8 entry daha
  • zikir teatisi: muhammedi miraç / ümmetince ifa edilen salât (namaz)

    kurandaki islam gelenekçileri miraç olayının hadise değerlendirmesini yaparken, akıllarını çalışma masasına düz sorgulayıcı mantıkla yatırdıklarından dolayı oradaki oluşları bir dünyevi pazarlık niteliğine bürüdüklerinden ''allah huzurunda böyle pazarlık mı olur diyerek''manaları yerli yerine oturtmaktan aciz kalmışlardır. çünki kalplerinin değil nefslerinin tesirinde bir neticelendirmeyi sonuç olarak ortaya koymuşlardır.

    efendimizin miracındaki zikir teatisi,

    birinci semada: hz. adem ile,

    ikinci semada: hz. yahya ve hz. isa ile,

    üçüncü semada: hz. yusuf ile,

    dördüncü semada: hz. idris ile,

    beşinci semada: hz. harun ile ,

    altıncı semada: hz. musa ile ,

    yedinci semada: hz. ibrahim ile,

    gerçekleşmiştir.

    gelelim bizim namazdaki zikir teatilerimize.
    bizim namazlarımızda odağımız neresi oluyor?

    allah'ın huzuruna çıkıp onun ayetlerini ona tekrar tekrar okuma, içsel huzur arama, bir görevi ifa etme.

    kalbimizi ürperten/nefsimizin belini kıran bir kıpırtı var mı ?

    .......?

    cevap hayırsa bir ilerleme oluşmuyorsa demek ki namazımızda bir aldanma, bir tıkanış, bir hatalı yöneliş var. yedi mertebe ile bir zikir teatisi oluşturup basamaklarda ilerleme kaydedemiyoruz.

    isnetus bir yazısında ne demişti:

    ''namaz, tasavvuf yolunda yıllarca ilerleme kaydederek gelinmesi murat edilen mertebeye kulu bir vakitte ulaştırır.''

    yani bir manası ile gelinecek son, namaz ile başta giydirilebilir. kişi ulaşacağı makamların haller izdüşümünü namazda tadabilir.

    biz namazlarımızda o an nefsimiz ile alışveriş içindeyizdir her zaman .ve malesef bir yükselme gerçekleşmesi olanaksızdır. bundan ancak nefsin pay alması mümkündür.
    kalp pay sahibi olamadı ise zikir teatisi gerçekleşmemiş, nefs teatisi sürüyor, bu böyle bir alışkanlıkla uzayıp gidiyor demektir.

    bu noktada ilerleme kaydetmek notlar:

    1-efendimizin miracında teatide bulunduğu yedi mertebeyi tasavvufa sıçrayarak adım adım özümsemek, bilgilenmek namazımızı değiştirecektir.

    2-mesnevi okuyarak bilinçaltını temizlemek nefsin paylarını azaltacak,gereksiz tüm gürültüten temizleyecek, her şeyin manası yerine oturtacak gün geçtikçe namazımızı değiştirecektir.

    3-namaz ile ilgili farz, sünnet, vacip, müstehaplar , nefsin arzusu ve konforunun seçimine göre değil yolda ki büyüklerin tavsiyeleri/tecrübeleri okunarak sindirilip şuurla uygulamaya geçirmek namazımızı değiştirecektir.

    4-nafileleri gereksiz, değersiz, düşük görmemek namazımızı değiştirecektir.

    5-kurtuluşun, sema katlarına yükselişin dosdoğru kılınan namazla olduğuna odaklanmak namazımızı değiştirecektir.

    6-usul usul, ahenk içerisinde, her bir hareketin ve lafzının ve o lafızları okurken şuurluluğun ve o anki halimizin hakka acziyet arz etmesi namazımızı değiştirecektir.

    7-nefsin namazda her türlü vesvese, vehim gibi saldırılarına karşı, namazın her anında bir savunma planı olduğunu ve böylelikle namazın nefse karşı her daim üstün bir stratejisinin olduğunu bilmek namazımızı değiştirecektir.

    değişen namazla birlikte bizde değişeceğiz. adımlar büyüyecek, mesafeler kısalacaktır. daimi namazı elde edip, vakit namazlarında zikir teatisi ortaya çıkmaya başlayacaktır. daimi namazda alınan yaralar, vakti namazla sarılacak cihad ölene kadar bu döngü ile devam edecektir. cephe daimi namaz ise komutanın otağı vakti namazdır.

    ilk başlarda nefs der ki:
    bu ne karmaşık bir iş, elde edilmesi zor bir senkronizasyon, kıl geç işte!
    siz de ona deyin ki:
    asıl şimdi buldum emaneti, seni kör edecek gözümün nurunu!
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap