6 entry daha
  • andre bazin' e göre filmin görsel anlamda harika oluşu bile, filmi farklı kılmaya yetiyor. bazin şöyle diyor: "sadece yurttaş kane, muhteşem ambersonlar ve şangaylı kadın' ı çekmiş olsaydı bile, orson welles, yine de sinema tarihini kutsamak için dikilmiş herhangi bir zafer anıtı üzerine kazınacak isimler arasında önemli bir yeri hak ederdi."

    bazin aynı zamanda şunu da aktarıyor: "orson welles, hollywood' a sıradan bir film çekmeyi de becerebileceğini göstermek için şangaylı kadın' ı çekmiş ama tersini kanıtlamıştı, her şeyden önce de kendine!"

    son olarak da filmde kullanılan tekniklerle "kurgu.tv" adlı internet sitesinde blain brown'un "sinematografi kuram ve uygulama" adlı kitabından şu bilgiler aktarılmış:

    "seyircinin mekan algısını değiştirebilecek pek çok hile vardır. şangaylı kadın'da welles, sahneye alt metin eklemek için ince ve çok akıllıca bir hile kullanır. filmde welles, susan hayward tarafından bir cinayet olayına sürüklenen sıradan bir denizci rölündedir. hikayede çapraz ilişkiler vardır ve welles'in canlandırdığı karakterin aklı bir karış havadadır. bu sahne gemici ile bütün dalaverelerin düzenleyicisi olan kadının buluşma sahnesidir. kadın, ayakaltı olmayan bir yerde, akvaryumda buluşmalarını önerir. burası ilk bakışta kadının kocasına görünmeyecekleri ya da dikkat çekmeyecekleri bir buluşma yeri olarak algılanır. aslında kadının daha karmaşık niyetleri vardır.

    sahneleme son derece düzgün görünür. buluşurlar ve akvaryumun penceleri önünde dolaşarak konuşurlar. welles bu mutlu, masum mekanı esrarengiz ve ürkütücü hale getirmek için ince oyunlar yapar. önce akvaryumdan gelen ışıklar, karakteri bir kara film tarzında dramatik şekilde arkadan aydınlatır. welles'in oynadığı karakter, içinde olduğu durumun tehlikesini sezmeye başlarken bütünüyle siluet oldukları bir noktaya gelirler. açılamaya girdiğinde welles hiç telaşa kapılmıyor. çoğu yönetmen yakın plan için görüntü yönetmeninden yüzlere biraz ışık vermesini ister, ama welles daha da karartıyor ve yakın planlarda iyice siluetleşiyorlar. çevre aydınlatmasında aynı zamanda su etkiside var, böylece çok doğal şekilde yüzlerinde sudan gelen ışıklar dalgalanıyor.

    üçüncü oyun daha da akıllıca. geniş planda akvaryumdaki hayvanlarıda görüyoruz: 40-50 santim boyunda normal balıklar ve kaplumbağalar. yakın planda ise welles arka planda geriden projeksiyonla boyları çok büyütülmüş balıkların görüntüsünü yansıtıyor. bunun sonucunda akvaryumdaki balıklar devleşiyor. başlarının ardında balıklar az birşey göründüğü halde etki çok güçlü, esrarengiz ve biraz ürkütücüdür. siluet ve dalgalanan su etkisi birleşince ima ortaya çıkıyor: kahraman boyunca suya batmıştır, başı suyun içindedir ve kurtulamayabilir. seyircilerin büyük çoğunluğu tarafından fark edilmemiş ustaca bir darbe. bütün iyi teknikler gibi, bu da işini benzersiz şekilde ve fark edilmeden yapıyor."
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap