aynı isimdeki diğer başlıklar:
  • "amı olan insana kadın denilir"

    şimdi geçtiğimiz günlerden birinde erkek ırkına acımasızca yaklaşmış biri olarak kadınlara da bulaşmaktan geri durmayacağım tabi ki. her ne kadar hayranı olduğum bir cins olsa da bu onları her şeyiyle sevdiğim anlamına gelmemektedir doğal olarak. ancak erkek ırkına yaptığım eleştirilerden farklı olarak kadınlarda çok ciddi istisnalar mevcuttur. kadın birazdan bahsedeceğim genel hatalarının nadir de olsa farkına varıp yeni bir hayata adım atabilmektedir, şükür ki.

    şimdi efendim bu kadın ırkı ayrıntıcıdır duygusaldır bilmemnedir diye yıllarca kafamızı siktiler malumunuz ki lakin bence çok daha başka faktörler kadını günlük yaşamdaki haline getirmektedir. mesela napar kadın günlük yaşamda soruyorum size. napar lan?** sıkılır efendim cevap bu normal bir kadın gününün %87sini sıkılarak geçirir. çünkü kadın doğası gereği ilgi görmeye ve eğlendirilmeye programlanmıştır. onun için çevresindeki erkekler onu eylemek için dünyaya gönderilmiş bilinçsiz kölelerdir. bunu kendine bile itiraf edemez ama yaptıklarıyla bunu hissettirmekten geri durmaz.

    "ilişkimiz monotonlaştı murat ayrılalım" ne demektir mesela?** artık beni yeterince eğlendiremiyorsun, beni şaşırtamıyorsun murat ben çok şeker yeni bir çocukla tanıştım onunla takılacağım bundan sonra demek. kadın genlerindeki kod öyle emrettiği için, kendisini gerekli güzellik limitlerinde tuttuğu sürece ilgi göreceği bilinciyle yetiştiğinden, aksini asla kabullenemez. özellikle çirkin olmakla ilgili her şey hayat işleyiş prosedürüne atılan hidrojen bombasıdır. hatta ben menopozun bunalıma sokan etkisinin hormonal dengenin bozulmasından ziyade, doğurganlık-kadınlık-çekicilik bağlantısının kurulmasından olduğunu tez olarak ortaya koyuyorum şu anda. buyrun.

    özellikle türkiye gibi cinselliği tabulaştırmış memleketlerde ortaya çıkan bir diğer boktan kadın özelliği de hepinizin aşina olduğu kukusunu elmaslardan daha kıymetli belleyen yarrak kadın modelidir. kafasına toplum tarafından çakılan cinsellik öylesine doğadan kopuktur ki, eminim bu zinciri kıran aklı başında bir gürüh olmasa, toplumun erkekleri abazalıktan sapıklığa vuracaklardır. haa olmuyor mu böyle şeyler, oluyor. daha da beteri olmadığıan şükrediyorum ben. seksi vermek almak sikmek sokmak algılayan erkekten çok kadındır. "sikildim psikozu" diye bir hastalık olduğuna inanıyorum ben. bu da malaesef ki kukusundaki zarı ödül sayan bir kadına müstahak bir durumdur inandığım kadarıyla.

    sadece bakire olanları değil aslında %99 oranla tüm kadınlar cinselliği erkeğe bir ödül gibi sunmaktan geri durmuyorlar şu memlekette. bunu yapıp halen kendine saygısı olabilen bir ırk olmak da kadının ilginç bir özelliğidir mesela. evet belki kızgınım ama erkekleri eleştiren onları yerdin dibine sokan yazımda belirttiğim üzere onlara karşı gelebilecek iradeyi geliştirememiş varlıklar olduğumuzudan bu kızgınlığımı ancak yazarak belli edebiliyorum ne yazik ki.

    kadınlar ne ister?** aha soru bu sevgili okuyan kişi. yıllarca sora sora dilimizde tüy biten ancak temelinde yine kadın ırkına has yarrak bazı özellikler olan bir konudur bu da. kadın delilik başlığındaki entryimde uzun uzun anlattığım üzere evrenin seçicilik görevine hizmet ettiğinden, güce zaaf duyar. güç de o çağın rahat yaşama şartlarını sağlayan kriterlerdir basitçe. yani kadın ilk çağda kasa avlanma becerilerine hayranlık duyarken, günümüzde paraya kariyere prim vermektedir. aslında bu gizli de birşey değil, az çok tüm erkekler bunun farkında olduğundan çevremizde bir kadın olduğunda hepimiz başarıdan başarıya koşan "ceo"lar oluyoruz bir anda. işte kadın güce olan bu zaafını düzgün kontrol edemediğinden "abi nasıl olur güzelim kız hanzonun yanında " hatası ortaya çıkıyor sayın seyirciler. kadın genetik kodlarıyla toplumda isteklerini karşılayabilen adamın çirkinliği arasında kalınca geçersiz bir işlem yürütüyor ve kapatılıyor. error 436

    arkadaşlık ilişkileri zayıf olan bu ırkın, acımasız bazı arkadaş kriterleri olduğu aşikardır. her kadın ancak kednisinden çirkin oldupuna inandığı bir, çok yakın arkadaş, kanki, canımcık bulunduruken. onun dışındaki kızların tamamının aptal ve dedikoducu fahişe olduğunu düşünmeye eğilimlidir. zira doğal ortamda rakibi olan bu kadınlar ancak kesin olarak kendisinden az çekici olduğu kabul edilirse çevresinde bulunabilir. en iyi arkadaşları erkekler olan mükemmel ve istisnai kadın alt türü de biraz bu yüzden oluşmuştur kanattimce. sokakta yaptığım tahlillerde güzel kızların güzel kızlarla, çirkin kızların çirkin kızlarla gezdiğini in vitro olarak belirlemiş durumda olmam da başka bir gerçeklik tabii.

    msn zart zurt gibi ortamlarda her yazdığına bir şekil resim atayan şaşı kızlardan bahsetmek bile istemiyorum. bunlar banyo aynasından kendi resmini çeken bunu yaparken de hafif dekolte veren ırk kadar nefretimi kazanmışlardı zaman içinde. ancak bir bilim adamı olarak nefretimi çalışma azmine dönüştürerek şu akıl almaz sonuçlara ulaştım zamanla. bir kere banyo aynasından resim çekmek aciz bir durumdur sevgili bilim sevdalısı. yani ben bazı özel açılardan güzel çıkıyorum ama kimse bunu denk getiremiyor en iyisi kendim çekiyim demenin başka bir halidir bu. güzel çıkmak için kasmak insan ırkı için yazık bir durumdur şahsi fikrimce. ancak bir yere kadar kabul edilebilir. diğer yandan eğer bunu yaparken dekolte veriyorsa işte bu sapıklığın, sapkınlığın en uç noktalarından biridir. ahanda dan diye söylüyorum eğer herhangi bir resminde özellikle, memelerini, kalçasını resme sokmaya çalışan bir kadınsan bir meta olma yolunda hızlı adımlarla koşuyorsun demektir.

    cnm sıkıldımmm ben çıkıyorum. öptüm hadi by

    #11247555 (erkekleri itin götüne soktuğumuz entry)
    #11210516 (delilik başlığındaki entry)
    #18569067 (kadın 2)
    #19893461 (kadın 3)
    #25246257 (kadın 4)
    #16389551 (kadınları etkilemenin yolları)
    #21077798 (ilgi kadınların afyonudur)
    #18805750
    #20891724 (mutsuzluktan ölmek)
    #22751218 (kadınların sürekli yaptıkları anlaşılmaz şeyler)
    (bkz: kadınların vücutlarını teşhir etme sebepleri/@limon kimyon zorro)
    #26139726 (kadınlar neden aldatır)

