• sadece filmleri izleyip boromir'e şerefsiz demek akıl almaz bir hatadır. insan soyunun o çağda kolay kolay bulamadığı bir kudrete sahiptir. elendil kanından çok ar-pharazon özellikleri gösterse de yiğitliğine, mertliğine laf etmek terbiyesizliktir. en büyük hatası, halkını çok fazla sevmesi, önemsemesidir. lafını pek dolaştırmaz, çünkü mahareti dilinde değil, bileğindedir. minas tirith'e aragorn ile birlikte dönebilseydi iktidar kavgasının olacağı doğrudur lakin boromir'in bileğindeki maharete eomer, aragorn ve imrahil dışında birinin karşı koyabilme ihtimali yoktur. aynen trabzonspor gibi 4. büyüklüğün ağırlığını taşıyamamıştır sadece.
  • boromir kayığında rauros şelalesinden büyük deniz'e doğru yol alırken, ardı sıra aragorn ve legolas'ın yaktığı şarkı da şöyleydi:

    bataklıktan, uzun otlar biten kırlardan, rohan boyunca gelir,
    yürür gelir batı yeli, gelir surlara erişir.
    "ey gezgin yel, batı'dan ne haberler getirdin bu gece bana?
    selvi boylu boromir'i gördün mü yıldız ya da ay ışığında?"
    "yedi dereden, geniş boz bulanık sulardan geçerken gördüm onu;
    gördüm boş topraklardan geçtiğini, derken kaybolduğunu
    kuzey'in gölgelerine doğru. sonra hiç görmedim onu bir daha
    belki kuzey yeli duymuştur denethor oğlunun borusunu ama."
    "ey boromir! yüksek surlardan bakıyorum batıya, uzaklara,
    ama kimsenin yaşamadığı boş topraklardan çıkıp gelmiyorsun bu yana."

    eser gelir güney yeli deniz'in ağzından, kum tepelerini, taşları aşar;
    martı çığlıkları getirir yanında, kapımızda figan eder durur.
    "ey dertli yel, güney'den ne haberler getirdin bu akşam bana?
    nerede dürüst boromir? geciktikçe keder basıyor insana."
    "sorma bana nerede diye -o kadar çok kemik var ki
    ak sahillerde ve kara sahillerde, fırtınalı göğün altındaki:
    o kadar çok kişi geçti ki anduin'den, akan deniz'i bulmaya.
    kuzey yeli'ne sor; onların haberini kuzey yeli getirir hep bana."
    "ey boromir! kapıdan güneye uzanıyor yol, ta deniz kıyısına,
    ama boz suların ağzından, ağlaşan martılarla çıkıp gelmiyorsun bu yana."

    kralların kapısı'ndan eser gelir kuzey yeli, aşar gürleyen şelaleleri;
    kulenin etrafında çınlar berrak, soğuk borusunun sesi.
    "ey kudretli yel, kuzey'den ne haberler getirdin bugün bana?
    cesur boromir'den haber var mı? çok vakit geçti gittiğinden bu yana."
    "amon hen'in dibinde duydum narasını. nice düşmanla döğüştü orada.
    yarılmış kalkanıyla kırık kılıcını yoldaşları taşıdı suya.
    dik başı ve güzel yüzüyle dinlenmeye uzattılar vücudunu;
    ve rauros, altın rauros şelalesi bağrına bastı onu."
    "ey boromir! muhafız kulesi kuzeye bakacak bundan böyle
    günler sona erene kadar, rauros'a, altın rauros şelalesine."

    (bkz: the lord of the rings the two towers)
  • bir süre üç yol arkadaşı sessizce ardından baktılar.sonra aragorn konuştu.''onlar ak kule'den arayacaklardır,' dedi ,''lakin ne dağdan ne denizden geri dönmeyecek.''sonra yavaş yavaş şarkı söylemeye başladı.

