• son reklamlarından ötürü kendisine seslenmek istediğim internet tarayıcısı.

    --- internet explorer gözümsün ---

    ağlattın piç...

    --- internet explorer gözümsün ---
  • 90'larda web tarayıcıları dünyasının ortasına güneş gibi doğmuştur. o dönem en büyük artısı işletim sisteminin parçası olmasıydı. böylece "tarayıcı olmadan tarayıcının kendisini nasıl indireceğiz?" problemini çözmüş idi. sonradan aynı sebepten microsoft'un tekel davalarına konu olmuştur.

    web dünyasına css, ajax, dom, javascript event'leri, iframe, favicon.ico gibi yenilikleri getirmiştir. microsoft'un bir standartlaşmayı reddedip kendi uzantılarıyla web'e şekil verme hırsının kurbanı olmuş, o yüzden tarayıcı tarafındaki inovasyonlar geri plana atılmış ve bu da google chrome gibi dev bir rakibin ortaya çıkmasına izin verecek boşluğu yaratmıştır.

    98/99 yıllarında rendering hızının netscape'ten bariz daha fazla olduğunu ve o yüzden netscape'i ezip geçtiğini hatırlıyorum. yani öyle havadan kavuştuğu bir ünü yoktur aslında. iyisiyle kötüsüyle internet tarihinde bir kilometretaşıdır.
  • merhaba, söz verdiğim gibi bugün size microsoft internet explorer'in hikayesini anlatacağım. niye bu kadar kötü olduğunu ve kirli geçmişini öğreneceksiniz. (bundan sonra ie olarak anılacaktır) şimdi 1995'e dönüp, zamanın teknolojisine bakalım.

    windows 95, çıktığında büyük bir devrim yaratmıştı. yeni kullanıcı arayüzüyle de, teknik anlamdaki yenilikleriyle de (mesela 32-bit çağını başlatıyordu) ortalığı sallamıştı. kullanıcıların arayüze kadar seçim yapmasına izin veriyordu (95'i 3.1 arayüzüyle yükleyebilirdiniz!) 16-bit dos ve windows 3.1 yok olacaktı. o zaman apple batmaya doğru gidiyordu (mac os 8, kod adıyla copland çok gecikmişti), os/2 windows 95'in başarısından dolayı pazar savaşını artık kaybediyordu, linux falan daha olgunlaşma evresindeydi. novell netware, solaris gibi birkaç üst düzey işletim sistemi dışında microsoft'un elini kolunu sallaya sallaya tekel oluşturabileceği bir ortamdı.

    1995 yılında, internet hızının artışıyla (56k dial-up çıkmıştı, 2 yıla geniş bant çıkacaktı), bilginin ve bilgisayar kullanımının artışıyla insanlar bbs'lerden veya haber gruplarından (mesela compuserve) www teknolojisine geçiyordu. o zamanlar, 1994'te iyice ünlenen netscape navigator, en çok kullanılan tarayıcıydı. ücretsizdi, hızlıydı, sağlamdı. (ücretsiz yazılımların az olduğu bir dönem)

    bu durum tabii ki microsoft'un da dikkatini çekti. tarayıcı pazarında biraz geç kalmışlardı ancak planları büyüktü. (bu zamanlarda da web-tabanlı uygulama fikirleri ortaya atılıyordu) microsoft, başka bir tarayıcı ncsa mosaic'i satın aldı ve ıe böylece doğmuş oldu. (mosaic, internet kullanımını patlatan ilk büyük tarayıcıdır) ie'nin ilk sürümü, ayrı dağıtılmak yerine windows 95'in plus! paketiyle geliyordu. 2 ve 3. sürümleri ise windows 95'in daha sonraki sürümleriyle beraber gelmekteydi. niyeyse (!), ie'nin sistemden kaldırılma seçeneği yoktu! (umut sarıkaya diliyle, omo'nun yanında gelen limonlu cif gibi!) sadece bir uygulama olan bu küçük (!) tarayıcının sistemle beraber gelmesi (ve gitgide sistemle bütünleşmeye başlaması) niyeyse dikkatleri çekmedi ve felaketin zeminini hazırladı.