    ...
  • sabah uyandığımda göz kapaklarını öptüğüm, sabah kahtvaltısı hazırladığım,
    hayatım diye seslendiğimde efendim bey diye cevaplayan şirinlik muskası.

    yeni doğan bebeğimizin başında kamp kurup, bokuyla sidiğiyle uğraştığı uzun uykusuz yorucu gecelerde bir gün olsun offf demeyen ,bebeğimizin biteviye sürüp giden ağlamalarını durdurmak için yapmadığı maymunluk kalmayan büyük oyuncu.gecenin zifiri karanlığında ben uykunun beşyüzüncü ramında kıçımda pireler uçarken daha bebeğin ilk çığlığında yataktan fırlayan anne.

    gözündeki bir damla yaşın bütün bir dünyaya bedel olduğu, mide kanaması geçirdiğinde ecel teri döktüğüm, hastanede sabaha kadar yarabbim ona bir şey olmasın diye dualar ettiren.

    kızımın saçlarını örüp, oğlumun cebine kolalı mendil koyan ,şefkatli bir buseyle onları okula uğurlayan.
    dolabı her açtığımda sakız beyazı gömlekleri bulma sebebim, akşam yemeğinde yaptığı zeytinyağlı dolmaları ellerimle mideye indirdiğim, sevişirken maria callas'a taş çıkartacak aryalar okuyan, elbiseleri üzerindeyken de çıplak olduğundaki kadar masum olan.

    gün batımında sahilde yürürken elini tuttuğum, kanapede film izlerken omzumda uyuya kalan.

    işten atıldığımda teselli eden, altınlarını bozdurup ben çalışırım diyen fedakarlık abidesi.

    başıma her ne gelmiş olursa olsun herdaim ordusuyla gurur duyan muzaffer bir komutan edasıyla yanı başımda dikilen.
    şu acımasız, boşıboş, yapyalnız dünyada kaderimi benimle paylaşan morfin etkisindeki eşsiz yaratık, bomboş hayatımın deniz feneri ,yolumu her kaybeşimde sağsalim karaya ulaştıran , beraberliğimizin yılmaz bekçisi, bütün dünya karşımızda dursa dahi beni yek başıma koymayacak biricik insan.

    parti bitip, eş dost arkadaş yitip gittiğinde geride sırt sırta vereceğim hayat dostum, bastonlarımıza ve birbirimizden güç alarak çocukken koşturduğumuz parkta güvercinlere yem atacağım hayat yoldaşım.

    geçmişimin dedektifliğine soyunmayan ,geleceğiminse muhasebeciliğine bakmayan kişi.

    gözlerinde bütün bir dünyanın güzellikliğini gördüğüm.

    o olmasaydı hangi saiklerle yaşardım diye sorgulatan, hayatımın anlamı olduğu kadar amacı da olan.

