kupon

• aslında bir terzilik terimidir, fransızca "coupon" kesilen şey,
  fiil: "couper kesmek + on" eki ile kesilen şey, coupure (küpür) kesim, kesme,
  daha doğrusu elbise yapılmak üzere kesilen ve ülkede bir benzeri bulunamayacak
  kadar nadide olan tek elbiselik kumaş parçası. *
  
  değerli kâğıtların üzerinde bulunan ve bu kâğıtların belirli zamanlarda getireceği faiz ya da kazanç payını gösteren, zamanı gelince kesilip ilgili yere verilerek karşılığında bu pay senetleri, devlet tahvili üzerinden nakit para alınan kesilmiş parça,
  
  sonraları hediye vb. için gazetelerden kesilen parçalar için kupon deyimi kullanılmış,
  oto alım satımında kupon araç vb. kaçırılmayacak tek parça anlamında kullanılıyor,
  
  bir bölgede bulunan gayrimenkulun diğerlerinden daha düşük fiyatta satılmasına
  emlakçılar kupon arsa/daire diyor .
  o çevrede fiyat olarak uygun olmasa bile gayrimenkulun
  konum ve fizik itibariyle tek ve benzersiz olması o arsayı kupon arsa / bina yapıyor.
  
  işveren tarafından çeşitli amaçlarda kullanılmak üzere çalışanlarına verilen para değeri olan fişe de kupon deniliyor.
  coupon
• emlakçılar için kupon daire, böyle muhidi iyi, bakımlı, geniş, fiyatı da haline göre iyi olan daire demektir. bu gibi daireleri ellerini öpene verirler. galericiler için de temiz ve sorunsuz araba demektir. ellerindekinin en iyisi anlamına gelir. genelde pazarlığına girmezler çünkü rahat satacaklarını düşünürler.
• gazeteler zuccaciyeci kiligina burundukleri zaman hem daha cok satmak, hem de kampanyayi gerceklestiren urunlerin reklamini yapmak icin boyle bir rezil yola bulasmislardi. daha sonra kupon olayina yeni bir boyut kattilar ve 10un, 20nin katlari degerinde degisen ve daha onceden biriktirenleri enayi yerine koyan super kuponlar cikti. ama rekabet bununla da bitmedi; kupon adlari mega kupon, ultra super kupon ve hatta herkul mega kupon (oha)(bkz: sabah) gibi cesitleri cikti. meclis bir kanunla gazetelerin kuponla esya dagitmasini yasakladi ama hin oglu hin gazeteciler bu sefer de "sertifika" dedikleri yani "gazete yaninda kupon yerine gecen ama kupon olmayan uyduruk 4 sayfalik mini gazeteler"le ayni ise devam etme karari aldilar. hala ediyorlar.
• avrupa yakası adlı güzide dizide de ata demirer'in hipno kılıklı bir herife "ne bakıyon la kupon" gibisinden bir lafı da vardır ki burada da geçmiştir bu kelime..evet.
• elektronik olanlarini insanlarin internette satip para kazandigi nesne.
• fransızca "kesmek" anlamına gelen, couper fiilinden geliyormuş.
  coupon--> kesilen şey.
• bulgarcada eğlence, parti anlamına gelen sözcük.
• (bkz: ikinci el araba alırken dikkat edilmesi gerekenler)
• (bkz: kupon daire)
• bir murathan mungan şiiri.
  
  ucuz bir efsane alın
  gündelik yaşamınızdan
  bir imge biçin kendinize
  pazarın ürettiği görünmez kumaşlardan
  ya da değişik tarihli parçalardan
  yüzünüzü ısmarlayın
  yukarıdan aşağıya üç
  soldan sağa beş
  üç beş kişi
  sığdırın kendinize
  yedeğinizde bulunsun
  malum, bu durumlar belli olmaz
  her çekiliş için farklı
  kuponlar
  bu durak olmazsa önümüzdeki durak
  ilerleyelim beyler
  öldürdükçe içimizi önde boş yer var