2 entry daha
  • andre gide'nin yazdığı, dostoyevski üzerine yazılmış en kapsamlı olmasa da en 'samimi' inceleme. yirmili yaşlarımda sıkı bir dostoyevski okuyucusu iken sadece yazdığı kitapları değil, hakkında yazılmış her şeyi okuma telaşına kapılmıştım. ne bulmuşsam okuyordum hakkında. "henry troyat", "mektuplar", "makaleler."
    sonra bir gün şimdi adını hatırlamadığım bir sovyet yazarının (felsefeciydi galiba) dostoyevski üzerine yazdığı bir kitabı okudum... ve hiçbir şey anlamadım, tek kelimesini bile anlamadım!
    sanki, benim daha önce tutkuyla okuduğum, zavallı hayatımı yazdıklarıyla anlamlandırdığım yazardan değil, hakkında en küçük bir fikrimin olmadığı bir yabancıdan söz ediyordu. kendimi o kadar kötü hissetmiştim ki uzun süre bir okuyucu olarak (kendi değerim hakkında her fırsatta kuşkuya düşmek konusunda hayli istekli olduğum da göz önüne alınırsa) kendimi sorguladım. inceleme kitaplarından uzun süre uzak durdum. allah'tan andre gide çıktı da karşıma, bu duygudan kurtardı beni. dostoyevski seven herkese içtenlikle öneririm.
538 entry daha
hesabın var mı? giriş yap