    bataklıktan,uzun otlar biten kırlardan,rohan boyunca gelir,
    yürür gelir batı yeli,gelir surlara erişir.
    ''ey gezgin yel,batı'dan ne haberler getirdin bu gece bana?
    selvi boylu boromir'i gördün mü yıldız yada ay ışığında?''
    ''yedi dereden,geniş boz bulanık sulardan geçerken gördüm onu,
    gördüm boş topraklardan geçtiğini,derken kaybolduğunu
    kuzey'in gölgelerine doğru.sonra hiç görmedim onu bir daha
    belki kuzey yeli duymuştur denetor oğlunun borusunu ama'
    ''ey boromir!yüksek surlardan bakıyorum batıya uzaklara,
    ama hiç kimsenin yaşamadığı boş topraklardan çıkıp gelmiyorsun bu yana''

    sonra legolas söyledi:
    eser gelir güney yeli deniz'in ağzından,kum tepelerini aşar,taşları aşar,
    martı çığlıkları getirir yanında,kapımızda figan eder durur.
    'ey dertli yel güneyden ne haberler getirdin bu akşam bana?
    nerde durust boromir?geciktikçe keder basıyor insana.
    'sorma bana nerede diye - okadar çok kemik varki
    ak sahillerde ve kara sahillerde,fırtınalı göğün altındaki
    o kadar çok kişi geçti ki anduin'den akan deniz'i bulmaya.
    kuzey yeli'ne sor,onların haberini kuzey yeli getirir hep bana.
    'ey boromir kapıdan güneye uzanıyor yol,ta deniz kıyısına.
    ama boz suların ağzından,ağlaşan martılarla çıkıp gelmiyorsun bu yana.

    sonra tekrar aragorn söyledi :

    kralların kapısından eser gelir kuzey yeli,aşar gürleyen şelalerii
    kulenin etrafında çınlar berrak soğuk borusunun sesi.
    ey kudretli yel,kuzey'den ne haberler getirdin bu gün bana?
    cesur boromir'den ne haberler getirdin bu gün bana?
    'amon hen'in dibinde duydum narasını.nice düşmanla döğüşt orada.
    yarılmış kalkanıyla kırık kılıcını yoldaşları taşıdı suya.
    dik başı ve güzel yüzüyle dinlenmeye uzattılar vucudunui
    ve rauros, altın rauros şelalesi bağrına bastı onu'
    ey boromir!muhafız kulesi kuzeye bakacak bundan böyle
    günler sona erene kadar,rauros'a altın rauros şelalesine.

    böylece şarkılarını bitirdiler.sonra kayıklarını çevirdiler ve ellerinden geldiğince hızla akıntıa karşı parth galen'e geri götürdüler.
    'doğu yeli'ni bana bıraktınız' dedi gimli ' ama ben onun hakkında hiçbirşey söylemeyeceğim.'
    'zaten öyle olmalı'dedi aragorn 'minas tirith'te doğu yeline katlanırlar ama ondan haber sormazlar.'
  • lotr: the two towers extended edition'da osgiliath'ta boromir, gondor ordusuyla birlikte, orclara karşı kazandıkları bir zaferi kutlarken, babası denethor gelerek, tek yüzüğün bulunduğunu ve rivendell 'de olduğunu, oraya giderek yüzüğü kendisine getirmesini, böylece gondor'un kurtulacağını söyler. boromir ise, kendi yerinin gondor halkının yanı olduğunu söyleyerek, gitmek istemez. onun yerine faramir gitmek ister; ancak, denethor küçük oğlu faramir'e güvenemez, bu yüzden boromir'i gitmesi için zorlar. yani herkesin bildiği gibi, boromir'in frodo'dan yüzüğü alma çabaları yalnızca kendi iradesizliğinden değildir; babası denethor'un zorlamasından da kaynaklanmıştır.

    ayrıca, yüzüğün bulunduğu ve rivendell'de olduğu, hem boromir'in, hem de faramir'in rüyasına girmiştir. ancak, onlar tam olarak rüyanın yüzüğün bulunduğu anlamına geldiğini kestiremezler, yalnızca oraya gitmeleri gerektiği, insanlığın kaderinin buna bağlı olduğu mesajını alırlar rüyalarında...

