• new york city'de bulunan en koklu sahne. burda konser vermek, cok unlu birisi icin bile heyecan verici bi olaydir. her onune gelen sahne alamaz. bazi spor karsilasmalari da bu devasa yerde yapilmaktadir.
  • mimarı stanford white'ın, çatısında vurularak öldürüldüğü yer. 1900'lerin başında, kendi döneminin bir ikonu haline gelen model ve müzikal yıldızı evelyn nesbit'in, 16 yaşında iken "ilk erkeği" olan stanford white, olaydan üç sene sonrası, nesbit'in daha sonradan kocası olan milyoner harry thaw tarafından, kıskançlık nedeni ile vurularak öldürülmüştür. bu olay, 1955'te "the girl in the red velvet swing" filmine, 1970'lerde e. l. doctorow'un "ragtime" kitabı ve 1970'lerde bu kitabın film versiyonu ile 1990'lardaki müzikal versiyonuna ilham kaynağı olmuştur.
  • new york knicks'in en büyük dezavantajı olduğunu düşündüğüm müthiş stat. lebron, wade ile oynadığı son maçtan sonra "son maçımız ya staples center ya da msg'de olmalıydı zaten." diye açıklama yapıyor; ölü nowitzki, tek bir isabet bile bulamadığı emeklilik öncesi seyirciyi selamlama maçlarından sonra biz daha ölmedik dercesine 5/7 isabetle 14 sayı buluyor. koca bir lig, bu stada gelip en iyi performansını göstermek için -çok afedersiniz- kamışı yağlamış bekliyor.

    knicks zaten berbat bir takım, orası ayrı konu ama madison square garden da onların bu boktan oyunlarına körük tutuyor. james harden, stephen curry gibi adamlar, kariyer sayı rekorlarını bu salonda kırmışlar. lebron, jordan, kobe gibi yakın zaman efsaneleri bu salonda en az bir kez 50'nin üstüne çıkmışlar. wilt chamberlain azmanını saymıyorum bile. yalnız benim için en ilginci, 2006-07 sezonunda 32 sayının üstüne çıkamamış richard hamilton'ın, bu salona gelmeden önce mesir macunu yemesi ve msg potalarına -aynı zamanda kariyer rekoru olan- 51 sayıyı bırakmasıdır.

    oynadığı stattan en olumsuz etkiyi gören takımlar diye sıralama yapılsa, trabzonspor'un önünde new york knicks birinci sırayı alır.
  • "basketbol bir din olsaydı kuşkusuz madison square garden dünyanın en büyük tapınağı olurdu" düşüncesini akla getiren yer.
  • hem buz hokeyi (nhl) hem de nba maçlarının oynandığı salon. bu değişimin buz hokeyi- basketbol maçları arasında nasıl yapıldığını görmek isterseniz şu videoya bir göz atabilirsiniz:
    http://www.youtube.com/watch?v=_uft-wej7jy
  • 6-7 sene önce bir yaz günü gittim arkadaşlarla. dedik gitmişken bir görelim, tur atalım. gittiğimiz gün daha yeni yeni peydah olan jonas brothers denen piçlerin konseri varmış. ziyaretçi girişine kapalıymış. yolunu yordamını siktiğimin piçleri.
  • 1972'de elvis presley'in, 1974'te frank sinatra'nin burada verdigi konserler bu sanatcilarin bile kariyerlerinin doruk noktasidir. oyle onemli bir yerdir bi sekilde.
  • ayrıca michael jordanın basketbol oynamayı en çok sevdiği mekandır burası..

    sözlükteki nba uzmanlarının gözünden kaçıp hala yazılmamış olması şaşırtıcı.
  • amerika'nın en eski tren istasyonlarından olan penn istasyonunun* 1963'te yıkılarak yerine inşa edilen spor kompleksi.
  • 1983 yılında bülent ersoyun konser verdiği muhte$em salon.
    (bkz: bülent ersoy/@ranini)
hesabın var mı? giriş yap