    düzeltme: evli değilim hiç evlenmedim yüzde yüz hayal gücü diye ekliyor, temennileriniz içinde teşekkürü bir borç biliyorum.
  • benim.
    az önce zencefil, limon kabuğu, tarçın, karabiber ve karanfille kaynattığım ıhlamura bal kattım. hasta oğluma verdim. muhtemelen böyle bir karışım yapmayı ben buldum.
    arada derede çamaşırları makineye attım. muhtemelen giysilerin kirlendiğinden yıkanması gerektiğini de ben buldum.
    evi topladım. kesinlikle düzen fikri de bana ait olmalı. işgüzarlık genlerimde var.
    kocamı daha önce uğurladım. evliliği ben keşfetsem de aidiyet erkeğin fikridir. gerekirse tartışırım.
    yemek var mı diye kontrol ettim. malzemeleri karıştırıp lezzet yaratma benim başımın altından çıktı, eminim. bir de sağlıklı olsunlar diye yıllardır çaba sarf ettim.
    kaşımı gözümü kontrol ettim. şu kıldan arınma işini ne halt yemeye bulduysam. bir de makyaj var ki dertlere şenlik.
    birazdan işe gideceğim. ev dışında da çalışmak içim ben mücadele ettim. kendim feragat ettim, sonra yine ben savaş verdim.
    elbiselerimi hazırladım. tekstil ve konfeksiyon da benim icadımdır ama bu kadar ileri götürmesek iyiydi. bu kadar ayakkabıya gerek var mı?
    yakam açık mı diye kontrol ettim. namus benim önermem degıldir muhtemelen, şiddet de.
    oğlumu uyardım üstünü açtı diye. dırdırı ben bulmuşumdur büyük ihtimalle, ilk kelimeyi bile ben söylemiş olabilirim.
    ama tüm gece uyumadım ateşini kontrol etmek için. anneliği ben bulmadım muhtemelen o benimle doğdu...
  • kadın, cahile nefs, arife nefestir.
  • tüm anlatılar, kutsal kitaplar da dahil olmak üzere, erkek gözünden kadını anlatır. koca bir batı felsefesi ve düşünce yapısı erkek üzerinden şekillenmiştir. bu dünyada kadın, bir yabancı, bir ötekiden fazlası değildir. başlarda doğa ana ile ilişkilendirilen kadın, hayran olunan, mistik bir varlık olarak görülürken daha sonra kontrol edilmesi gereken ve güven vermeyen bir 'şeye' dönüşmüştür.

    bu noktada kadın bedeninin günah kavramı ile birleştirildiği dini yapı ortaya çıkıyor. yani kadının eylemleri, günah-ceza-haram üçgenine sıkıştırılarak kontrol altına alınmaya çalışılıyor. kürtaj hakkının elde edilmesi neden önemli sandınız? eğer kendi bedeniniz üzerinde hak sahibiyseniz özgürlüğünüzü kazanmışsınız demektir, zaten sizi öteki olarak gören karşı taraf için korkutucu olan da budur.

    kadınlar, siz kabul etseniz de etmeseniz de tüm dünyada haklarını söke söke alıyor ve almaya devam edecek. kadın adının yok edilmeye çalışıldığı post truth çağında bile kendimizi cishet mishet, vulvalı birey gibi garip garip terimlerin içine sıkıştırmayacağız. yani, en azından ben sıkıştırmayacağım, çünkü kadın kadındır güzel kardeşim.

    ne dinciler, ne başka gruplar gelip de kadının adını silemeyecek. o kadar kadın düşmanı bir toplumda yaşıyoruz ki eşitlik adına ama hiç de eşit olmayan bir şekilde kadının adı spordan silinmeye çalışılıyor, kadının yine, sürekli olarak fedakarlık yapması isteniyor. kadın, klasik hollywood sinemasında erkeğin yancısı ya da seks objesi olarak yer bulurdu, çift aksiyon çizgisinin en ucundaki olay örgüsünün bir ödülüydü, süsüydü. karakter gelişimini tamamlayan, olay örgüsündeki düğümleri çözen erkeğin tamamlayıcısıydı. eğer kurallara uygun davranmazsa cezalandırılırdı ki tüm film noir tarihi bunun üzerine şekillenir.

    nereden başladım neyle devam ediyorum, her ne kadar değişiklikler yapılmaya çalışılsa da tıpkı bir sisifos gibi ucunu göremediğimiz bir kayayı ittiriyoruz sanki. binlerce yıllık geleneksel anlatıların alt metni, günümüze geldiğimizde etkisini koruyor. kadın yine sahiplenilmesi gereken, dışarıda dünya akıp giderken, erkeğini ve sevdiğini beklemesi gereken biriymiş gibi anlatılıyor. ya başarıları elinden alınarak ya da başka yollarla yeniden eve kapatılmaya çalışılıyor.