    sonunda boromir, babasının zorlamasıyla yaklaşık 111 günlük bir arayıştan sonra rivendell'i bulur. bu olan biten, filmin sinema versiyonunda anlatılmaz.
  • beor'un torunu; beren'in babası olan ladros efendilerinin ilki.
  • yüzüklerin efendisi üçlemesindeki insani özellikleri en çok vurgulanan karakterdir, kendisinin rivendell'e gelme sebebi olan rüyayı kardeşi faramir görmüştür, babası denethor kardeşi yerine rivendell'e boromir'i göndermeyi uygun bulmuştur. aragorn'un 3 insan ömrü kadar ömrü vardır, kitabın bir yerinde faramir için sezgisel rüyasına, hal ve tavrına bakılarak yarı elf tabiri yapılmıştır fakat boromir fazlasıyla insandır, zaafları vardır, büyük resmi diğerleri kadar iyi görememekte, yüzüğü ülkesini kurtarabilmek için kullanabileceğini düşünmektedir, naiftir, bir anlamda isildur'a aragorn'dan daha çok benzemektedir.
  • aslında elf kanı taşımaktadır kendisi de. hatta annesi dunedain soyunu layığıyla devam ettiren insanların yurdu dol amroth'ta doğmuştur ve imrahil'in kızkardeşidir. babası denethor'da ve kardeşi faramir'de de dunedain'in irfanı mevcuttur. yalnız boromir nedense bu bakımdan biraz fakir kalmıştır. kişilik özellikleri olarak daha çok rohirrim gibidir. yiğittir, merttir, atılgandır. gözlerinden ateş saçar; bu bağlamda tosun paşa'ya da benzer. istemeden de olsa babasının tamahkarlığına maşa olması dışında yamuğu yoktur.
  • fellowship of the ring'i her izleyişimde, sonlara doğru istisnasız göz yaşı dökmeme sebep olan yiğit. kitapları okumuş, filmleri seyretmiş sıradan bir insanın en fazla empati kurabileceği karakterdir.

    "beneath amon hen i heard his cry. there many foes he fought.
    his cloven sheild, his broken sword, they to the water brought.
    his head so proud, his face so fair, his limbs they laid to rest;
    and rauros, golden rauros-falls, bore him upon its breast.'
    'o boromir! the tower of guard shall ever northward gaze
    to rauros, golden rauros-falls, until the end of days."
  • kitaptaki en karakterdir. en fevri, en sinirli, en kıskanç, en sevilen, en zamansız giden, en asil düşen, en en en.

    düşüşünün ardından legolas ve aragorn tarafından kendisi için yakılan ağıt insanı alıp götürür.

    aragorn:

    through rohan over fen and field where the long grass grows
    the west wind coes walking, and bout the walls it goes.
    “what news from the west, o wandering wind, do you bring me tonight?
    have you seen boromir the tall by moon or by star light?”
    “i saw him ride over seven streams, over waters wide and grey;
    i saw him walk in empty lands, until he passed away
    into the shadows of the north. i saw him no more.
    the north wind may have heard the horn of the son of denethor.”
    “o boromir! from the high walls westward i looked afar,
    but you came not from empty lands where no men arre.”

    legolas:

    from the mouths of the sea the south win flies,
    from the sandhills and the stones;
    the wailing of the gulls it bears,
    and at the gate it moans.
    “what news from the south, o sighing wind, do you bring to me at eve?
    where now is boromir the fair? he tarries and i grieve.”
    “ask not of me where he doth dwell – so many bones there lie
    on the white shores and the dark shores under the stromy sky;
    so many have passed down anduin to find the flowing sea.
    ask of the north wind news of them
    the north wind sends to me!”
    “o boromir! beyond the gate the seaward road runs south,
    but you came not with the wailing gulls
    from te grey sea’s mouth.

    aragorn:

    from the gate of kings the north winds rides,
    and past the roaring falls;
    and clear and cold about the tower its loud horn calls.
    “what news from the north, o mighty wind,
    do you bring to me today?
    what news of boromir the bold?
    for he is long away.”
    “beneath amen hen i heard his cry. there many foes he fought.
    his cloven shield, his broken sword,
    they to the water brought.
    his head so proud, his face so fair, his limbs they laid to rest;
    and rauros, folden rauros-falls, bore him upon its breast.”
    “o boromir! the tower of guard shall ever northward gaze
    to rauros, golden rauros-falls, until the end of days.

    kaynak:
    http://tolkienpoems.wordpress.com/…orn-and-legolas/

    kitabı ilk okuduğum zamanı hatırladım. gözümün dolduğu nadir zamanlardan biriydi.
  • tolkien'in ölümünde esin kaynağı olarak fransa'nın ünlü roland efsanesini baz aldığı karakter.

    kısaca bahsetmek gerekirse, ms 700'lerin sonlarında yaşadığı iddia edilen komutandır. hikayeye göre (kimisi emevilere, kimisi ispanyollara karşı der) savaşmış ve borusu ile meşhurdur roland. ölürken kendisine yapılan pusuyu ve düşman askerlerinin yerini haber vermek için dahi sürekli borusunu üflemiş ve bir yandan da karşısına gelen düşmanları öldürmüştür (boğazı kesilene kadar). bir çok versiyonu bulunan hikayenin boromir'in ölüşüne esin kaynağı olduğu söylenir.
hesabın var mı? giriş yap