• vicdanı kalpte veya beyinde aramak organ olma bakımından isabetli. ancak organlar bazen de insanların dışındadır. hemen aklınıza ç’ük geldi tabi, yada iki koyunun arasında geçen monolog. insanın dışında dedik ya. yok o organlar da değil. bakılması gereken yer insanın dışındaki insanlığın organlarıdır. tek başına düşünen bir beyin vicdani davranamaz. bir kalp kendi için atıyorsa eğer ordan en fazla zindan olur
  • vicdanı kalpte veya beyinde aramak organ olma bakımından isabetli. ancak organlar bazen de insanların dışındadır. (hemen aklınıza ç*k geldi tabi, yada koyunların arasında geçen monolog. insanın dışında dedik ya. yok o organlar da değil.) bakılması gereken yer insanın dışındaki insanlığın organlarıdır. tek başına düşünen bir beyin vicdani davranamaz. bir kalp kendi için atıyorsa eğer ordan en fazla zindan olur

    kanunlar insanlığın ruhlarıdır. insanlar birlikte yaşayabildikleri yerde toplum olur, insanlığın ritüellerini oluşturur. kanun vicdandır. toplum hayatında yaşamayan bireyin kanunlara uyması gerekmez, vicdan sahibi değildir. avcı/toplayıcı kişiler hislerinden ötesine değer vermez. onlar için toplum sadece birer mağaradır. gecelerin ve doğanın dehşetinden sokak lambalarına sığınırlar. ama lazım gelende kırmızı ışıkta geçmeyi de ihmal etmezler. kanunlar, onların ihtiyacı hiç bir zaman olamaz.

    ama bu iki tip insan için kullanılan vicdanları körelmiş sözü doğru değildir. onlar hiç bir zaman vicdan sahibi olmamıştır. onlar vicdansız, kuralsız ve kaidesiz yaşamakta, bundan hiç bir türlü haberdar olamamaktadır. öte yandan toplum içinde sıkışmış, kaçış yarıçapını* çoktan ihlal etmiş bazı ruhsuzlar vicdan açısından çok daha tehlikelidir. bunlar birlikte yaşayabilmenin şartlarından öylesine rahatsız vaziyettedirler ki koşulları kendi raatlarına göre düzenlemek isterler. eğer bu uygulama açısından da bir kolaylık getiriyorsa toplumlar vicdanlarından feragat edebilir. ancak kanunlar bir arada çalışma açısından ruhların uyumuna ve ahengine çok büyük bir ehemmiyet addeder. eğer uyumsuzlukları referans alacak olursa alçak ve yüksek basınç alanları oluşur ki bu kanunlar açısından istenmeyen bir durumdur. çalkantılı bir ortamda sabit referanslar hiç kimsenin önemsemediği şeylerdir. kimse fırtınada dalgaların sabit olduğu ilkesine iman etmez. tek bir ruhsuzluk örneği yasalar bakımından toplumsal hayatı düzensizlik ve kaosa sürükleyebilir. buna mani olabilmek için insanların toplum hayatındaki yerlerini paralel kurmaları gerekir. çünkü paralel bağlar ruhların sığasını tek bir sığanın çok üstünde bir değere taşır. eğer toplum hayatı paralellikleri değilde sıradan(seri) bağları kullanırsa bu kez tek bir kişinin kanun yetisi tüm toplumunkinden daha büyük olacaktır. bu da vicdan açısından çok büyük bir problemdir. hem bu toplum için iç direnç seri hallerde daha yüksek olduğundan bireylerin ve diğerlerinin birbirlerini aşındırma ölçütleri çok daha yüksek olacaktır. gelen afet ve kıyametleri(akım) toplumu tek seferde yok etme(polarize) olasılığı artar.
    vicdan birlikte yaşayabilme özelliği gösterebilen insanların organıdır. kanunlar insanlığın ruhudur. ruh, aynı gök kubbede soluyabilme kapasitesi taşıyan* insanların nefesleridir. vicdan olmadığı yerde nefes almak imkansızdır. tüm insanlar nefes almaya ve vicdana muhtaçtır.

    *edit: gök tengri inancına göre tanrı göklerde değil soluğumuz havadadır. gök, yüzün(insan çıplaklığının) dışı olan dünyadır, atmosferdir, havadır. o yüzden onsuz yaşamak na mümkündür. (bkz: göktengri)
    **edit: merhamet ile vicdanı karıştırmayınız. merhamet insanın acıma hissidir. vicdan ise huzursuzluk hissidir.
    ***edit: burada devre elemanları ve kanunları bazı paragraflara uygulanmıştır.
    (bkz: sığa) (bkz: kirchhoff'un gerilimler kanunu)
  • bulunmayan insanlar en büyük düşmanım olup, hadlerini bildirmek en büyük zevkimdir
  • doğal seçilimle hala kaybolmamış olması şaşırtıcıdır
hesabın var mı? giriş yap