    1997 baharından itibaren geliştirilen ve eylül 1997'de çıkan ie 4, tarayıcı savaşlarının simgesi oldu ve microsoft tarafından her yerde yayıldı. microsoft, gücü altına alamadığı netscape navigator'u yok etmek için her şeyi yapacaktı. yöntem şu: bundling. ie'yi windows veya diğer programlarla beraber getir veya her şeyi ie'ye bağla.

    en başta ie 4, windows'un temel dll'lerini değiştiriyordu ki kendini sisteme gömsün. böylece basit bir tarayıcı, "sistemin ayrılmaz bir bileşeni" haline dönüşecekti. (ayrıca bu kritik işlemler windows'un veya programların çalışmamasına neden olabiliyordu) (bkz: dll hell) ie 4, activex gibi diskinize kadar erişebilen (güvenlik açıklarıyla dolu) ve channel bar gibi masaüstünüzün tam ortasına reklam yerleştiren eklentilerle geliyordu. ayrıca şişmişti ve çok açığı vardı. ie'ye gelebilecek bir zarar sistemin yeniden yüklenmesini dahi gerektirebilirdi! ayrıca ie, açılışta otomatik yükleniyordu, doğal olarak kaynak tüketiyordu ve bu da yavaşlamalara nedendi. böylece diğer tarayıcılardan "daha hızlı" da olabilecekti. ie 4, yüklendiğinde windows kullanıcı arayüzünü komple değiştiriyordu. dosyalarınızı artık windows gezgini ile değil, internet tarayıcısıyla görüntülüyordunuz!!! masaüstünüze web sayfası yerleştirebileceğiniz active desktop da eklenmişti. (ancak yavaştı ve güvenlik açıkları vardı) yardım dosyaları, html benzeri bir biçimde derlenmeye başlandı (ie çekirdeğine bağımlı olsun diye). uygulamalar, içeriklerini ie çekirdeğiyle görüntülüyordu. bu şekilde, ie'nin yeni sürümü "gerekli olacaktı". microsoft, bütün yeni programlarını ie çekirdeğini kullanacak şekilde yazdı ve firmaları da buna yönlendirdi. aygıt sürücüleri bile ie istiyordu artık. iş kullanıcıları için üretilen programlar ve sunucu bileşenleri de (mesela iis) ie gerektiriyordu. yerel ağ güvenliğinde kullanılan ntlm protokolü sadece ie'de vardı. (ntlm desteği, ancak firefox'a 2006'da gelebildi! o zamana kadar ie, iç ağları tekeline almıştı bile)

    bütün sorunlarına rağmen ie 4 kaldırılamıyordu veya kaldırılsa bile eski ie sürümüne dönüş yapıyordu. (bu da sistemde çok fazla artık bırakıyordu) ie 4, önce windows 95 osr 2.5'te kaldırılamaz bir şekilde eklendi. windows 98'de (ve o zamanlar gelişim altındaki windows 2000'de) ie'nin kaldırılamaz bir şekilde geleceği belliydi.

    microsoft, apple'yi, sonraki mac os sürümünde netscape yerine ie kullanması yönünde tehdit etti. aksi durumda microsoft, mac için office sürümü çıkartmayacaktı. o zaman iflas tehlikesindeki apple, boyun eğmek zorunda kaldı. macworld 1997 konferansında steve jobs (yeniden ceo olmuştu), sonraki mac os'ta varsayılan tarayıcının ie olacağını duyurduğunda, binlerce kişinin arasında yuhalandı. tekrar ediyorum, steve jobs yuhalandı.

    microsoft, windows'u sattığı bilgisayar üreticilerinin (oem) ie'yi kaldırmasını/değiştirmesini, hatta ie simgelerini kaldırmasını dahi yasakladı. aksi takdirde microsoft, yasağa uymayan üreticilere windows lisansı vermezdi. bu da o üreticinin satışlarının büyük oranda düşeceği anlamına geliyordu. (ibm'ye, os/2'den dolayı zaten daha geç ve pahalı bir lisans verilmişti) oem'lerin ie 4 hakkındaki şikayetleri dinlenmedi.

    bütün bu saydıklarım, netscape navigator'u yok etmek için yeter de artardı bile. netscape'nin yapabileceği çok bir şey yoktu. ileride yazılımın kaynak kodlarını açacaklardı.

    mayıs 1998'de (windows 98 bitmişti, üretimdeydi), 20 abd eyaleti microsoft'a federal düzeyde tekel davası açtı. ama ie artık doludizgin gidiyordu ve netscape kaybediyordu. ie'nin verdiği hasar yayılmaktaydı. haziran 1998'de windows 98, artık bir parçası (!) olan ie 4 ile çıktı. ie'nin aslında kaldırılabileceği, kasım ayında 98lite adlı bir programla gösterildi.

