• benim aşık olmam demek, kendimi bulmam demek. bana anılar ver bu şehri seveyim.
  • türkçe söylememek için yemin mi etmiş diye düşündüğüm sevdiğim deli kadın.
  • annesi tarafından odası süpürgeyle temizlendigi için şöyle şeyler demiş olan kişidir:
    https://twitter.com/…tatus/1410881580822929408?s=19
  • meselenin sadece süpürge olduğunu zannedenlerce yerden yere vurulmuş müzisyen/şarkıcı.
    özet geçiyorum: türk aile yapısında çocuk ebeveynin uzantısı olarak görülür. kişisel alanına saygı gösterilmez, ders çalışmasına izin verilmediği halde okulu dereceyle bitirmesi beklenir, parayı bile kendin için kazanamazsın.
    bunun nedeni de hayatın her alanına sızan muhafazakar toplum yapısıdır.
    bunda anlayamacak, meseleyi oda toplamaya indirgeyecek, ergen diyecek ne var? kadına ergen diyorsunuz da daha soyut düşünme yetiniz bile yok.
    ayrı eve çıkamadıysan bir yolunu bul be denizim.
  • spot tuttuğu yer birçok z jenerasyonunun umrunda olmadığını düşündüğüm ama yine de önemli noktalardır. sakat bir bakışla büyüyen saçma sapan bir nesil ortaya çıktı ne yazık ki…

    z kuşağı öyle bir nesil ki ölene kadar ailesiyle beraber yaşamayı planlıyor. özgürleşmek umurlarında değil. bu sebeple tosup çalışma motivasyonları da yok. işe girseler bile aldıkları yeni iphone’un taksitleri bitince işten ayrılıyorlar. deniz tekin z jenerasyonunun üreten nadir örneklerinden. bu sebeple benzer duygulara sahip elbet z ile ama bu grubun çoğunluğu sadece dırdır etme peşinde. hiçbir noktada bir baltaya sap olayım gayretlerinin olmaması da özgürleşme ile ilgili hiçbir hakları olmaması sonucunu doğuruyor. sabahtan akşama sümsük sümsük evde oturup evde oturup bir de dırdır eden bir bireyin de bir zahmet hiçbir söz hakkı olmasın lütfen.
  • buradaki esas nokta şu: ya ailen en iyisi olduğuna inandığı şekilde sana yaklaşıyorsa?
    sonuçta bile isteye kimse çocuğuna kötülük yapmak istemez.

    bu sorularla bir dönem canımı sıkmıştım.
    bir gün boktan hayatım için sorumlunun anne babam olduğunu düşünmüştüm. sonra onların da anne babalarından gördükleriyle bana yaklaştıklarını ele aldım. suçlamam gereken anne babam değildi tam olarak. ben gerçek suçluyu istiyordum. öfkem anne babamın anne babasına yöneldi.
    daha sonra onların anne babası neyse onlara benzediler diye öfkem bir üst kuşağa yöneldi.
    bu böyle devam etti. üst kuşakları ve onları şekillendiren toplumu dini devleti gelenek ve görenekleri öfkemin merkezine oturtup epey geriye gittim ama asıl suçluya bir türlü ulaşamadım.
    finalde sayın tanrı var.
    niçin böyle bir şey yaratma gereği duydun diye sorular sordum. ülkemiz ve dünyanın birçok yerinde şartlandığımız gibi aklıma benden daha boktan durumda olanlar geldi ve sanki şükretmem gerekiyormuş fikri ışıldadı kafamda. reddettim!
    siktir lan! şükretmiyorum! başkalarının acılarıyla kendimi iyi hissetmeyeceğim! asıl sorumlu sensin ve bunu görmezden gelip halimize şükretmemiz için acılar sarmalı yaratan alçak sensin, dedim.
    bir cevap vermedi.
    öyleyse siktir git hayatımdan ve benden senin için bir şey yapmamı isteyecek kadar aptallaşma, dedim.
    o gün siktir ettim hayatımdan sayın tanrıyı.
    şimdi kimseyi suçlamıyorum.
    sikimde de değiller zaten.
    hayat çok kısa ve içimden ne gelirse yapıyor önüme bakıyorum.
    ailenin de, toplumun da, dinlerin de, gelenek ve göreneklerin de, tanrıların da topunun köküne kibrit suyu aq.

    anladım ki hayatım boktan değildi. bu dünyanın kendisi bok çukuru! benden önce yaşamış ve sürekli bir sonraki nesle aktarımda bulunmuş olanlardan tamamen kurtulamıyordum. bazılarımız bunu kabul edip kafasına göre yaşayarak kısacık hayatını maksimum verimle geçirmeye çalışıyor.
    ben de onlardan birine dönüştüm.
    belki mükemmel bir hayatım yok. belki biraz bencilce davranıyorum kendim odaklı yaşayarak. yine de şu an iyiyim.
    akşam rakı içeceğim sevdiğim bir dostumla. ve bugün dünyanın gerisi sikimde değil.
    çok da şeeeaapmadığım ve kabullendiğim zaman hayat katlanılabilir oldu. ve bu güzel
  • ya valla hiç anne edebiyatı yapmayın.

    kadın içimize su serpmiş, rahatladım.
    en basiti annem benim adıma konuşmamalı, önceden zorla istediği ziyaretlere giderdim, düğünlere gitmek istemediğimde zorbalık seviyesi arttı. neyseki bir süre sonra ne demek istediğimi anladı, hayatıma olan müdahalesi psikolojik şiddet boyutuna gelmeden hatasını kabul etti.
  • şunları da ünlü yaptınız ya kadıköy ayağına...

    hadi şımarık sesli, vejetaryen, dövmeli, perçemli, keditapar, rakısever kadıköy kızı. bak şuralarda henüz cover yapılmamış eril mi eril bir ahmet kaya şarkısı seni bekler. anneler, babalar boktur tabii ki. bir de senden çocuk yapmanı beklerler, bence hepsi ölmeli. bence sen haklısın. sen hep haklısın kadıköy kızı.

    beni bul anne diye bir şarkısı mı vardı ahmet kaya'nın? efendim?..
  • "geleneksel türk aile yapısı"nı rahatsız etmiş kişi.
    kadın haklı, tabi siz ana fikire değil başka şeylere takıldınız yine.
    edit : lan hala deniz'in ailesi ile yaşadığını sanan var. kadın örnekleme ile anlatmış.
    edit 2: yemin ederim sözlük salak dolu, hala kadına ailenle yaşama ayrı eve çık para kazan diyorlar. bunlar stephen king okuyunca da "o kadar hayalet varsa o kasabadan taşın' falan diyordur. lan kadın örnekleyerek anlatmış. kadın zaten ayrı yaşıyor yıllardır da kendi parasını kazanıyor.
  • allah belasını verir bunun hiç insan anaya öyle der mi.
hesabın var mı? giriş yap