• ithakaya dogru yola çiktigin zaman,
    dile ki uzun sürsün yolculugun,
    serüven dolu, bilgi dolu olsun.
    ne lestrigonlardan kork,
    ne kikloplardan, ne de öfkeli poseidondan.
    bunlarin hiçbiri çikmaz karsina,
    düslerin yüceyse, gövdeni ve ruhunu
    ince bir heyecan sarmissa eger.
    ne lestrigonlara rastlarsin,
    ne kikloplara, ne azgin poseidona,
    onlari sen kendi ruhunda tasimadikça,
    kendi ruhun onlari dikmedikçe karsina.
    dile ki uzun sürsün yolun.
    nice yaz sabahlari olsun,
    essiz bir sevinç ve mutluluk içinde
    önceden hiç görmedigin limanlara girdigin!
    durup fenike'nin çarsilarinda
    esi benzeri olmayan mallar al,
    sedefle mercan, abanozla kehribar,
    ve her türlü basdöndürücü kokular;
    bu basdöndürücü kokulardan al alabildigin kadar;
    nice misir sehirlerine ugra,
    ne ögrenebilirsen ögrenmeye bak bilgelerinden.
    hiç aklindan çikarma ithaka'yi.
    oraya varmak senin baslica yazgin.
    ama yolculugu tez bitirmeye kalkma sakin.
    varsin yillarca sürsün, daha iyi;
    sonunda kocamis biri olarak demir at adana,
    yol boyunca kazandigin bunca seylerle zengin,
    ithaka'nin sana zenginlik vermesini ummadan.
    sana bu güzel yolculugu verdi ithaka.
    o olmasa, yola hiç çikmayacaktin.
    ama sana verecek bir seyi yok bundan baska.
    onu yoksul buluyorsan, aldanmis sanma kendini.
    geçtigin bunca deneyden sonra öyle bilgelestin ki,
    artik elbet biliyorsundur ne anlama geldigini
    ithakalarin.
    (çeviri: cevat çapan)
  • sen de biliyorsun kavafis
    hiçbir yolculuğun uzun sürmediğini
    içimizde perişan şehirler çoğalttığını giderek
    taştan şehirler.

    çınar ağacı gölgeli saray bahçeleri
    sırmalı yalnızlıklar biçilmiş
    çarşılara yürürken
    nasıl çıktık güvercinli meydana
    kırmızı zamanlardan kavafis?
    anladım
    yasaklı meydanlara çıkan sokaklar
    kesiyor yollarımızı
    sepia fotoğraflı.
    yağ yeşili duvarlara
    birikiyor rüyalar,
    tembihlenmiş gibi her sabah
    aynı saatte uyanıyor
    özlemler kavafis
    şu kısacık ömre
    birbirimizin nefesine karışan gecelerden
    binlercesi sığıyor azaltmaya çalıştkça
    ve rüyalar
    yasaklı meydanlarda yürüyor

    mısır çarşılarında baharat kokuları sinmiyor
    üzerimize artık
    kapalı çarşıda renkli urbalara bir şey olmuş
    al öyleyse
    yolda rastladığımız bilgeleri,
    ilk baskı kitapları
    şiirleri ve zerdali çiçeklerini
    uzaklara bakan otel terasından
    seyretttiklerimizi, gece ışıklarının hepsini,
    tatlı yorgunluklara kat,
    iki örgülü saçlarımı al
    saten yorganların arasında unut
    bir de yaz ki kavafis
    kaldığın bütün otel odalarından ayrılırken
    kaç kez bir şey bıraktım mı diye ardına döndüğünü
    kaç kez
    kendinden gayrı
    herşeyi unutup döndüğünü.
    "aldanmış sanma kendini"diyorsun
    hiçbir avuntu umrumda değil,
    denize karşi söylediklerin
    akşamlari kolumdan tutan şehirlerin
    ve sen uğra sahaflara kavafis
    umrumda değil öğretilerin

    beni soğuk bir zamanın sokağında bırak
    kendime verdiğim sözleri tutmam için
    "ithakaya yola çıktığın zaman"
    yazlardan vazgeçtiğimi yaz çoktan

    kavafis örgülerimi açtım
    çocukluğumu bıraktım saçlarımdan
  • odysseus'un evi.
  • odysseus'un eve donus yolculugunu tersine ceviren siir. cunku ancak o zaman eve donulebilir.
  • "hiç aklindan çikarma ithaka'yi.
    oraya varmak senin baslica yazgin."
    kendi özüne yolculuğun dillenişi ithaka, kendi 'ada'na yolculuğun yaratılış serüveni; kehribar kokuları, fenike çarşıları, yepyeni limanlar, mısır şehirleri...
    varacağın yer değil, yaptığın yolculuk ithaka, ama yine de
    "o olmasa, yola hiç çikmayacaktin."
  • odysseus’un yurdu olan ada.
  • bugünlerde nedense daha da anlamli, cok anlamli, hatta hayatin anlamini kendisinde buldugum siir. ithaka'ya yol almaktan yorulduk, cok sey mi umduk ondan? bana bu güzel yolculugu verdi ithaka...yasami!
    (bkz: ithaka'ya yolculuk)
    (bkz: demir özlü)
  • odysseusun anavatanı, troya savaşından hemen önce babası laertes, odysseusu tahta çıkarıp onun ithaka kralı olmasını sağlamı$tır..
  • bu adanın kuzeyinde ilk defa görünmüştür tanrıça athena odysseus'a der assassin creed. minnacık bir ada. şimdi google map'dan baktım en az 15-20 tane ortodoks kilisesi yapmışlar athena'nın göründüğü alana. adamlar resmen beton dökmüş eski yunan tanrılarının mirasına.
    bu durum düşündürüyor tabi insanı. sanki resmen nefret etmişler eski yunan mirasından, silmek istemişler. yani athena'nın mekanına 15-20 kilisenin dikilmesinin başka açıklaması olamaz. tabi hal böyle olunca insanın aklına "eski yunanlılar pek kalmadı, şimdiki yunanlılar aslında sonradan göçmen gelen slavların torunları" iddiası daha da üzerinde düşünülür gibi gelmeye başlıyor. insan sinirleniyor biraz da. nasıl 15 tane kilise yapılır lan athena'nın göze göründüğü mekana. bu kiliselerin buldozer ile yıkılıp oraya bir athena heykeli dikilmesi lazım.
  • "....... o zaman anladım: ithaka yoktur, yalnızca deniz ve insanın bedeni kadar ufak bir gemi ve kaptan olan akıl vardır."

    (bkz: nikos kazancakis)

    (bkz: anaphora sto greco)
hesabın var mı? giriş yap