• turkiye'de de bir cok insana ulasmis insandir. hatta tahmin edemeyeceginiz tiplere bile. bendeniz daha gecenlerde gittigim berberde bir olaya tanik oldum. berberdukkaninda televizyon acikti ve dream tv izleniyordu. boynunda altin zinciri olan, gomleginin 2 dugmesi acik, kolunda altin kunye olan biyikli bir berber, bir genci tras etmekteydi. derken james blunt'un you're beautiful klibi cikti. o bahsettigim berber gitti televizyonun sesini acti, tras ettigi gence sordu: biliyor musun bu sarkiyi? james blunt soyluyo cok guzel valla. garipti, ama guzeldi.
  • (bkz: yav biduful)
  • sokakta gorsem, usunmeyip arkasindan kosup ,tekme tokat girisicegim adaam.icimi,ruhumu kararttin beee ,ne aglak herifmissin sen ...(bkz: deliriyorum muntazaman) *
  • titrek sesli ortalama şarkıcı. türkiye'de yaşıyor olsaydı; arasıra gündüz kuşağındaki kadın programlarına katılıp pakize suda, ayşe arman, sevim gözay vb. az gelişmiş ülkenin sığ modernlik ikonlarının dikkatini çekmekten başka hiçbirşey yapamazdı sanırım. birde en önemlisi asla petra nemcova'yla çıkamazdı -ki o zaman zaten bendeniz de kendisini eleştirmek için oturup 1 saat boyunca ''ulen ne yazsam, nerden bok atsam'' diye düşünme hasetliğine kapılmazdım.*
  • once sosyoloji okumaya baslamis sonra sosyolojiyi yarida birakip ucak muhendisliginden diploma almis, ardindan baba meslegi askerligi secerek kosova'da birlesmis milletler gucunde calismis ve huzuru muzikte bulmus ingiliz.
  • eric cartman taklidiyle müzik listelerini füze gibi patlatmış şarkıcı. inanmayan goodbye my lover ın nakaratını cartman taklidi yaparak söyleyip hayretler içinde kalabilir, denemesi bedava.
  • haftaiçi-akşamüstü 7 şarkıcısı.

    saçmasapan bir işgününün bitiminde nihayet eve dogru yol alırsınız. yapmak istediginiz tek şey, hiçbir şey yapmamaktır. öylece yatıp tavanı seyretmek ve kafanızı kurcalayan her şeyin kendiliginden halloluvermesini beklemektir. ama hayat hiç te öyle gorundugu kadar eglenceli degildir ve herseyden önce önünüzde aşılması gereken koca bir köprü vardır*. kulagınızda kulaklıklar, taksim meydanından otobüs duraklarına dogru yürürken birden kozmik güçler devreye girer. siz, ışıklarda efendi efendi beklerken matrix kayar ve taksim bir anda boston sokaklarına dönüşür. her cümlesi karşı tarafın avukatına ayrı bir ayar veren kapanış konuşmasıyla milyon dolarlık bir davayı sirkete kazandırmış ally mcbeal edasıyla insanların arasından gecersınız. neden gülümsediginizi anlamazlar. siz otobüse dogru ilerlerken kamera yavaş yavaş sizden uzaklaşır, şehri tepeden seyreder ve ekran fade out olur... bu adam şarkıya girer.

    my life is brilliant...
  • you are beatiful diye hoş bir parçaya ve klibe sahip kişi.
  • 27 şubat 2015 tarihinde ülker sports arenada konser verecek olan sanatçı. biletleri tixbox'ta.
  • evrimleşince cat stevens'a dönüşecek olan pokemon*. seslerindeki naiflik ve tarzları oldukça benzer. hatta wild world'ü ilk dinlediğim zamanlar "bu şarkıyı james blunt da söylemeli" demiş, akabinde youtube'dan aratmış ve zaten söylemiş olduğunu görünce gülümsemiştim.

    işte hep güzel insanlar bunlar.
hesabın var mı? giriş yap