    1998 sonunda netscape, aol tarafından satın alındı. açık kaynak kodlu gelişim, "mozilla" kod adıyla gerçekleştirilecekti. (ne olacağını tahmin edebiliyorsunzdur artık)

    mart 1999'da, ie 5 yayınlandı. ie 4'e göre oldukça sağlamdı ve bazı işe yaramaz özellikleri kaldırmıştı. ki windows 98 second edition ile beraber geldi. hala çıkmayan windows 2000, ie'nin sisteme gömülmesinden daha az etkilenecekti.

    bu noktada ie öndeydi çünkü plan başarıya ulaşmıştı, internet siteleri html standartlarına göre değil, ie'ye göre yazılıyordu. ie tekeldi. 2002'de pazar payı %90'ı geçecekti. durum çoktan "bu site ie'nin x ve daha yukarı sürümlerini gerektirir şekline evrilmişti ve yıllarca böyle sürecekti. ie, siteler için değil; siteler, ie içindi! ie, uzun yıllar acid testlerinden niçin kaldı sanıyorsunuz?

    7 haziran 2000'de microsoft, abd adalet bakanlığınca suçlu bulundu. ama ufak cezalarla yırttılar. herkes ie'ye alışmıştı bile.

    ağustos 2001'de çıkan ve windows xp ile beraber gelen ie 6'dan itibaren neredeyse ie gelişimi durduruldu. (bkz: #85057687) hata düzeltmeleri dışında 6 yıl kılını kıpırdatmayacaktı microsoft. ie 6, zararlı yazılımlar için bir cennet haline dönüştü. (bunda windows vista'nın çok gecikmesinin de payı vardı)

    2003'te aol, netscape bölümünü kapattı ve mozilla vakfı kuruldu. faha önceki mozilla tarayıcısından sonra, firefox'un gelişimi başladı. ie'nin mac sürümü, 5'ten itibaren güncellenmedi. apple de safari'yi yazdı. bir taraftan opera da ücretsizleşiyordu. 2004'te firefox'un çıkışı, ie'nin sonunu başlattı. 2006'daki firefox 2, asıl darbeyi vurdu. diğer tarayıcılarla beraber zamanla web standartlarının ilerlemesi ie 6'yı çağdışı hale getirdi.

    2006'da, windows vista çıkmadan önce ie 7 yayınlandı ama çok etkisi olmadı. en azından yıllar sonra sekmeler gelmişti... diğer tarayıcılar çok öndeydi. ie'nin yeni sürümleri de durumu değiştiremedi. 10 yıl içinde dibi gördüler.

    eylül 2008'de google chrome çıktı. firefox'un hatalı kararlarla geliştirilmesinden dolayı ve hızlı olmasıyla ilerleyen yıllarda liderliği aldı.

    ie 12'den sonra gelişim durduruldu. windows 10'la beraber microsoft'un yeni tarayıcısı microsoft edge. sebebi, ie'nin kötü ünüyle beraber ie motoruna dokunulamaması. bir değişiklik yüzlerce programın/web sitesinin çalışmamasına neden olabilir. ama hala windows 10'da ie'yi eklemek zorundalar! sırf pazar payı için yapılan teknoloji ihaneti, ie'ye bağımlı programları bir anda değiştirmeyecek. neredeyse 20 yılın ürünü bu.

    web'in gelişimi neredeyse ie nedeniyle duracaktı ancak rekabet, görüldüğü gibi yine teknolojinin gelişimini sağladı. gelişim karşısında durmak ie 6 gibi bir felaketle sonuçlandı. ve özgür yazılımın nasıl tekel destekli yazılımları dahi yenebileceğini öğrenmiş olduk. tekelin sadece ardında bir enkaz bırakacağını gördük. yazılıp bitecek programları web gibi değişen bir standarda bağlamak, ie'nin elini kolunu bağladı ve felakete yol açtı.

    uzun oldu ama ie'nin hikayesi böyle. okuduğunuz için teşekkürler!

    kaynak
  • tasoları görünce ağlamaya başladığım reklamdır. oyun oynamak için sokağa çıkan son nesle hitap etmişlerdir.

    not: chrome'dan izledim.
  • microsoftun sayfasinda bile java script error verebilen bir bit yigini...
  • alternatifi bulunduğunda kaçılarak terkedilmiş bir tarayıcı olarak (netscape mi desem, firefox mu desem, operachrome mu..) bence 90'lar defterini hiç açmamalıydı.

    - 90'lar süperdi di mi panpalar ehi ehi hey gidi günler.. hadi gelin gene beni kullanın o günlerdeki gibi pazar payım düşüyor durduramıyorum noolur :'(
  • bilgisayarı yeni kurduğunuzda firefox setup'ını indirmenize yarayan internet tarayıcısı. başka da bir işe yaramıyor.
  • yaptığı duygu yüklü reklam filmini chrome tarayıcımla izlediğim eski tarayıcım.

    önce duygulandım sonra bastım eksiyi.
  • son reklam filmi o kadar iyi ki neredeyse tekrar ie kullanmaya başlayacaktım. neredeyse.
  • microsoft'un elindeki en buyuk degerlerden biridir. matah birsey oldugu falan icin degil, hani iyi bir tarayici falan oldugunu dahi soylemiyorum ama microsoft icin stratejik onemi cok buyuktur. bir gun gelip de bing google'a kafa tutmaya baslayacaksa bunun onemli sebeplerinden biri internet explorer olacaktir.

    kullanim oranlarinda 2002-2003 civarindaki ezici ustunlugunden uzak olsa da piyasanin ciddi bir bolumunu hala elinde tutmaktadir. ne skime yarar piyasanin cogunu elinde tutmasi derseniz hemen onu da aciklayayim.

    microsoft'un sitesine gidip internet explorer'in su anki (ya da herhangi) bir surumunu indirirseniz elinize gelecek programda "benim datami microsoft'a gonder" opsiyonu opt-in durumda. yani siz girip de kabul edene kadar herhangi bir data yollamiyor. amma velakin -ister inanin ister inanmayin- yeni satin aldiginiz bir bilgisayarda gelen her pre-installed internet explorerda bu ozellik opt-out seklinde, yani siz nerden kapatilacagini bulup kapatana kadar adam butun browser datanizi -hangi url'desin, kac saniye o url'de takildin vs hepsini- microsoft'a yolluyor. ve bu pre-installed versiyonlari kullananlarin sayisi da hic az degil. opt-out oldugunu bilip/ogrenip kapatincaya kadar, yeni internet explorer versiyonu cikip da sen onu kuruncaya kadar, ya da elindeki windows'a format atincaya kadar datan hep microsoft'a gidiyor ve microsoft'daki arkadaslar ortamlardaki aktif kullanimda olan internet explorer'larin yarisindan fazlasinin datasinin ellerine gelmekte oldugunu soyluyorlar.

    peki bu data nicin bu kadar onemli sorusuna da cevap verelim. her arama motoru kendi loglarini tutar. ne arattin, birsey begenip tikladin mi, tikladiysan neye tikladin, ardindan baska sey arattin mi vesaire... bu arama motorlari zaten bu sekilde akillaniyor, kendi kendine akillanmiyorlar user interaction'dan ogreniyorlar. en basitinden asagilardaki cok tiklanan sonuclari yukarilara dogru yurutuyor diye dusunebilirsiniz, ya da mesela "kofi annan" query'sinden sonra da "former un secretary general" query'sinden sonra da en cok tiklanan sayfa acik ara farkla kofi annan'in wikipedia sayfasiysa bu adamin ne oldugunu ordan ogreniyor arama motoru. zurnanin zirt dedigi nokta ise bu internet explorer'in pre-installed versiyonunda opt-out oldugu icin gurul gurul akittigi data sayesinde microsoft'dakiler sadece bing'le olan user interactionlari degil sen mesela google'a ya da yahoo'ya gittiginde ne arattin, neye tikladin, ardindan birsey arattiysan ne arattin vesaire hep onlari da biliyorlar.

    bu ciddi bir stratejik ustunluk. hani microsoft bu alanda lider olsa yine onemli olurdu ama su anki kadar onemli olmazdi belki. ama ozellikle de su an microsoft'un icinde oldugu piyasa lideri olmadigi ve kendininden daha iyi bir arama motorunu yakalamaya calistigi bir ortamda inanilmaz bir stratejik ustunluk. resmen kendi elindekinden daha iyi calisan arama motorunun user interaction datasini catir catir cekiyor. google'in kalitesine ulasirsa bu sekilde ulasacak bu adamlar valla.
hesabın var mı? giriş yap