• bilgisayarı kapatırken eskimesin diye mouse, klavye, monitör vs. tüm fişlerini ayrı ayrı söküp paketlemek. her açışta tekrar bilgisayarı kurmak. bunun üstüne mallık yoktur sanırım.
  • birazdan ssg gelecek; o zamanlar 8 yaşındaydım yanlış kod yazmışım o kodu düzeltene kadar sıkıntıdan yarım kilo zeytin yedim ama sonunda düzelttim, o hatalardan ders almasaydim ekşi sözlüğü kodlayamazdım diyip, debeye giricek.
  • ilk sahip olduğum bilgisayarın harddisk'i 128 megabyte ** olunca genelde hafızada alan açmak için yaptıklarımdır.

    mario, euro 92 vb. oyunları kurunca bilgisayarda yer kalmamış ve çözüm olarak işe yaramayan dosyalar tarafımdan silinmeye başlanmıştı.

    ve elbet sıra windows klasörüne de gelmişti...
  • hepsini okumadım ama mallığın kralına adayım. hiç unutmam 486 dx2'yi kucakladım geldim eve, yanında da toplamı 12 disketten oluşan orjinal windows verdiler. ilk disketi soktum, windows başladı kurulmaya, sonra sok çıkar sok çıkar yükledim windows'u. mallık burada başlıyor; ben her defasında bilgisayarı açmadan önce sokuyorum 1 no'lu disketi tabi hayvan direk kurmaya başlıyor sonra sıradan 12 diskette tamamlıyorum kurulumu.

    baştan çok küfür ediyordum çekilir ızdırap mı lan bu her gün her gün birbuçuk saat windows kur diye. ama zamanla alıştım, beklerken çekirdek falan çitliyodum, top sektiriyodum. hiç unutmam o plastik disketlerin tuttuğum yerleri aşınmıştı sokup çıkarmaktan.

    günler günleri kovaladı aylar ayları... yüzlerce binlerce kez her oturum açılışında windows kurdum. ta ki o mel'un güne kadar. bi gün 1 no'lu disketi sokmayı unutup çalıştırdım bilgisayarı. aaa o da ne? windows direk çalıştı! aa süper lan adamlar bilgisayara hafıza yapmışlar vay aq demiştim hayranlıkla. yalanım varsa sarraf olayım.

    bak merak ettim şimdi şu 700 entryi okuyayım benim kadar mal olan varsa badi yapayım, sürü olalım.
  • bilgisayar sayılmaz pek, ama zamanında babamın işyerindeyken yalvararak kullanılmayan bir klavyeyi aldırıp eve getirtmiştim. sadece klavye var önümde, monitör vs. yok. f16 ismi de haberlerde falan sürekli duyduğum bir şeydi. neyse klavyenin üstündeki f ile başlayan tuşların her birini bir uçak zannedip pilotçuluk oynuyordum. pilot olarak kuleye uçağımın modelini söylüyordum, kule f4'e basarak bana izin veriyordu. bu arada söylememe gerek var mı bilmiyorum ama kule de bendim. evet baya maldım.
  • sene 1997, lisede bilgisayar dershanesindeki bir bilgisayarın masaüstündeki microsoft word kısayolunu kopyalayıp diskete yapıştırmak. bir gün bilgisayar alırsam word yüklerim diye düşünüp o disketi uzun süre saklamak.
  • hemen herkesin bilgisayarla ilk tanıştığında yaptığı, şimdi çoğu komik gelen mallıklardır.

    sene 1985-86 falan, babamın aldığı commodore 64 sayesinde hayatımda ilk kez bir bilgisayarı kanlı canlı görmüştüm.

    babam bilgisayarı televizyona bağladı, açtı. bilgisayar açılır açılmaz oyunlar başlayacak sandığım için elimde joystick ile bekliyorum.

    meşhur mavi açılış ekranı geldiğinde hayal kırıklığı yaşamıştım. babam da -anlamamıştı herhalde ki- bırakıp gitmişti.

    oyunun kasetle yüklenen birşey olduğunu da bilmiyorum daha. ready yazısı bana bakıyor ben ona bakıyorum, ne yapacağımı da bilemiyorum.

    bir komut verilip bilgisayar anlasın diye bir tuşa basıldığını ve o tuşun return olduğunu da öğrenmişim bir yerlerden, çocuk aklıyla "oyun oyna" yazıp return'e basmıştım ve hayatımın ilk syntax error'ünü almıştım.

    hala hatırladıkça gülerim.
  • fifa yükledikten sonra oyunu açarken klavyeyi sağa sola kaydırmayı akıl edemeyerek 2 hafta boyunca bilgisayarın yaptığı maçları izlemek.
  • bilgisayarı deprem olduğu sırada usulüne uygun şekilde kapatıp, devamında fişini çekip dışarı kaçmam.
  • disket sürücüsüne taso yerleştirip, onların oyununu bilgisayarda oynamaya çalışmak.
    yaş: 3 falan
hesabın var mı? giriş yap