    buna din dersiniz, gelenek dersiniz, hepsi aynı bokun lacivertidir. din olmayan yerde bile kadın, bir kavanoz gibi evine tıkılmaya çalışılır, havası alınır falan filan. kadınlar, chipko'daki gibi ağaçlara sarılmaya, karadeniz'de hes için mücadele etmeye, nezihe muhiddin gibi oy hakları için savaşmaya devam edecek. kimse de bizi sahiplendiremeyecek ya da adımızı silemeyecek.

    bu yandan yemiş sikindirik manifesto için üzgünüm... ama doldum biraz.
  • evet canlar bugün yine sizlerle birlikte kadın denen garip varlığın bir başka yarrak özelliğini paylaşacağım. efendim 6 yıldır anlata anlata bitiremediğim bu güzide kadın beyninin bir bölümü var ki tüm kadınsı saçmalıkların temelini oluşturuyor kanımca. kısaca yaptığına dönüp bakamama odağı diyeceğimiz bu merkez kadının gündelik mallamalarının kökenidir.

    şimdi (örnek de veririm ilerde ama) genel olarak bir anlatmaya çalışayım ilk evela. kadın kendisini bir çekim merkezi haline getirmek zorunda olduğundan, ortamda ne güzelse onu üzerine yapıştırma gereği duyan bir kütle bildiğiniz üzere. durum bu olunca paraşütçülükten, at yarışına o anda ne övülüyorsa, yarrak beyinli bir kadın kafasını muhabbete daldırıp "aaa biz geçen yaz yaptık onu" diyebiliyor. buradaki davranış sizce gülüp geçilecek bir eziklik midir, yoksa benim anlattığım gibi bir yapısal sorun mudur işte işleyeceğimiz konu bu.

    sürekli olarak yaptığım gözlemlerin sonucunda turnusol vazifesi gören bir de cümle keşfettim. bununla siz de kolayca kendi deneklerin üzerinde çalışabilirsiniz.

    -nasıl bir ruh haliniz vardır ebru hanım?
    -yani inişli çıkışlı. bir an dünyanın en mutlu insanıyımdır. iki saniye sonra ağlayabilirim mesela

    hatırladınız değil mi bu cevabı. her kadın guguk kuşu gibi bu soruya binlerce yıldır aynı cevabı veriyor. ve inatla bu cevabı orjinal sanıyorlar lan. inişli çıkışlı ruh hali ne demek sorarım sana okur kişisi. yani işime ne gelirse o anda ben o olurum demek. ilgi çekmek için ne kadar gerekiyorsa o kadar değişkenimdir demek. ne zaman ki tüm gözler, tüm ilgi bende toplanır o zaman sakinleşirim demek. işte ben buna yaptığının farkında olamama odağı diyorum. yani kadın yaptığı mantıksızlığın farkında bile değil. beynindeki bir merkez buna engel oluyor.

    -sinirli bir insan mısınızdır?
    -valla yerine göre bazen kedi gibiyimidir, bazen yıkıp dökerim.

    evladım bu nasıl cevap lan. biraz ilgiden feragat edip olduğun durumu anlatsana canım benim. nedir bu her topa giriyimcilik. herkesin kadınıyımcılık.
    her kadının aynı cevabı verdiğini göremiyor musun?

    -güçlü bir kadın mısınız?
    -kimi an geliyor yüce dağlardan diktir başım ama derinlerimde minicik bir sincap ağlıyor kimse bilmez.

    bunun kadının elinde olan bir cevap olmadığını düşünüyorum aslen. kadın bu cevabı bir vazifenin gereği olarak tekrarlayıp duruyor. o yüzden de kendisinin bile fark etmesine izin yok olayın gerizekalılığını.

    kodu da yaziyim buraya tam olsun.

