7 entry daha
  • hakkında çok detaylı araştırmalar yapılmamış olsa da dünya üzerindeki en eski dil olduğu pek çok tarihçi tarafından kabul gören ve pek çok dilin atası olduğu aşikar olan dil.

    anadolu ile ilgili en önemli ve kapsamlı yazılı kaynaklar bizi şaşırtmayacak şekilde hititlerden kalmadır. hitit kaynaklarının bazılarında, en başlarda, "hitit hiyeroglif yazısı" olarak adlandırılan; ancak sonraları bambaşka bir dil olduğu belirtilen bölümler vardır. işte bu bambaşka dil luvicedir. şimdi size luvice birkaç kelime örneği vermek isterim:

    anni - anne, pati - adım, atti - dışarısı, tatiş - baba.

    ne kadar tanıdık değil mi? nasıl ki küçük çocuklar bazı ses kolaylıkları açısından ilk olarak belirli kelimeleri öğreniyorsa, dünya üzerinde belki de ilk dil olan luvicenin de böyle kelimelere ev sahipliği yapması bana normal geliyor.

    her ne kadar şimdi, süslü kelimelerle ve uzun cümlelerle konuşuyor olsak da, m.ö 3 binli yıllardaki insanların, sahip oldukları çevresel etmenler ve tecrübelerini düşündüğümüzde, çok daha basit bir dille konuşuyor olmaları bizi şaşırtmamalıdır.

    örneğin, hitit kralı hattuişili'nin oğlu labarna hakkında dert yandığı vasiyetine bakalım:

    "(fakat o) kralın sözünü dinlemedi;
    anasının sözünü, o yılanın sözünü dinledi.
    ve erkek kardeşleriyle, kız kardeşleri ona, arabozucu sözler taşıdılar; onların sözlerine kulak verdi.
    ve bunu, ben kral duydum.

    böylece savaşa savaş açıyorum.
    yeter artık.
    o bundan böyle benim oğlum değil.[1]

    -ama o zaman anası inekler gibi bağırdı:
    benim gibi güçlü bir ineğin ana kucağını parçaladılar.
    onu mahvettiler ve sen onu öldüreceksin!"

    düşünün bu resmi belge, kral vasiyeti.

    başka bir kelime örneği daha verebiliriz:

    likya dilinde lu(w); ışık
    hitit dilinde lukk; aydınlanmak
    latince lux; ışık
    ermenice luys; ışık
    ingilizce light; ışık
    fransızca luire; ışık
    almanca licht; ışık

    bu ve benzeri örnekler çoğaltılabilir.

    iskender'in anadolunun neredeyse tümünü ele geçirdiği dönemde malesef bu diller büyük ölçüde kültürel tahribata uğramış olsalar dahi insanlık tarihinde daha da derinlere inmeyi başardığımızda, daha çok kazı yapıp daha çok kaynağa ulaşıp daha çok gizemi çözdüğümüzde bir ışık gibi bu topraklardan tekrar yükseleceklerdir.

    anadoluyu salt türk tarihi ile anmak yetersiz, yanlış bir yönelim. umuyorum ileride çocuklarımıza bu güzel toprakların ne denli zengin olduğunu daha iyi öğretebileceğimiz, luviler gibi, asya kökenli uygarlıklarla ne kadar sıkı -organik, inorganik- bağlarımız olduğunu gösterebileceğimiz bir aydınlanma yaşayabileceğiz.

    unutmayın

    "ışık, doğudan yükselir".

    edit: ikinci netter 'in bir eklemesini koymak istiyorum. lüks ışık, hatta anadolunun bazı köylerinde elektrikler kesildiğinde tüple çalışan lamba yakıyorlar. bu lambaya da "lüküs" diyorlar.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap