• 20 yıl önceki kalp naklinin ardından, bu nakil nedeniyle yakalanılması muhtemel olan ciddi bir hastalıktan muzdarip olduğunu öğrendim. umuyorum, bize daha çok öğretecek, bizimle daha çok paylaşacak şeyi, bir sürü yaşayacak deneyimi varken, bizi düşüncenin bütün bu şeyleri arasında ardında bırakmaz... iyileşir, yine gelir.
  • 7-8 eylül tarihlerinde, monokl'un "filozoflarla istanbul'da" projesi kapsamında türkiye'de olacaktır.

    ayrıntılı bilgi için:
    http://monokurgusuzlabirent.blogspot.com/
  • 3. izmir felsefe seminerleri kapsamında aşağıdaki linkte şu an canlı yayındadır

    https://youtu.be/3a4veivo2ou
  • bir ara demokrasinin tek çıkış yolu nihilizm çıkışıdır dedi ya da bana öyle geldi.
    yapının bileşenlerini terayağından kıl çeker gibi, usul usul söküyor. eylem onun için düşüncenin eylemi. düşüncenin şiiri gibi. mi?
  • insan yayınları, philippe lacoue-labarthe / jean-luc nancy kitabı yayınlamış:

    edebî mutlak: http://www.kitapyurdu.com/…biyat-kurami/374008.html
  • çocuklarla yaptığı konferansların derlendiği "tanrı, adalet, aşk, güzellik" isimli kitabı olan filozof. eğer zamanında birileri bize bu konuları bu adam gibi anlatsaydı eminim her şey çok farklı olurdu.
  • şiir hakkında bir yazısından;

    "şiir belirtiği anlamdan daha fazlasını söyler. daha açık olarak – ya da daha iyisi tam olarak: “şiir” konuşmayı yapılandırdığı ölçüde, olduğu gibi söylemenin-daha-fazlasını söyler. “şiir” bir söylemenin-daha-fazlasını söylemenin-fazlasını söyler. ve aynı zamanda, sonuçta, onu daha-fazla-söylememeyi de söyler."
  • bir post-yapısökümcü daha terk eylemiş buraları, tüm dedelere selam olsun.
  • “ölüyoruz ve eski bir özdeyiş der ki: ‘gitmek, biraz ölmektir; ölmekse tamamen gitmektir.’
    ‘gitmek, biraz ölmektir’, zira her gidişte acı duyarız, bir ıstırap yaşarız, bir şey kaybolur.”

    (gitmek/yola çıkış, çev.: murat erşen, monokl, s. 30)
  • belki de bütün meselesini ortaya koyabilecek hiçsel birkaç cümle seslendirmek gerekir: nancy, geçmişin ve varlığın çok-doluluğuna direnen ama bu direnmede ortaklık içinde bir varlığa ve mekansal açılmaya tanıklık eden bir hiçlik etiği geliştiriyor. bu elbette varlığın bir silinişi anlamında, tekilliğin tek bir keresine vurgunun, her keresinde tekil çoğul olma ortaklığına getirilen açılmaya yapıştırılmasıdır. ama bu yapışmanın içerdikleri her tek seferinde, her olmada yeniden kendilerini biçimleyen has bir tikelliğe aittir. ve bu tikellik hiçbir zaman olup bitmez ama her zaman ve her mekanda bir ortaklık-ta, mekanın hiçselliğe doğru çekilişinde vuku bulur. mekanın hiçselliğe çekilişinin anlamı ise gelecek olarak dünyanın anlamıdır. ve bu çekilme deneyiminin her seferinde tekillikler doğuran adı "özgürlük"tür...
hesabın var mı? giriş yap