    ortalamaya oyna - herkesi etkile - aralarından en güçlüsünü seç

    #11301539
    #19893461
    #13857595
    #13948277
    #16389551
    #14006361
    #13394582
    #11210516
    #13624933
    #11199752
    #19089903
    #19236628
    #19027383
    #25246257

    mesaj yoluyla abuk subuk bıdılanmadan önce, yazdığım diğer entryleri de oku öyle gel. her cevabı, her birinize tek tek veremem ki ben yavrucuğum.
  • adet gören bir varlik oldugundan dinimizce yenmesi caiz degildir.
  • kadın kadının yurdudur. ben hep buna inanmışımdır. özdeşlik kurması, anlaması daha kolay olarak görürüm.
    geçen 8 martta bir pankart vardı : dilber evin barkın yoksa bizde kalabilirsin.
    gördüğümde tebessüm etmiştim. tanimasam bile bir kadına yardıma ihtiyacı varsa hiç düşünmeden evimi açar mıydım diye düşündüm; tanımadığım değil ama bunu iş yerimden bir arkadaşa teklif etmişliğim vardı. evliliğinde şiddet görüyordu al çocukları gel demiştim.
    ancak son zamanlarda kadın kadının kurdudur modelleri çoğaldı yanımda yöremde.
    inanılmaz bir yarış hali var. birbirlerinin sahip oldukları şeyleri elde etmek hatta daha fazlasına ve dahası diğerinden onu almak üzere yaşayanlar var.
    umarım bunlar yüzünden gerçekten desteğe ihtiyacı olan, bir diğerine yurt olan kadınları ıskalamayız.
    iyi niyetleri kullanabilirsiniz ama geri döndüğünüzde dönecek yer bırakmadığınızı bilmelisiniz.
  • evet sevgili ergen dimağlar bu gün yine sizlerin gelecek beş yılını kurtarmaya yönelik bir çaba içindeyim gördüğünüz üzere. daha önce de sayısız kez denediğim gibi, bugün de sizi çakal kadın saldırılarından daha az hasarla kurtaracak noktalara değineceğim. ancak bugün anlatacaklarımın altından daha derin insani sonuçlar da çıkartabileceğinizi söylemek isterim çünkü konumuz konuşmak. biliyorsunuz ki konuşmak insan ilişkilerinin temelini oluşturuyor. şu yaşadığımız çağda bile konuşmak halen en etkili iletişim yolu. devletlerin kaderi, insanların geleceği, yaşam, ölüm. hep bir alfa erkeğin iki dudağının arasından çıkacak kelimelere bakıyor. ama bu şu an sizin olduğunuz yaş için pek mühim değil. mühim olan sevdiğiniz kızın konuştuğu türkçeyi anlayamıyor olmanız.

    biliyorum ki şu anda sevdiğiniz kızla hatta siktir ettim onu herhangi bir kızla karşı karşıya geldiğinde onunla konuşmaktan zerre zevk almıyorsun. çünkü akıcı bir dialog sağlanamıyor. konu bütünlüğü zayıf, cümleler kabız. kendini hem mal, hem yetersiz görüyor olma ihtimalin yüksek. çünkü bu yaşa kadar erkek arkadaşlarınla olan iletişimin herikuladeydi ve hiç bir kızla konuşmak zorunda hissetmiyordun kendini. ama şimdi bir şeylerin değiştiğini hissediyrosun. beyninde çok daha farklı çağrışımlar yapıyor kadınlar. sanki birisi beynine yeni bir kod eklemiş gibi o prüzsüz kadın teni seni bir mıknatıs gibi kendine çekiyor. paniğe mahal yok sevgili ergencim. bu yaşadıkların çok doğal ve çıkış yolları çeşitli.

    kadınlarla ilgili bilmen gereken en önemli özelliklerden biri de işte tam şu anda, sen o kadının karşısında "mee"lerken ortaya çıkıyor. kadın gibi konuşmak. yani şu ana kadar bildiğin konuşma stilini tamamen havaya uçuran, kökünden kazıyan yepyeni bir iletişme biçiyle karşı karşıyasın. şu anlatacaklarımdan sonra yepyeni bir bakış açısı yakalayacağından nerdeyse eminim. aç kulağını beni iyi dinle canım. kadın denen canlının bazal kodları ona konuşmada birazdan açacağım temel yollardan ilerlemesini emrediyor. bu bahsedeceğim yolların dışına çıkabilen bir kadın emin olun özel bir kadındır.

