117 entry daha
  • peaky blinders'da bir hukumet ajani, asi eski-komunist kizkardese neden komunist partiyle iliskisini kestigini soruyor, aldigi cevap: "insanlarin adaleti hak ettigine inaniyordum. etmiyorlar."

    ben de ne zaman icimden dunyanin bu siktiriboktan duzenine karsi bir seyler yapmak gelse bunun gibi basliklara, soyle entrilere goz gezdiriyorum, bu aptallar surusu icin kilimi bile kipirdatmaya degmeyecegi sonucuna varip rahatliyorum. sizin icin yapacagim en fazla sey, cogunuzu surundurdugu halde aptalca savundugunuz bu adaletsiz duzen sayesinde 35 yasinda emekli olup oturdugum yerden niye aptal oldugunuzu yuzunuze vurmak olabilir.

    yani mesela yatirim fonu yonetirsin, buyuk bir sirkette ust duzey yoneticisindir, new york'ta londra'da trader'sindir broker'sindir anlarim, arpaligin bu sistem sonucta, savunursun.

    ama muntazaman somurulen bir ucuncu dunya ulkesinin vatandasi olup, okulda ogrendigi iki iktisat teorisiyle ve "liberalizm iyidir" amentusuyle gelip buralarda cahilce atip tutmak nasil bir kafa anlayamiyorum.

    adam daha siyasal liberalizmle ekonomik liberalizm arasindaki farki bilmiyor, akil almaz bir cahil ozguveniyle gelmis burada neoliberalizmi elestiren vatandasa laf sokuyor. liberalizmle neoliberalizm arasindaki farki bile bilmiyormusuz guya. zannediyor ki rusya olalim, cin olalim istiyoruz.

    baska bir grup var, bunlar da kapitalizmle neoliberalizmi birbirinden ayrilamaz zannedip (veya bilincli olarak oyle gosterip), ne yani sosyalizme mi gecelim, otobus soforu totaliter solcu diktatorumuz mu olsun civikligi yapiyor.

    soyle zirvalamis birisi:

    --- spoiler ---

    eldeki veriler piyasanın ve globalizmin milyarlarca kişiyi yoksulluktan kurtardığını, sürekli olarak tüm dünyada, herkesin hayat şartlarını iyileştirdiğini, dünya barışına katkı yaptığını kuşkuya yer bırakmayacak şekilde gösterdiğinde...

    --- spoiler ---

    aslindasu cumleyi okuyup kahkaha atmayan bir insani ciddiye alip bir sey anlatilmaz ama, neoliberalizmin ciktigi yer olan abd'de saygin ekonomistler, devlet yoneticileri, ngo'lar bas bas bagiriyor, yukarida iddia edilen seyi vaadeden bu sistem coktu diye. islemiyor diye. gelir adaletsizligi almis basini gitmis, dunyanin en buyuk kapitalist ekonomilerinde reel sektorler finans sektorunden yaka silkmis, adamlar shareholder capitalism'den stakeholder capitalism'e evrilmeliyiz diye tartisiyor, bu zirtapozlar ayni martavallari okumaya devam ediyor.

    neyse, ben fakirlik ya da esitsizlik tartismaya gelmedim, somut ornek verip soru sormaya geldim.

    simdi neoliberalizm, devletin ekonomiden elini tamamen cektigi, mallarin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolasimini esas alan bir kapitalizm modelidir. allahi kitabi devleti ekonomiden, piyasadan ve sirketlerden uzak tutmaktir. niye? iste efendim piyasa kendi kendini regule edermis. nah eder. al:

    https://www.newyorker.com/…/the-case-against-boeing

    size solcu agziyla cin'den rusya'dan latin amerika'dan turkiye'den bahsetmiyorum. abd'nin gozbebegi boeing'in bes ayda iki kere cakilan 737 max'indan bahsediyorum.

    ertugrul ozkok misali gelin hem mevzuyu bilmeyenler icin olayi ozetleyeyim, hem de neoliberalizmle ne alakasi varmis diyenleri ferahlatalim.

