top

• f tipi cezaevinde haberleşmek için kullanılan malzemelere genel olarak verilen isim.
  
  şöyle ki, "top"un üzerine hangi hücreye gideceği, yani adresi yazılır ve ulaştırılmak istenen pusula veya not katlanarak iliştirilir. akabinde ise istinat duvarları üzerinden atılmak suretiyle adrese teslim edilir. üzerine adres yazıldığı için, doğru yönde atmanız herhangi bir hücrenin avlusuna düşse de iletinin adrese doğru yol almaya devam etmesi için yeterlidir. böylelikle mesajınız avludan avluya düşe kalka, zıplaya zıplaya gider ve alıcıya ulaşır. "top"un 8 metrelik istinat duvarlarını aşmasıyla, iletişim kurma ve haberleşme hakkının önündeki engeller, tecride inat, meşruiyete dayanılarak az da olsa aşılmaya çalışılır.
  
  "top" nasıl yapılır?
  farklı çeşit ve ebatları olmakla birlikte, en basiti gazetenin katlanılması ve ıslatılması suretiyle ağırlaştırılarak, yumruk büyüklüğünde bir rulo veya top şekli verilerek yapılır. daha sonra biçim verilen "top" plastik poşete sıkıca sarılarak ambalaj yapılır ve iple bir güzel bağlanır. mesajlar da bu iplere sıkıştırılır.
  
  nerdeyse avuca oturan bir taş ya da bir tenis topu kıvamına getirilen "top", bir kol önde, topu tutan geride, vücut gerilerek, "top" düz ve yatay bir istikamet izleyecek biçimde değil, yukarı ve ileriye doğru atılır.
  
  bu "top"larda sohbetler, şiirler, mektuplar, karikatürler, tartışmalar vardır. yan hücreden haber vardır.
  atarsın, tutturamazsın bazen çatıda kalır. bazen avlunun tepesindeki jiletli tel örgülere takılır. ama uzaktan duyulan "geliyoooor!" uyarısından sonra avluya düşünce çıkarttığı, küçücük avlunun duvarlarında yankılana yankılana büyüyen "paaat" sesi alışana güzeldir. kafanıza düşmesin diye tam siper yaslandığınız ve göğü kolladığınız duvardan uzanıp alırsınız. iliştirilen notu açması en güzel hediye paketini açmaktan güzeldir.
  
  ee, duvarı aşıp gelmiştir, az yol değildir...