• kendisi gibi klas bir tribute animasyonu bulunan film.
  • "sürücünüzün yeteneği kadar hızlı yaşayabilirsiniz."

    http://stripfilm.com/film/drive/
  • bryan cranston'un belize'den bahsettiği filmdir. aynı belize'den ironik olarak breaking bad'de de bahsetmiştir. hem de aynı manaya gelecek şekilde.
  • yönetmen nicolas winding refn kült bi karakter yaratmaya çok çabalamış, bunu her an anlayabiliyosunuz. hep o akrepli mont ve yalnız olma olgusuyla travis buckle'ın kardeşini yaratmaya çalışmış gibi hatta. filme gelince insanı etkisinde bırakıyo özellikle kavinsky'den müthiş soundtrack ile; http://www.youtube.com/watch?v=mv_3dpw-bry. ryan gosling'i de beğendim ama bilmiyorum başka bi aktör olsa belki çok daha iyi de olabilirdi ama genel olarak sırıtmadığını söylemek lazım. cannes'dan en iyi yönetmen ödülünü koparmaları da kesinlikle hak ederek olmuş çekimler muazzam ha bazen çok sanat filmi edasına kaçmış ama o da bi süre sonra keyif veriyo adama
  • 1. "we live on"
    2. "treat me like a lady"
    3. "she"
    4. "drive"
    5. "my mother said"
    6. "forgive me"
    7. "you will never change"
    8. "mental jungle"
    9. "shooting for the stars"
    10. "the best ıs yet to come"

    şarkılarından oluşan anneke van giersbergen'in ağustos 2013 çıkışlı albümü.

    albümde ciddi manada çok başarılı şarkılar var. bunlardan bazıları:

    she - çok eğlenceli bir şekilde başlıyor, dile dolanan cinsten.

    drive - albümün de adını taşıyan şarkı zaten, "are you out there" nidaları eşliğinde havaya sokan bir şarkı, oldukça başarılı.

    my mother said - klasik bir anneke parçası, piyanolu falan.

    forgive me - sadece şarkının sonunu yazmam yeterli olacaktır etkisi için: " forgive me, forgive me, for loving you."

    mental jungle - türk dinleyicisinin en çok ilgisini çeken şarkı tabii ki bu. hayko cepkin, anneke düeti tek kelimeyle muhteşem. hayko'nun türkçe olarak söylediği kısımlar da var şarkıda.

    yorum yapmadığım şarkılar da spesifik şeyler bulamadım ama sanılmasın ki kötüler. albüm de kötü şarkı olduğunu düşünmüyorum, gayet güzel sözlere ve ritimlere sahip şarkılardan oluşan hollanda'nın bağrından kopup gelen über albüm.

    sanatçının drive tour kapsamında 25 kasımda ankara'da, 26 kasımda istanbul'da olacağını da unutmayalım.
  • anneke van giersbergen'in ağustos 2013 tarihinde çıkmış albümü ile aynı adı taşıyan parçasıdır.
    sözlerini de ekleyelim tam olsun:

    eh-eh-oh, eh-eh-oh.
    eh-eh-oh, eh-eh-oh.

    sun glasses on. ı'm driving.
    ı am in control: hundred fifty miles an hour.
    ı don't mind the speed, no, but ı've got my demons.
    ı am in control: call that human power.

    are you out there?
    eh-oh, eh-eh-eh-oh.
    ıs there anybody out there?
    eh-oh, eh-eh-eh-oh.

    and ı only want to drive,
    want to go far, far away.
    ı only know that ı am
    on the road, ı'm leaving today.
    eh-eh-oh, eh-eh-oh.
    and ı only want to drive and move on.

    got no brakes, ı'm flying,
    never losing control, moving at the speed of light.
    exactly what ı need, oh, and ı don't need no sleep, no,
    'cause ı am in control and ı will never stop.

    are you out there?
    eh-oh, eh-eh-eh-oh.
    ıs there anybody out there?
    eh-oh, eh-eh-eh-oh.

