85 entry daha
  • sadece filmi seyrettiyseniz çok güzel ama benim gibi sonrasında kitabı okuyup yeniden filmini seyrederseniz çok güzel bir hikayenin piç edilmiş olduğunu görüyorsunuz. saçma olan ya da kitapta tamamen farklı olan yerlerin birkaç önemli noktasını aktarırsak ;

    --- spoiler ---

    howl'un karakteri : hem kitapta hem de film de; howl'un her yeri sümük yaptığı bölümde "güzel olmadıktan sonra yaşamanın ne anlamı var" türü bir cümlesi var. filmde ağır başlı howl'un böyle çocukça bir cümle kurması saçma ama kitapta howl kalbinin olmaması nedeniyle kadınlara aşık olamayan o yüzden güzel olan her kadını kendine aşık etmeye çalışan aşık edince de kaçan bir karakter olduğunu ve sürekli peşinde olduğu kızlarla buluşmak için evden çıktığını tembel, aylak ve korkak olduğunu düşününce (ki sophie'nin kardeşinin peşinde koşuyor uzun süre o yüzden sophie howl'a hep sinir oluyor aslında) saçı yüzünden bunalıma giren howl'un evi sümükle doldurması da, bütün evin pislik içinde olması da daha mantıklı oluyor. açıkçası kitaptaki howl süper ama filmdeki çok "rüyalarımızın prensi" havasında saçma bir tip

    karanlığa açılan kapı (feci spoiler) : karanlığa açılan kapı film de howl'un çocukluğunu gösteriyor kitapta ise karanlık kapı bizim dünyamıza açılıyor. howl'un büyü tarihi üzerine doktora yapan normal bir adam olduğunu bir şekilde diğer dünyayı keşfettiğini biliyor muydunuz ? karanlık tarafta da geçmiş değil howl'un kuzenleri var.

    çöl cadısı : film'de yaşlanıp tatlı bir kadına dönen çöl cadısı kitabın sonuna kadar kendi ateş şeytanı ile asıl ve tek düşman, öldüğü ana kadar yaşlanmıyor aslında...yaşlanmaması ve kötü olmasının nedeni çok uzun zamandır bir ateş şeytanla anlaşmalı olması.

    süliman : o da bir üniversite araştırmaları sırasında diğer dünyayı bulan bir normal adam hatırladığım kadarıyla. çöl cadısı tarafından büyülenmiş. biz onu film / kitap boyunca korkuluk olarak görüyoruz. en sonunda büyü bozulunca normal insana dönüyor.

    madam süliman : howl'u sever aslında bu kadın... howl'da onu çok sever... film'de kötü bir kadın gibi göstermişler ama kitapta iyi tarafta.. hikayenin yarısında öldüğünde howl yas kıyafetlerini giyip köpeğe dönüşerek cenazesine gizli gizli gidiyordu. kitaptaki aklı bir karış havada howl için bu bayağı ciddi bir saygı ve sevgi demek. he bu arada kitapta saray büyücüsü madam süliman değildir. madam süliman diye biri yok kitapta. saray büyücüsü ve howl'un hocası bayan pentstemmon adıyla geçiyor.

    komşu ülkenin prensi : yok öyle bir şey... savaşta yok. kitapta süregelen tek savaş çöl cadısı ile howl'un arasında... çöl cadısı ayrıca süliman ile kraliyet sarayını gördüğümüz kral'ın kardeşi olan prensi daha evvelden büyülemiş... hikayenin en sonunda görüyoruz.

    köpek : kitapta birden bire adama dönüşüyor. hikayenin en başında çöl cadısının yanında sophie'yi büyülenmesini seyreden adam... diğer deyişle "prens" büyülenip köpek olmuş.

    büyü : filmin en başlarında howl'un masasına sophie'nin cebinde gelen büyü düşüpte masayı yakıyor ya sonra o büyünün adımları, gelişimi o büyüden howl'un kaçmak için neler yaptığını hiç görmüyoruz.. kitapta önemli bir bölüm aslında bu

    şato : iki büyülü sözle ev mi değişirmiş bir de değişe değişe sophie'nin şapkacı dükkanına dönüşüyor... yok öyle bir şey ilk olarak gidip şapkacı dükkanını satın alıyorlar sonra çok zor bir büyüyle calcifer'in yerini (calcifer gerçek anlamda şatoda değil evde o yüzden evden diğer eve alıyorlar büyüyle) değiştiriyorlar sonra da şapkacı dükkanıyla şatoyu birleştiriyorlar. şato asla yıkılmıyor. hem niye yıkıp iki saniye sonra calcifer düzelt bu şatoyu desinler ki ..

    sophie'nin gençleşmesi : filmde devamlı gençleştiğini görüyoruz ama kitapta sadece howl büyüyle onun eklem ağrılarını yok edip çevikleştiriyor. görünüşü hep aynı.... tabii filmde de hep aynı ama bize howl'un gözünden sophie 'yi gösteriyorlar da diyebiliriz.

    korkuluk : korkutur.... filmde sophie korkulukla arkadaş gibi ama kitapta korktuğu için devamlı kaçıyor. hatta kitabın en karanlık bölümü korkuluğun onları takip etmesiyle ilgili.. bu arada korkuluk en başta hareket etmiyor. sophie içten söylediği sözlerle farkında olmadan korkuluğu büyülüyor ve hareket etmesini sağlıyor söylediği cümle de şöyle ; "ailedeki konumum yüzünden başarısızlığa mahkum olmasaydım canlanıp kısmetimi bulmama sen yardım edebilrdin. ama yine de iyi şanslar"

    sophie ve cadılık : calcifer sophie'den büyüyü bozmasını istiyor çünkü sophie sözlerini gerçeğe çevirme gücüne sahip. örnek ; bu şapka giyene hayırlı kısmet getirsin diyerek sattığı şapka sayesinde çirkin bir müşterinin zengin ve yakışıklı bir adamla evlenmesi, howl'un kalbini calcifer'den alıp howl'un içine koyabilmesi ve howl'un canlanmasını ve calcifer'e "binyıl yaşa" diyerek ölmemesini sağlaması gibi... bu arada çöl cadısı howl yüzünden değil sophie'nin şapkalarının güzel olması nedeniyle sophie'yi yaşlandırıyor... çünkü onun yüzünden kimse çöl cadısından şapka almıyor.

    bahçe : bahçenin howl'la pek alakası yok aslında.. orası süliman'ın çölü yok ederek çöl cadısından kurtulmak için yaptığı bir yer.

    --- spoiler ---

    kitabı okumayı düşünmeyip filmi seyretmiş olanlar için ilginç geleceğini sanıyorum. benden bu kadar..
150 entry daha
hesabın var mı? giriş yap