz bu kişiye tepkinizi koyduğunuzda ya da koymak istediğinizde bu arkadaşınız olan kişi "aman ortam bozulmasın, aman sıkıntı olmasın." tripleriyle beyninizi yıkıyorsa, karakterinizden ödün vermeye başlamışsınız demektir. ve başka bir gün başka bir arkadaşınızdan bu paranoyaları olan kişinin sizle alakalı ciddi ciddi sayıp sövdüğünü ve arkadaşınız olan kişinin de bundan haberi olduğu halde size tek kelime söylemediğini aksine ikinizi aynı ortama soktuğunu öğrenirseniz geçmiş olsun, siz artık tam anlamıyla bir piyonsunuz.

    -diğer arkadaşlarınızla ilişkinizin gözle görülür biçimde azalması bir diğer husus. çünkü sözde arkadaşınız olan kişi sadece kendi arkadaşlarıyla görüşen, sizi de sadece kendi arkadaşlarıyla görüştüren, sizin arkadaşlarınızla görüşmemek için durmadan bahaneler bulan bir tip olabilir. bunun sebebi de girdiği ortamın yıldızı olma durumudur. herkesin onunla ilgilenmesi hırsıdır. çünkü geçmişten gelen çok sağlam kuyruk acıları, kompleksleri vardır.

    -mesela günlük konuşma esnasında "benim" kelimesini kullanıyorsa bu da sıkıntılı bir durumdur. benim evim, benim arkadaşım, benim arabam, benim bilmem neyim gibi. ve aslında çoğu da onun değildir, maddi olanlar özellikle. şöyle izah etmek istiyorum bu durumu, bu kişi her muhabbetinde arabasını kendi aldığını söylüyorsa, açıklama olarak da babasının işyerinde 1 sene düzenli çalışarak para kazandığını söylüyorsa (ki yalan) ama başka bir konuşmada babasıyla okul mevzusu yüzünden araları bozulursa siz; "en kötü ne olabilir?" diye sorduğunuz zaman, "işte arabayı falan alır altımdan" diyorsa, o araba zaten onun çalışıp kazanıp aldığı bir araba değildir, babasının altına verdiği arabadır. ama o herkese, her muhabbette çalışıp, kazanarak aldığını anlatır. çünkü kendisini eksik hisseder, bir şekilde tamamlamak ister. bu mesela "nereli" olduğu konusunda da böyledir. ada'ya gider mesela "ben ada'lıyım" der, bodrum'a gider "bodrum'luyum" der, bu liste de böyle uzar gider.

    -hayatınıza sevgili olarak girecek bir kişiye tahammülü yoksa bu arkadaşınızın bu da çok önemli ve çok yeterli bir sebep. kendisi istediği gibi takılır eder, sıkıntı yok, ama bir üstteki maddede belirttiğim "o'nun olma durumu" sizin için de geçerlidir. siz de o'nun evi gibi, arabası gibi, çantası, defteri gibi bir malsınızdır.

    -bir de diyelim ki siz yorgunsunuz mesela, evde buluşalım bari, film falan izleyelim diyorsunuz. "ık, mık, hı" yapıyor bu, normalde dışarı çıkacaktınız zaten aslında. eğer ki gelmiyorsa eve, durum yine sıkıntılı. hele hele bu kişi dışarılarda "milletle tanışma meraklısı, herkes onu beğensin meraklısı" bir insansa zaten eve neden gelmediği anlaşıldı sanırım. ama yine de söyleyelim, siz sadece bu şahsın (şahıs demeye de dilim varmıyor ya neyse.) yanında bir asistansınız. bu işleri yalnız yapamayacağı için yanında olması gereken bir insansınız. amaç birlikte vakit geçirmek değil ve siz bu olayda ne öznesiniz ne yüklem olsa olsa bir bağlaç, kapiş? :)

    -ha eğer tüm bu maddeler yetmiyorsa, son bir madde söylemek istiyorum; beraber tatile gidin. gidin de görün ebenizin... neyse seviyeyi düşürmeyelim.

    özet geç lan piç editi: bencillik, umursamamazlık, değer veriyormuş gibi görünüp aslında hiç değer vermemek, zaaflarınızı kullanması, ego, kompleks, güçlü gibi görünen ama oldukça zayıf bir karakter vb. şeklinde sıralanabilir bu liste.
hesabın var mı? giriş yap