10 entry daha
  • bir devlet küçük bir beylik iken sınırlarına hakim olması daha kolaydır. osmanlı fethettiği yerlerin sınırlarına akıncı ailelerini başlarına da silahşör (liyakatli) bir bey bırakıyordu. beyler burada tımar sistemi ile toprağı işletiyor, toprakta yaşayan halka iyi davranıyor, gençleri evlendiriyor, tatminkar bir vergi alıyor, o toprakta yaşayan ailelerin çocuklarını ise yetiştirerek akıncı yapıyor ve merkezi teşkilat az bir masraf ve emekle nitelikli ordu sahibi oluyordu.

    devlet teşkilatında örf, liyakat sistemi vardı ve kimin ve ne zaman sadrazam, şeyhülislam, yeniçeri ağası olacağı belliydi. kapıcı (hasodabaşı), saray fareleri, damatlar, yabancı kadın düşkünü padişahlar, padişahın her dediğine kendince fetva üreten, cevaz veren şeyhülislamlar, başını sallayan sadrazamlar, padişahı tanrının gölgesi kendini kul gören kişiler, hanedanın çok genişlemesi ve şımarık, gaddar ve kibirli hanedan üyelerinin yargıdan muaf olarak istediği kişiyi asıp kesmesi diye bir durum yoktu.

    büyüyen hanedanın bu kibirli, gaddar, şımarık takımı tımarları ele geçirdi. hanedan ailesi kimden hoşlanmasa astı kesti, hanedandan vasıfsızlar paşa oldu, bey oldu. bu kişiler kendilerine konaklar inşaa etti. bey oldukları yerde ağalık sistemi kurup halka zulmetti. halkın durumu kadılara hatta saraya bildirmesine rağmen bu kişiler hanedan torpilli olduğu için hiçbir şey yapılamadı.

    -sonuç; halkı yaşat ki devlet yaşasın..
27 entry daha
hesabın var mı? giriş yap