    and ı only want to drive,
    want to go far, far away.
    ı only know that ı,
    on the road, ı'm leaving today.
    eh-eh-oh, eh-eh-oh.
    and ı only want to drive and move on.
    eh-eh-oh, eh-eh-oh.

    never looking back, never looking back,
    never looking back, never looking back.

    want to go far, far away.
    ı only know that ı,
    ı'm alone, ı'm leaving today.
    eh-eh-oh, eh-eh-oh.
    (never looking back, never looking back.)
    and ı only want to drive and move on.
    (never looking back, never looking back.)
    eh-eh-oh.
  • ilginç bir r.e.m. şarkısı. sanki ozan beşir söylüyor, valla bak. al bak karşılaştır...
  • ryan gossling'in yalın, suçlu ve yalnız adam tripleri, yaşadıkları kalabalık apartman, yan yana daireler, hikayenin akışı, abimizin karşılıksız yardımları ve carey mulliganın saç kesiminin aynı mathilda gibi oluşu ve hatta yanında bir de çoçuk oluşuyla sanki leona paralel bir hikaye izlemiş gibi hissettim.
    ağır çekim kanlı sahnelerde de tarantino havası hakimdi. film çok durağan ilerlemesine rağmen soundtracklerin mükemmelliğiyle de olsa ilerliyor, rahatsız eden bir sahne yok, yönetmenlik ve oyunculuklar iyi, filme kötü diyemiyorum fakat o kadar çok andırıyor ki iyi de diyemiyorum. tüm mutlu hikayeler birbirine benzer ama bu da mutsuz bir hikaye olduğuna göre bir şekilde ayrılmalıydı. soundtrackler ise inanılmaz, hikayenin içine tamamen gömülmüş, sanki karakter konuşmazken arkada çalıyor, o boşlukları dolduruyor gibi. başka türlü kasıntı ryan gosling çekilmezdi. bryan cranston abimizi görmek ise herşeye rağmen çok güzeldi...
  • alfred hitchcock'un vertigo'sunu izledikten sonra değerini anlamaya başladığım filmdir. eleştrilmesinin temel sebebi de ismiyle, cismiyle, castiyle, trailerı ile insanları yanlış beklentiler içine sokmasıdır; filmin en büyük ayıbı bu bence. bir de bir insanın hayal kırıklığı yaşadığını ancak ve ancak "ı'm disappointed" diyorsa anlayabilen bir kitle var; onların da eleştirmesi gayet doğal. bazı filmler izleyicinin efor sarf etmesini bekler; bu da öyle bir film.

    şu filmle transporterları karşılaştıran kafa yapısını da bıçak altına yatırıp incelemek gerek gerçekten. birini iyi, birini kötü bulabilirsin de ortak noktaları ikisinde de 4 tekerlekli araçların bulunması. onun dışında bir ortak nokta da gelmiyor aklıma; iki filmin de ingilizce olması olabilir, belki o da.
  • soundtrackleri başarılı olan, ismine bakarak ekşın beklenmemesi gereken bir film.
    filmi izledikten sonra beğenenler tarafında yer almayı seçtim. basit bir senaryoyu vurucu bir şekilde işlemiş. filmin her saniyesinde artacak bir gerilim hissiyatı soundtracklerle çok güzel verilmiş ve yanıltmaya yetmiş.
    ryan gosling abimiz oyunculuğunu gerek bakışları gerek soğukkanlılığıyla konuşturmuş.

    --- spoiler ---

    esas oğlan'ın herhangi bir gelecek kaygısı, uğruna yaşadığı herhangi birisi yok. komşusu hayatında bir yer ediniyor belki bir miktar. hayattan da pek sıkılmış. değişiklik peşinde biraz da. zaten bu hırsızlık vs işlerine bulaşmasa da bir şekilde yok olup gitmeyi seçecekti, giderken arkamda en azından birileri için güzel bir şeyler yapayım mantığında yaptı bütün işleri, çünkü çok hızlı gelişse de hatunu sevmişti, çocuğu sevmişti. ve giderken, hatunu ve çocuğu kimsenin rahatsız etmeyeceğinden emindi.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap