115 entry daha
  • bir kadının ve bir erkeğin birbirini dönüştürmesini bu kadar güzel anlatan bir film yoktur.
    sophie öncesinde de kendini güzel, değerli bulmayan ve kendini gerçekleştirmek için hiç bir devinime girmeyen biridir. zaten herkes dışı güzel olan kızların "dışına" ilgi göstermektedir. sevgi potansiyeli çok büyük olsa da hayatını babasından kalan işi hiç bir heyecan ve arzu duymadan hatta duyma ihtiyacı hissetmeden sürdürmektedir. sophie duygularından uzak ve donuktur. bu görüntüye uygun olarak cadı tarafından yaşlı bir kadına dönüştürülür. yani bir anlamda, sophie büyük bir potansiyel olarak "bilinmemektedir" çünkü onu harekete geçirecek eril prensip yoktur. sonra ilk eril prensip hayatına girer: şalgam kafa. sophie'yi howl'un şatosuna yönlendirir. sophie howl'un şatosunda yeni "boyutlarla" tanışır. hayatı devinime girer. filmde sophie duygularından korkmadığı zamanlar ve duygularını ifade ettiği zamanlar gençleşmekte, duygularını inkar ettikçe de yaşlanmaktadır.
    sonra howl'un hikayesini görürüz. büyülü güçlerini artırmak için gökten düşen bir yıldız yuttuğunu ve kalbini bedeninden ayırdığını görürüz. kalp sevmek, cesaret, bağlılık konuları ile ilişkilidir. aklını ön plana çıkarmış ve o da kalbini inkar etmiştir.
    birbirlerini müdahale ederek değil, birbirlerinin hayatlarına girmeleriyle sevmeyi ve cesareti, canlılığı öğrenirler, öğretirler. son olarak da akıl-duygu savaşı biter ve uçarlar....
120 entry daha
hesabın var mı? giriş yap