    kadının erkekle dialogunda izlediği en temel koridor, bilgi akışını tek taraflı tutmaya meyilli olamalarıdır. bu ne demek; mesela bir soru sordunuz hemen kontra soru suratınıza yapışı verir.

    erkek -pulp fiction filmini sever misin?
    kadın -sen sever misin?

    bu üç yaşından beri karşılaşmadığınız bir embesilliğin göstergesi gibi gözükse de atında çok piçce amaçlar uzanmaktadır. yani kadın sizin sorularınızı size çevirerek şu iki temel amaca yöneliyor. bir, karşındaki erkek hakkında toplayabildiğin kadar veri topla. iki, onun ilgi alanında kalabilmek için kendi hakkında asla fazla ipucu verme. ortalamaya oyna, karakterini pek belli etme. tabi tüm bu dialog örnekleri birbirinden hoşlanma potansiyeli olan iki kişi için dizayn edilmiştir. onundışında kadın bir dialog oluşmasına ancak egosu açsa izin verir. yani kadın egosu yeterince pohpohlanmadığı anlarda ihtiyacı olan ilgiyi karşılabilmek için ona ilgi gösteren herhangi bir adama saatlerce prim verebilir. hatta onu türlü orospuluklarla azdırıp gerektiği kadar kendisine yakın tutmaya da çabalıyabilir. inanması güç geliyor olabilir ama kadın ilgiye bağımlıdır. ilgi kadının nefesi gibidir. bir kadına doğru yapacağınız en doğru hamle zamnlaması. ilgisiz kaldığı andır. böyle bir anda yapacağınız karakterli bir hamle, asil bir iltifat asla karşılıksız kalmayacak. sizi hedefe hızla götürecektir. ama dikkatli olmak önemli benim saf ergenim. kadın her daim senden kurnazdır. onu dikensiz bir gül gibi avuçlarına almak istersen nerede frenlemen gerektiğini çok iyi tartman lazım. her gel dediğinde gelmeni istemiyor olabilir. her bacaklarını açtığında onunla sevişmeni istiyor demek değildir. neyi ne zaman istediği çok ince nünanslarda gizlidir bu beyni farklı işleyen cinsin. şimdilik bilmen gereken şey kadının ilgiye olan açlığıdır. o o açlığını doyurana kadar sana köpeğe et atar gibi bazı güzelliklerini sunacak sen de beyinsiz bir zombi gibi onu ilgiyle ödüllendireceksin. bu son söylediğim kadınların milyon yıllık basit planıdır ancak ne yazık ki saat gibi takır takır işlemektedir. ama işin güzel yanı ikinci bir planlarının olmayışında gizli. yani kadın şu anlattığım basit plana öylesine sadık ki bu işleyişi sarsan her erkek kadını şaşkına çeviriyor ve kozları eline geçiriyor. kadınların sizin önünüze attığı kadınlıklarına yaklaşım biçiminiz çok önemli. ne çok ilgili ne çok ilgisiz olmalısınız. bir kadın sizi kendisine çekmek için dişiliğini öne çıkardığında hassas ve romantik bir yaklaşım, ancak çok az iltifat en başarılı hamledir. konuşma üslubunda hep bu çizgiyi takip etmek sonunda kadının her şeyiyle saldırmasına ve eli kaybetmesine neden olacaktır. bunun ne kadar basit ve etkili bir yöntem olduğunu zamanla keşfedeceğinizi umuyorum. temel kural az prim ver ama gerisini hissettir. kadınların tüm ilginizi ele geçirmek için nasıl çırpındığını izledikçe beni çok seveceksiniz.

    kadın konuşma tarzının temelini incelediğimize göre ortaya çıkan sonuçlara daha rahat eğilebiliriz. kadın konuşmada aktif ve baskın tarafa asla yaklaşmaz her zaman orta yolcu ve onaylayan tarafta kalmayı tercih eder. ona göre aktif bir konuşma ancak aptalların tercih edeceği stratejidir. çünkü aktif olan, her daim eli açık poker oynayan bir poker oyuncusu gibidir. hamlesi bellidir. kadın bu nedenle hep atışı karşılayan taraf olmayı tercih eder. örnek bir dialogla konumuzu pekiştirelim.

    e -naber nasılsın
    k -iyi sen
    e-ben de iyiyim neler yapıyrosun
    k-okul falan
    e- 3. sınıftaydın değil mi sen?
    k- sen kaçtayın?
    e- 4, hırkan da çok güzelmiş. nerden aldın
    k- bilmem hediye.
    e-hee, eee
    k- ne eesi ? (soruya bak)
    e- sana bir şey ısmarlasam kantinden
    k- yok rejimdeyim

    uzaar gider canımın içi bu dialog. bu erkek milletinin üzerindeki en büyük ikinci lanettir. birincisiyle tanıştığını farz ediyorum. gerçi bu da o birinci lanetin yan sonuçlarından biri. şu çin işkencesi gibi konuşmayı sürdürmek zorunda olman acıklı değil mi ergencim. ama böyle olmak zorunda değil. doğru yerde gerektiği kadar bilgi vererek ve bu kadın hegomonyasına boyun eğmeyerek sen de istediğin kadına ulaşabilirsin. mesele erkek gibi düşünmemekte yatıyor. kadınla konuşurken beynindeki ikinci kanal üzerinden yayın yapmalısın. ilgi alanlarını çeşitlendirmeli konudan konuya ustaca atlarken asla konuşmayı kadının ellerine ve dahi kaderine terk etmemelisin. ayrıca bu standart selam meraba muhabbetine de bir son vermelisin, ben bir hayrını görenle tanışmadım. bir de şu şekilde deneyelim bakalım neler olacak.

    e- bu okulun en güzel yanı ne biliyor musun? (atak saldırgan özgüvenli ve net)
    k- nee (uyanık farkında ama iltifatı reddedemeyecek kadar kadın)
    e- her gün seni görebilmeme imkan vermesi (keskin bakışlar)
    k- ehauehu aptal (hmmm)
    e- gitmem gerekiyro görüşürüz. (ilgili ama yapışkan değil. ne istediğini biliyor)

    bu ve benzeri birkaç ataktan sonra sersemleyen sevgili kadını sadece bekleyerek kazanabileceğimizi biliyor muydunuz? kadın yapısı gereği saf bir ilgiyi asla reddetmeyecektir. ona sunacağınız erkeğin imajını doğru çizin yeter. elbette örnekler çeşitlendirilebilir sizin dikkat edeceğiniz nokta hamle şekilleri ve zamanlamaları. asla çok ileri değil asla çok geri de değil. kadının bir eli sikinizdeyken bile hala onunla sevişeceğinize tam olarak emin olmayın. ne zaman kendinizi bu ilizyona kaptırırsınız kadın sizi amında karagöz hacivat kuklası yapar. götünde sürüklenerek geçirdiğiniz zaman için de ona şükretmeniz gerektiğini size hissettirir.

    yani özet geçersek bir kadınla sevişmek istiyorsanız hedefiniz asla am olmamalı. nasıl ki topu alıp kaleye dümdüz koşan bir forvet golü çok nadiren ağlarla buluşturabiliyorsa. dosdoğru ama koşan adam da arzuladığı o orgazma nadiren ulaşır. dolaylı davranın canım benim. dolaylı düşünün.

    #11301539 (kadın 1)
    #18569067 (kadın 2)
    #25246257 (kadın 4)
    #16389551 (kadınları etkilemenin yolları)
  • dunyadaki en guzel canli turu...
hesabın var mı? giriş yap