    bu kodugumun ekonomi isletme fakultesi mezunu harvard mba'li executive tayfasi, geleneksel olarak muhendislik odakli bir uretim sirketi olan boeing'in verimliligini arttirmak adina sirketin isleyisinde degisiklikler yapmaya basliyor. (yukarida linkini verdigim newyorker makalesi sirketteki mentalite degisiminin 1996 yillindaki mcdonnell-douglas merger'indan itibaren basladigini belirtiyor.)

    nedir bu degisiklikler, klasik olarak once iscilik maliyetini dusurme, genel olarak uretim maliyetlerini dusurme (mesela bagimsiz calisan muhendislerden olusan uretim gelistirme birimini kapatma), ordan tasarruf burdan tasarruf falan filan.

    seattle'daki fabrikadaki lanet olasi cakma solcu iscilerin sendikasi falan oldugu icin maliyetleri yuksek kaldigindan ve pazarliga yanasmadiklarindan, bunlari bypass etmek adina 2009'da south carolina'da yeni bir fabrika kuruyorlar. 1 milyar dolarlik vergi tesvigini de cebe atiyorlar. ama ucuza kactiklari icin bu yeni fabrikada uretimde surekli hatalar, eksiklikler oluyor. bunlari rapor eden muhendislere "siz isinize bakin" deniyor, bakmayanlar isten cikariliyor.

    yavaslayan uretim siparis teslimlerini geciktirdikce su isi bir duzeltelim demek yerine ne yapiyor bu dahi executive tayfasi? kaybettikleri zamani kalite kontrolden kisarak kazanmaya calisiyor. uretim asamasinda meydana gelmesi normal olan ve cozulebilecek olan problemler, uretim takvimini yavaslatmamasi adina hasir alti ediliyor ve teslim edilen ucaklardaki hatali bataryalar havada birer birer alev almaya baslayayana kadar kimsenin bundan haberi olmuyor. bu 787'deki problem. tesadufen o ara kimse olmuyor, sonrasinda bu filonun da su an 737 max'lerde oldugu gibi ucmasi dunya capinda yasaklaniyor, uc ay sonra sorun giderilince servise donuyorlar.

    737 max ise bambaska bir konu. bir suru yerde cok detayli yazildigi icin uzatmadan ozetleyeyim: airbus'in yeni a320/321neo'suna hizla pazar payi kaybeden boeing, yeni ucak tasarlamanin maliyeti altina girip ustune bolca da zaman kaybetmek yerine, 737 modeline yeni motor takip birkac dizayn degisikligi yapip yakit tuketimini dusururerek bu ucaklari yeni nesil model (737 max) olarak satmaya karar veriyor. fikir super. yalniz ucak airbus'lara kiyasla yere biraz daha yakin oldugu icin daha buyuk olan bu yeni motorlari olmasi gereken yere takamiyorlar, biraz daha one monte etmeleri gerekiyor. sonra fark ediyorlar ki bu degisiklik ucagin aerodinamigini ciddi olcude etkileyip ucagin burnunun kalkmasina sebep oluyor. o mevzuyu da bir yazilimla cozuyorlar. yazilim ucagin uzerindeki bir sensorden verileri aliyor, ucagin burnu bu aerodinamik problem sebebiyle kalkarsa bunu otomatik olarak duzeltiyor, super.

    dananin kuyrugunun basligimizla kesistigi nokta ise surasi: boeing, yaptigi tum bu degisiklikleri kimseye soylemiyor. cunku kanunen soylemek zorunda degil.

    cunku devlet piyasadan elini ceksin kardesim diyen bir grup insan, 2005 yilinda yaptiklari bir duzenleme sonucu amerikan havacilik idaresi faa'in, boeing'in uretim surecini bastan sonra denetlemesine gerek olmadigini soyleyerek faa'i devreden cikardi. boeing bir problemle karsilastigi zaman bunu faa'e bildirip onlardan gelen cevapla birlikte gerekli duzeltmeleri yapmak yerine allahin cezasi devlet burokrasisinden kurtulup problemi direkt sirket icerisinde cozerse havacilik endustrisinin on yil icerisinde 25 milyar dolar tasarruf etmesi ongorulmus. super, baska kimsenin aklina gelmemisti zaten.

    iste faa tarafindan adim basi denetlenmeyerek zincirlerinden kurtulan boeing, 737 max'te yaptigi bu degisiklikleri de biz hallettik kardesim ucak ucuyor iste diyerek kimseye haber verme ihtiyaci hissetmedi. zira bu degisiklikleri faa'e bildirseler, bu lanet devlet kurumu ucakta yapisal degisiklikler oldugu icin ucagin yeniden sertifikasyon surecinden gecmesini isteyecek, boeing'e zaman kaybettireceklerdi.

    bunun yaninda bu ucagi sattiklari havayollarinin pilotlarinin da bu degisiklikler sebebiyle yeniden kisa da olsa bir egitimden gecmesi gerekecekti. bu da boeing'in pazarlikta elini zayiflatacakti zira airbus'in yeni modeli pilotlarin yeniden egitimden gecmesini gerektirmiyordu. dolayisiyla boeing muhtemelen havayollarinin pilotlarini egitim masrafini karsilamayi vaadetmek zorunda kalacakti. bir suru gereksiz masraf canim. pilotlar ucakta bir yenilik oldugunu bilmezse, bunun icin egitilmelerine de gerek kalmazdi.

    ekim 2018'de ilk 737 max ucakta yapilan ve kimsenin haberi olmayan bu degisiklikten kaynakli yazilimsal bir tasarim hatasi sebebiyle dusunce (ki pilotlarin ucagi dusuren bu sistemin varligindan haberi olmadigi icin baslarina ne geldigini bile anlamiyorlar) boeing ucakta yaptigi bu degisiklikleri lutfedip havayollarina bildiriyor ama ucakta tasarim hatasi oldugunu kabul etmiyor. faa ise getir kardesim su ucaklari bir bakalim demiyor. mart 2019'da ikinci 737 max dusup de tum dunya ucaklarin havasahalarinda ucmasini yasaklayinca lutfedip ucagi inceliyorlar da ucakta tasarim hatasi oldugu ve boeing'in bunu sakladigi ortaya cikiyor. oyle bir saklamak ki, 737 max’in, ilk kazadan sonra boeing’in yayimladigi, kazaya sebep olan sistemin hatali calismasi halinde yapilmasi gerekenleri belirttigi guvenlik prosedurunun uygulanmasi halinde bile ucagin kurtarilamayacagi kadar ucmaya elverissiz bir ucak oldugu ortaya cikiveriyor.

    peki simdi ben bu uzun hikayeyi niye neoliberalizm basliginda anlattim? cunku neoliberalizm devletin ozel sektorden uzak durmasi gerektigini, piyasanin kendi yolunu bulacagini iddia eden bir ogreti. boeing ornegi gibi bir milyon tane ornek verebilirim, hepsi de ayni seyi anlatiyor: boyle bir dunya yok.

    butun bu olaylarin ustune, daha yeni, imha edilmesi gereken bazi yedek parcalari el altindan ucaklara taktiklari ortaya cikti. olay patlayinca mecburen kabul edip havayollarina bildirimde falan bulundular ucaklariniza bi bakiverin diye. sirketleri basibos birakirsaniz olacak olan budur.

    piyasa boeing'i cezalandirir diyecektir bazi mal degnekleri. boeing'in hisse senedi fiyati bu skandallardan once $350 iken su an $366. ceo'su isini dahi kaybetmedi. bu mu boeing'i cezalandirip boyle seyler yapmamasi icin agzina biber surecek olan piyasa? hayir aslinda bokunuzda bogulun diyip isime bakacam da, boeing'le de ucuyoruz mecbur, bi gun su tasarruf edecegiz diye kullandiklari yedek parcalardan biri icinde oldugum ucaga denk gelecek, olan gene bana olacak diye korkuyorum.

    ozetle, siz nasil bir saflikla bana boyle seyleri savunabiliyorsunuz, allahini seven birisi bana anlatsin.
116 entry daha
hesabın var mı? giriş yap