• insanın hayat boyu kurtulamadığı iğrenç bela. özellikle bi kızın başına gelmemelidir. ne topuklu giyebilirsiniz, ne parmakarası istediiniz terliği giyebilirsiniz, yazın hep altı şekilli çirkin ayakkabılara mecbur kalınır (hele türkiyede o kdar az seçim şansınız vardır ki normalde hayatta almicaanız bi terliğe bok gbi para vermek zorunda kalırsınız), kışın da ayakkabıların altına tabanlık zorunludur o tabanlıklar her ayakkabı giyişte bi kayar giyme süresini uzatır uğraştırır, sora çok kapalı olmayan ayakkabılarda şişme yapar, istediiniz her ayakkabıyı giyemezsiniz.
    yürürken tam bi eziyettir. sert tabanlık giyseniz tabanlık ağrı yapar, yumuşak tabanlık giyseniz yine ağrı yapar, baldırlarınız ağrır. bi arkadaşınıza gittiğinizde veya banyoya girdiğinizde çıplak ayak düz yere basmak son derece rahatsız eder, ayaklar hemen isyan etmeye başlar, vesaire, vesaire, vesaire....

    bi de ben düz tabanım die üzüldüünüzde insanlar aman bin beter hastalıklar var boşversene derler ama bu ayakların sıkıntısını azaltmaz tabiki. (bkz: züğürt tesellisi) (bkz: allah kimseye vermesin)
  • çabuk yorulma sebebim.
  • ben ortaokuldayken bir tanidigimizin benim ayaklarimi iceri dogru basmam cok dikkatini cektigi icin annem ve babama beni bir doktora goturmem konusunda epey israr etmisti. onlar da bu uyarilari dikkate alip beni doktora goturduler ve sonucta bana duztaban tanisi kondu. duztabanlik, adindan anlasilayacagi uzere ayak tabaninda bulunmasi gereken cukurun bulunmayip tabanin dumduz olmasi demektir. ortopedik bir bozukluktur. peki bunun anlami nedir? ayakta olmasi gereken yerde cukur olmadigi ve ayaga dagitilan basinc orantisiz dagitildigi icin ayaklar iceri dogru cokme yapar ve kisi iceri dogru basma egilimi gosterir. yani ayakta uzun sureli durmak, uzun sure yurumek ve kosmak, hatta spor yapmak bu bozukluga sahip insanlar icin oldukca acili olabilir ve sakatlanmaya yol acabilir. evet, kendimden biliyorum.

    bana tani konduktan sonra universite basina kadar tum ayakkabilarimin icine silikon tabanlik koyarak kullanmak zorunda kaldim. bundan gercekten nefret ediyordum; cunku bu tabanlik ayaklarimin agrimasina engel olsa da ayakkabilarimla uyumlu olmadigi icin yurudukce kayma yaparak rahatsiz ediyordu. universite basinda sinir olup kullanmayi biraktim. su an tabanlik ve ortopedik ayakkabilar kullanmaya yeniden donmus bir insan olarak soyleyebilirim ki, bunlar olmadan gecirdigim yillarda bosuna agri cekmisim. bunun yasam kalitemi ne kadar dusurmus oldugunu duzgun ayakkabilar kullanmaya basladiktan sonra anladim. duztabanligin ayak agrisina bu kadar neden olabilecegini, duzenli olarak kosmaya baslayana kadar da fark etmemisim. normal ayakli insanlar icin uretilmis bir spor ayakkabisi kullanip kilometrelerce aci icinde kosup "kosmayi hala ogrenemedim mi? sanirim gerizekaliyim." diye dusunup uzulurken annem "duztabansin sen. bunu goz onunde bulundurdun mu?" dedikten sonra "evet, duztabanim ben. kosmayi ogrenmis olabilirim ama, bu gercegi goz ardi ettigim icin gerizekaliyim." diyerek kendime tabanlik, ortopedik bir ayakkabi ile duztabanlar icin uretilmis bir cift spor ayakkabisi* aldim hemen. bunca yil ayak agrisini bosuna cekmisim. hic agri cekmeden de kosabiliyorum artik.

    uzulerek soyluyorum ki bu ortopedik bir bozukluk ve tedavisi yok. cok ileri durumlar disinda ameliyat da onerilmiyor bildigim kadariyla; ama duztabanlarin spor yapamayacagi ya da yasam boyu agri cekecekleri diye bir sey de yok. duzgun ayakkabilarla agrisizca uzun saatler yuruyebiliyor ve kosabiliyorsunuz. bir taraflariniz agriyor diye bunu hemen duztabanliga da baglamayin. tum yasaminizi patates cuvali gibi oturarak gecirdiyseniz duztaban olmasaniz bile bir tarafiniz agrir zaten.

    kendi deneyimlerime dayanarak soyleyebilecegim sey, ortopedik ayakkabilara yatirim yapmaniz olur. dunyadaki insanlarin neredeyse 3'te biri duztaban. duztabanlar icin ayakkabi ureten bir suru marka var yani. kendinize uygun bir tane almanizi kesinlikle oneriyorum. ayak agrisi cekmiyorum artik. ayrica kosu icin asics gel kayano 24 kullaniyorum ve kilometrelerce de kosuyorum hic acisizca.

    not: kullanmaya basladiktan sonra o kadar cok reklamini da yaptim ki asics'ten sponsorluk hak ediyorum bence.*
  • hayatımın 128 gününü tsk'dan alıp bana geri veren rahatsızlığım.
  • yıllar yılları kovalarken, onca dağ taş devirmişken, dünyayı yürüyerek gezmişken, ansızın bir gün bir iki problem yüzünden ortopediste gidip te doktorun düztaban olduğumu söylemesi, şaşırıp kalmam, doktorun bu yaşımda bunu bilmememe hayret edip bi güzel dalga geçmesi, ama bu sayede herşeye bir anlam kazandıran, tüm dertlerimi sebeplere bağlayan ayak çeşidi.
    bir de genel olarak anneden geçiyormuş bu özellik.
    e tabi annenin de yıllarca bu durumu çocuğundan saklaması, çocuğun bunu farketmesini zorlaştırıyor.
    doktordan eve dönüşte paylanan anne, "aa ne var bunda, bende de var "deyince insan anlıyor ki, büyütülecek birşey değil.. iş işten geçmiş..
  • ben gibi düztaban olmaktan muzdarip arkadaşlar için çektiğiniz acıları giderecek bir egzersizden bahsetmek istiyorum.

    aslında yıllar önce gittiğim bir ortopedi uzmanı söylemişti bu egzersizi ama o dönemler sanki çok biliyormuşum gibi bir işe yaramayacağını düşünerek yapmamıştım. son günlerde acılar içinde kıvranmam sonucu bu egzersizi denedim ve başarılı oldum.

    tam 2 gündür yapıyorum. böyle orta kalınlıkta, yani annelerimizin mutfakta kullandığı** merdaneye ayağımı yerleştiriyorum ve çukur olması gereken kısım kadar ayağımın altında yuvarlıyorum.

    bugün 2. günümdü ve ağrılarımdan kurtuldum. aylardır yürümek ölüm olmuştu benim için. tabi her gün yapmakta fayda var. çukur olması gereken yerdeki kaslar çalışıyormuş sanırım. gayet mutluyum.

    önemli edit:

    medikal mağazalarda satılan basınçlı dinlendirici çoraplar* inanılmaz işe yarıyor. uzun süre ayakta kalmak zorunda kalan kişilere şiddetle tavsiye ediyorum. son zamanlarda yine ayakta durmakta ve yürümekte zorluk çekiyordum. acılar içinde kıvranıyordum. önce merdane yöntemine başvurdum ama bu defa çok geç kalmışım acılarım hemen geçmedi. varis çorabı aldım. gün içinde giydim ve inanılmaz rahat ettim. şu an kullanmıyorum tabii ama uzun süre ayakta kalma durumu olursa çorap giyeceğim.
  • türkçe-ingilizce sözlükte ingilizce karşılığı ''flat-footed''ın yanında bir de ''brings bad luck'' yazan bir garip terim.
    kendimden de biliyorum ki bu önermenin doğruluk payı vardır. nerde en ''yok artık!'', çüş, oha olay varsa bu garip düztabaların başına gelir. diğer insanlara da pek uğurlu geldiği söylenemez, şanssızlığını onlara da bulaştırır. müzmin cünup olmak gibi bir şeydir düztabanlık, çekmeyen - düztaban tanıdığı olmayan bilemez, anlayamaz..
    bildiğim kadarıyla askere de alınırlar, çok çok istisnai bir durum olmadıkça.
    haa unutmadan bir de ayakları taraklı olur, daha garip yürür düztabanlar, bu yüzden de sık sık alay konusu edilirler.
    ayrıca (bkz: pes planus)
  • ilkokuldayken, ayaklarım çok ağrıdığı için gittiğimiz doktor bu teşhisi koyduğunda heyecanla, "iyileşecek miyim?" diye sorup, "hayır, ömür boyu bununla yaşayacaksın, bu hastalığın bir tedavisi yok." cevabını alarak ağlamaya başlamıştım, "ölecek miyim?" diye.

