85 entry daha
  • zor tarif etmesi.

    çok düşündüm ben bunun üzerinde. yıllar boyu düşündüm. nasıl aşarım diye değil, nesinden korkuyorum diye, niye herhangi bir tür doğa olayından başka türlü algılıyorum diye, depremle yüzleşmek durumunda kalacağım o gün ne yapacağım diye, madem bu kadar merkezi bir yerinde hayatımın bu korku, ne sebeple hayatımı o merkezden kaçarak kurgulamıyorum diye. bu kadar boş vermiş, kendisine yabancı ya da plansız biri miyim ben diye, tam buradan hareketle neden böyleyim bu konuda diye... daha birçok, zibilyor başka katmanı ve sorusu, sorunu ile...

    son kertede nereye vardım peki? hiç. yıllar boyu sorup durduğum, üstelik egzersiz gibi de olamayan sorular. hala elimde, zihnimde aynı formda, aynı cevapsızlıkta dolanıp durmaktan başka işe yaramayan bir sürü soru. hiçbir korkumun, duygumun böyle geliştirici olmayan, tanımlanamayan çıktılar vermesine alışık değilim ben halbuki. her bir mevcuttaki algılayışımı anlamlandırmak ya da her yeni gelenle tanışmak üzere yollar yürümek kendimde en sevdiğim, kendimle en gurur duyduğum özelliğimdir. çok da keyif alırım bu keşiften haricinde de neyse, dağıtmayalım şimdi konuyu. gerekince, gerekirse acımasızca da olabilirdim bu değerlendirme süreci mantıklı şekilde aksaydı eğer ama deprem korkumda beceremedim işte şimdiye kadar bunu. saçma bir şekilde havada asılı kaldı, etkin hiçbir mesafe kat ettirmedi bana. bir yol bulmam lazım. başka bir yol bulmam şart.

    tamam 10 yaşındaydım ilk deneyimlediğimde bu korkunçluğu. hiçbir şey anlamadım, rüya gibi, kabus gibi geldi sürecin başından itibaren ilk 3-4 gün. tam yaşadım denmez, tam algılayabildim sayılmaz. süzülüp durdum sanki havada, gördüm, durdum, düşündüm mü emin değilim ama korktum, çok korktum. yangınları hatırlıyorum, yıkıntıları, döküntüleri, ağlamaları. çığlıkları. hiç ölü görmedim, yaralı gördüm ama hiç gece yatağında uyurken kafasının üzerine yıkılmış bir binanın altında can vermiş birini görmedim. o molozların altında birilerinin can verdiğini de tam anlamadım aslında zaten bence o an. günlerce konuşmadım, bayılıncaya kadar uyuyamadım, annemin bana zorla içirmeye çalıştığı su, ağzıma sokuşturmaya çalıştığı gıdalar dışında beslenmedim. anlamadım işte yahu, dümdüz algılayamadım. beynim bu bir andalığı kavrayamadı. yaklaşmakta olan bir fırtınaya, beklenen bir tsunamiye, gerilimi günden güne artan bir sıcak çatışma bölgesinin potansiyel tehlikesine "kendince" hazırlanırsın da deprem anına, duygusuna nasıl hazırlanırsın? depreme ancak fay hattından etkilenecek şehirler hazırlanabilir. o ise şimdi bu entryde yazamayacağım, bambaşka bir boyutu konunun. hem zaten tutuklanmama, en iyi ihtimalle de ifadeye çağrılmama sebebiyet vermeyecek şekilde -özellikle de bu platformda- ifade edemem o yönü ya hoş, neyse.

    sonra düzce depremi, van depremi, elazığ depremi, izmir depremi... hiçbirini yine anlayamamam. acıyla bile ilişkilenememem, sadece ve sadece yine korku ile ele alışlarım. paralize oluşlarım.
    sonraysa 6 şubat. ahh 6 şubat depremleri... buz gibi soğuk, olağanüstü hal ilan edilmiş bir yankee şehrinde, tr saatiyle 4.26'dan bir mesaj. en sevdiğim, sevmekten ne yapacağımı bilemediğim birinden hem de. beynimin donması, durması hatta belki. türkiye'ye dönmem, günlerce televizyon başından kalkamamam. deprem bölgesinde gitmem, hiç korkmamam...

    o kadar anlamıyorum ki depremi sözlük, istanbul'da bazı geceler bu gece deprem olacak mı diye düşünüp uyuyamayan ben, hatay'da depremsiz gün geçirmeyip bir saniye bile korkmadım. o kadar anlamıyorum, algılayamıyorum ki, gerçekliğini yaşarken bile işleyemiyor zihnim depremi. bir deprem çantam var, yatak odamın kapısının hemen yanında, galiba depremle kurduğum tek somut bağ o. ben ölümü de anlamam mesela, çok saçma bulurum, sanırım o yüzden 70'erden kalma bir binada, bu kadar depremden korkmama rağmen, deprem olunca yıkılır bu diye düz mantık çıkarımı yaparak çözümü bu iki saçmalığın birlikteliğinde buluyorum.

    biliyorum çok yanlış. biliyorum çok anlamsız. o yüzden başka bir yol bulmam lazım, başka bir yol bulmam şart, bırakamam olduğu haliyle.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap