hera

• yunan mitolojisinde zeus'un karısı olarak tanınan hera olympos konjoktürüne göre kötü bir kadın-tanrıydi. ama allah sizi inandırsın çok güzel dolma sarardı. bugün anadoluda bazı genç kızlarımıza hera'ya ithafen hayriye (hera gibi anlamında) adı verilir. bu mit yaşatılır.
• romalılar junon derdi..hera'ya...cronos'un büyük kızı olan hera aynı zamanda baş tanrının karısıdır. zeus kendisine bir hayat arkadaşı aradığı zaman o henüz sütannesi markis ile birlikte yaşayan genç bir kzdı, ve markis onu hiç yalnız bırakmıyordu. bununla beraber bir kış mevsiminin çok soğuk bir gününde hera ıssız bir yerde yalnız başına bulunuyordu. birden bire soğuktan üşümüş, titreyen bir kuğu geldi ve omzuna kondu. üşüyen kuşa acıyan hera onu yakalayıp ısıtmak için göğsüne yasladı. oysa bu bir kuş değil baş tanrı zeus'tu...
  zeus emrahvari bir dille hera'ya $u cumleleri soyledi..."hera, dedi istiyorum ki sen benim karım olasın, büyük gözlü güzel tanrıça benim peşimden gel, olymposta parlak bir that üzerinde ve benim sağımda oturarak saltanat sür"
  hera bu cazip teklifi geri ceviremezdi ama zeusu surundurmeliydi..canım düsünmem lazım dedi sana cevabımı yakın bir tarihte ileticem dedi...zeus'da tamam güzel kız beklerim dedi...
  ve sonunda hera razı oldu ve baş tanrı düğünü yapmak için karısını kitheron dağının ormanlarla süslenmiş en yüksek tepesine götürdü. tanrıların evlenmesine sevinen ağaçlar onları selamlamak için dallarını eğdiler ve çeşmelerden(bkz: ambrosia)kokusu yayıldı. bütün tanrı ve tanrıçalar bu düğünde bulunmak için(bkz: olympos)dağından aşağı indiler. düğün çok muhteşem oldu. düğünde göklerin ve yerin bütün tanrıları, perileri hazır bulunmuştu. düğüne yalnız khelone adındaki bir peri kızı gelmemişti. bu yüzden tembelliğinin cezası olarak onu ağır hareketin ve hantallığın sembolü olan kaplumbağaya çevirdiler. hera baş tanrının elinden tutar tutmaz yaldızlı bir bulut onları neşe içinde olympos'un tepesine zeus'un sarayına götürdü.
  güzel tanrıça hera o günden sonra; ölümsüzler arasında, baş tanrının karısı, olympos'un sultanı olarak kaldı. ilahi otoriteyi kocası ile birlikte paylaştı. o'da zeus gibi bazen göğün en yüksek yerinde gürler, öfkeye kapıldığı zaman rüzgarın zincirlerini çözer, denizleri altüst ederdi. denizlere sözünü geçirir ve bazen ayaklarının altında parlayan yıldızlara bile karışır onları idare ederdi.
  olympos'ta oturan bütün tanrıçaların en güzeli en çok saygı göreni idi. kocasının sarayında toplantı salonuna girdiği zaman bütün tanrılar ayağa kalkar onu selamlarlardı. onun öfekiside zeus'unki gibi korkunçtu, tahtında otururken sinirlendiği zaman bütün olympos'u titretirdi.
  
  titredim.:)
• zeus isimli putperest ibneden çok daha iyilerine layık olan vasat tanrıça. liseliler bilmez ama zamanında bu karı olymposta iki tur atsa tüm tanrılar işi gücü bırakıp buna bakardı.
• hera evin, evliligin, ailenin koruyucuyusdu, cok da kiskancti ve zamaninin cogunu zeus'a hayati zehretmekle geciriyordu. gerci zeus'a da mustahakti cunku elinden ucanla kacan bile kurtulamiyordu, boru degil tabi, olympos'un efendisi, her sekle girip, binbir turlu katakulliyle gozune kestirdigini bir sekilde ele geciriyordu.
  
  hera'nin kutsal hayvanlari inek ve tavuskusu idi. inek, kadinin rahim ve yumurtaliklarinin inek basina benzemesi ve dolayisiyla dogurganligi simgelemesi nedeniyleydi. tavuskusunu ise, hera kendisi yaratmisti; zeus'un iliskisi olan zavalli io'yu hapsedip, basina da gozcu diktigi yuz gozlu yaratik argus uyuyakalip zeus tarafindan oldurulunce, hera argus'un gozlerini alip, tavuskusunun kuyruguna yerlestirmistir. io da hera'nin kıskancliklarindan cok cekenlerdendi. zeus, io ile birlikte hera'ya yakalanmak uzereyken kızcagızı beyaz bir inege cevirmis, ama bunu yutmayan hera kizin basina koca bir at sinegi musallat etmis, sinek kovalamis io kacmistir. kacarken gectigi yerler arasinda halic de vardir, frenk ellerinde buraya altin boynuz denmesinin nedeni de budur.
• zeus’un kardeşi aynı zamanda tek resmi karısıdır. oğlu yunan tanrıları arasında en sevilmeyen, kötü gösterileni ares’tir.
  
  zeus hera’ya diğer ilişkilerinde olduğu gibi farklı bir kılıkta görünerek, titreyen bir kuş oluyor. hera kuşa acıyıp avuçlarına alıyor ve onu göğsüne bastırıyor. bu sırada zeus gerçek haline bürünüyor ve onunla birlikte olmak istiyor. hera ise bakireliğine çok düşkün bir tanrıça olduğundan, ancak kendisiyle evlenirse onunla beraber olabileceğini söylüyor. böylece hesperidlerin –yani batı kızlarının- bahçesinde evleniyorlar. (okyanus ırmağının ötesinde gece ile gündüz arasında yaşayan ince sesli perilerdir bunlar. nyx, hesperitleri tek başına dünyaya getirirmiş)
  
  gaia, hera’ya doğurganlık simgesi olarak “nar” veriyor. hera onu hesperitlerin bahçesine dikiyor. bu düğün yeryüzünde bolluk ve verimlilik simgesidir. bu nedenle bu düğüne “hieros gamos” (kutsal evlilik) adı verilir.
  bu birliktelikten ares (savaş tanrısı), hebe (gençlik tanrıçası), hephaistos (demirci tanrı) dünyaya gelir.
  
  hera her yıl kanathos ırmağında yıkanarak bakireliğini kazanıyor.
  hera ile zeus olympos’ta saltanat sürerler. hera, zeus gibi hayata, dünya düzenine, gök olayları ve mevsimlerin değişmesine etki edebilmektedir. ayrıca en önemlisi evli kadınları gözetir, analık ve doğum tanrıçasıdır.
  
  zeus’un sevgilileri ve kendisinden olmayan çocuklarının baş düşmanıdır. kutsal düzene ve evliliğe zarar verenlere karşıdır.
  herakles (herkül) onun baş düşmanıdır ayrıca paris onu en güzel seçmediği için troyalılara bir oyun oynar. (bkz: büyülü memelik)
  simgeleri: nar, tavuskuşu, zambak. argos kutsal şehridir. samos’ta en önemli tapınağı vardır.
  hera’nın resmedilişi: hırçın, dolgun vucudlu, her zaman giyinik olarak.
• titanlardan rhea ve cronos'un kızı
  zeus, poseidon, hades, hestia ve demeter'in de kızkardeşi olur
  sembolü tavuskuşudur, evliliği ve kadınları korur, mütemadiyen zeus'u kıskanır, çünkü zeus hep bir kaçamak peşindedir (akdeniz erkeği)
• homeros destanlarında "inek gözlü", "ak kollu" ya da "altın tahtlı" diye nitelenen, zeus'un tek karısı, eski yunan'da tanrıların kraliçesi olan tanrıça. genel olarak sevimsiz ve geçimsiz bir tanrıça olarak betimlenir. hıncı ve kini meşhurdur, zeus'un kendisinden olmayan evlatlarına etmediğini bırakmaz. azra erhat pek güzel anlatır onu mitoloji sözlüğü adlı eserinde:
  "bütün kusurlarıyla kadını canlandırır hera: dırdırcı, kıskanç, hırçın, inatçıdır, düzen kurar, ama hiçbir işi açık değildir, hasır altından su yürütür, gizli kapaklı yapar ne yaparsa, sevgi ve nefretleri hiçbir mantığa dayanmaz, silah ve yetkilerini kötüye kullanmaktan çekinmez, benzetmek gerekirse, her zaman ve özellikle zamanımızda örneklerine çok rastlanan varlıklı ve bencil burjuva kadınını simgeler."
• ozellikle suryani'lerin kizlarina koyduklari isimlerden biri.
• "yeryuzune inse de hayatimi adasam" dedirten tanrica.
• bir pazar gunu alt katta gul gibi the beatles calarken ortasinda kesip aniden morissey calabilecek dandiklike mekanimiz. ama (cok cekmese de) wireless koymuslar ona da aferin.