    neyse efendim sonra baktım bu tabanlık denen şey oldukça zahmetli, ortopedik ayakkabılar da babaanne ayakkabısı gibi. dedim ki "görmezden gelirsem belki gider."
    sonra her yere mümkünse yürüyerek gidip gelmeye ve ilk yarım saatte ağrıyan tabanlarımı umursamamaya başladım. aklıma gelmiyor çoğu kez düz taban olduğum, baya baya adam yerine koymuyorum bu hastalığı.
    hala da keyfi bir şekilde 2-3 saat yürüdüğüm olur, spor ayakkabım yanımda değilken bile. çoğu zaman hissetmiyorum bile ağrıyı.
    fazla ciddiye almayın, bir süre sonra geçmese de azalıyor. evet, muhtemelen psikolojik ama sonuçtan memnunum.
  • düztabandım ve ugursuz olduguma bastigim yere ugursuzluk getirecegime inanmis insanlar tarafindan cokca rencide edildim, abartip dislandigim ortamlar da oldu. ayaklarım catlarcasina alttan üstten ağrıyor, bunu öğretmenime söylüyorum ayakta duramam diyorum.. tasak gecip gülüyor uğursuzluk sanssizlik bir seyler geveliyordu. bir kere abimin odasina daldim comodor oynuyordu, ben iceri girdim oyun birden kapandı mı ... aman tanrim bu bir delirdi uzerime zipladi çık dışarı ugursuz duztaban piç dedi.. komboya bak öldüm o an amk. ben bu kadar mala bagladığimi hic hatirlamiyorum günlerce sustum.
    koca koca, giymek zorunda oldugum botlarimin icine ekstra taban koyulmustu tedavi amaçlı. yani özel taban alinmisti bunu normal bir ayakkabinin icine koymak mumkun degildi iri kaba botlarin icine koyardik, yillarca boyle seylerle gezdim,zordu agriliydi ama uğursuz geldi denildiğinde ölürdüm asıl. küçücük yaşta ben boylesine fiziksel bir bozuklugun, çevreme saldığım iddia edilen negatif enerji,ugursuzluk gibi seylerle hic bir alakası olamayacagı kanaatine varıyordum da cevremdeki irili ufaklı dangalaklar niye anlamıyordu? simdi nadiren tabanimda batmalar dişında sıkıntım yok ama eminim bir yerlerde hala düztaban ugursuzdur diyen dangalaklar dolaniyordur. yapmayın aga, saf olmayın.
  • çocuklarda 3 yaşına kadar ayaklardaki yağ dokusu fazla olduğu için ve henüz gelişim aşamasında olduğu için normalde bu şekilde görünebiliyor. esnek ve kalıcı olmak üzere iki tipi var. esnek tipinde çocuk ayağı yere basarken düztaban şeklinde, ayağını kaldırdığında normal ayak kavisi izleniyor. kalıcı tipinde ise ayak havadayken de ayak kavisi düzleşmiş görülüyor. bu ikinci durum daha ciddi. esnek tipin kesin bir tedavi yöntemi yok. eskiden sıcak kumlara bastırmak gibi yöntemler deneniyormuş, ama bir faydası olmadığı saptanmış. ortopedik ayakkabı falan tavsiye edilmiyor. benim doktora ısrarla "yani yapacak bir şey yok mu?" diye sormam üzerine tabanlık kullanabilirsiniz dedi. kişinin ayağına özel tabanlık yaptırmak gerekiyormuş. kendisinin de benim kızımın yaşlarında olan kızında aynı problem varmış ve tedavi açısından hiçbir şey yapmıyormuş. kafam karıştı biraz ama yine de idil için tabanlık yaptıracağım.
hesabın var mı? giriş yap