• en çok hizmet sektörü müşterisinden çeker insan. tencere-tava satmadığınız için verdiğiniz emeğe karşılık bir fatura kesersiniz. bazen gece yarılarına kadar çalışır, uyku bozar, sinir yıpratırsınız. sizinle beraber bu hizmeti verecek olan ekibiniz de aynı işkenceye maruz kalır. para için psikolojinizi satarsınız (parapsikoloji iyk). seviyesiz muhabbetlerine teşne olursunuz, hı hı diyip hafif tebessümlerle sözleşme imzalatırsınız. sosyal hayat çemberinizde yer alamayacak bir insanı alttan alırken, ananıza babanıza eşinize dostunuza aynı hoşgörüyü gösteremediğiniz için kendinizi sikmek istersiniz. mecburiyetleriniz bir bir gözünüzün önünden geçerken karakterinizi un ufak edip konfeti şeklinde müşterinin başından aşağı dökersiniz. o karakter yanar-döner-yuvarlar-iner iner parmak uçlarınıza düşer, seyredersiniz...bakakalırsınız!

    hizmet sektörü müşterisi cinsiyetten bağımsız puşt olur; tatmin edemezsiniz!
  • gün itibariyle sözlükte pek beğenilmeyen kişilerdir.

    (bkz: sikerim musteriyi de hakkini da)
    (bkz: musteriye soylemek isteyip de soylenemeyenler)
    (bkz: musteri sikme odakli sirketler)

    hayır alışveriş yapıcaktım iş çıkışında,tırsıttınız beaa...
  • jüpiter'in eski ismi. (bkz: #7686583)
  • bazılarını öldüresim var. dedim size asabiyim diye.

    restoranda çalışıyorum. 100 kişi oturabilir içerde. ama bu adam bana en yakın masaya oturuyor hep. bir yandan oldukça yüksek sesle hızlı hızlı konuşup, bir yandan sümüklerini içine çekip, bir yandan önünden alacaklarmış gibi ağzını şapırdata şapırdata yemek yiyor.. çıkan sesleri sizin hayal gücünüze bırakıyorum.

    bir insan çorba içerken bir yandan da "pülav çuktumuu pülovv" diye bağırmamalı.. gerçi insan değil ki o? boğuvercem çorba kasesinde haberi yok..
  • kendisini üstün ırk zanneden türü çekilmezdir.
  • ne istediğini biliyorsa can bilmiyorsa ağır bela olan insan.
  • yapabileceğiniz her şeyi yapmanıza rağmen, koskoca projeyi ahbap - çavuş ilişkisi kisvesi altında başka bir rakibinizden alan kurum ya da şahıstır. proje patlayınca da "ya şunun hizmetini (teknik destek) de sizden alalım" diyebilir. türkiye'de ticaret denilen olgunun ne kadar kaypak bir zeminde olduğunu gösterir.

    küfür etmeyeceğim, şu anda o kadar sinirliyim. yazıklar olsun hakikaten...
  • kimi zaman; parası olduğu ihtimali üzerinden gördüğü ağırlanmaya karşılık ürüne sahip olma ihtimali üzerine, sizin taşaklarınızı kesme ve götünüzü koparma hakkına sahip olduğunu düşünebilen insandır.
  • büyük marketlerde fişini alıp kasanın poşetleme yapılan yerine -bu gayet normal bir davranışmışcasına- bırakan türleri vardır, hah işte, sözüm onlara.

    istisnasız hepiniz arkanızdan çılgınca küfürler yiyorsunuz. illa ışıklı tabela mı asalım çöp kutularına? ne sanıyorsunuz rica ediyorum bana açıklayın, sizin o bıraktığınız kağıtlar, fişler, yenmiş çikolata ambalajları falan kendi kendini mi yok ediyor orada? gün içinde o kasadan 300'den fazla müşteri geçiyor, bunların hiç biri sizin düşündüğünüzü düşünemiyor mu? o arkanızda bıraktığınız pisliği sizin biraz önce sırıtarak "kolay gelsin" dediğiniz kasiyer toplamasa ne olacağını düşünemeyecek kadar mı öküzsünüz? bir zahmet bokunuzla da oynatmayın yani! kime kıçınızı toplamak göreviymiş muamelesi yapıyorsunuz siz? evet sayın müşteri, cevap ver buna, lütfen cevap ver!
  • bir arayüz geliştirici olarak illallah dedirten. tasarımı onaylatıp işe başlıyorsun ve ilerliyorsun test sunucusuna çalışır halini yüklediğin vakit yok yazılar küçük kalmış, yok logo daha büyük olsun. şimdi bakıyorum fontlar 16px (ki bu çok büyük standarda göre), logo eşek kadar büyük. ben daha ne kadar büyütebilirim bunu, zaten dana gibi yapmışım. yok efendim babası hiç beğenmemişmiş. güzel arkadaşım sana biz tasarım yollamadık mı, onay vermedin mi, tamam demedin mi? bize ne senin babandan biz sözleşmeyi senle yapmadık m? ilk okul çocuğu falan olsan neyse de kazık kadar insansın babam beğenmedi ne demek lan! yemin ederim gerizekalılara iş yapıyoruz şu memlekette. sonra neden bu iş olmadı. olmaz tabi. senin o revize edilen web sitene dön bir bak, word' de yapılmış gibi bir de bizim yaptığımıza bak. tabi bir an nereden nereye geldim ben diye beynin almıyor değil mi? e almaz tabi; çünkü ne o bilgi, ne o göz zevki, ne o estetik anlayışı sende ve senin gibilerde yok. anasını satayım eve gelen tesisatçı bile ben wordpress biliyorum deyip bana yaptığı siteleri gösterirken, sen gitmiş yurt dışlarında okumuş etmiş bir insan ve her şeyden önce aktif bir internet kullanıcısı olarak bir web sitesinin hiç olmazsa nasıl görünmesi gerektiğini bilemiyorsun. eşek kadar logoyu kaç tane web sitesinde gördün acaba çok merak ediyorum. eşek kadar diyorsam cidden eşek kadar şaka değil bir film afişinde bile böyle büyük logo göremezsin.
hesabın var mı? giriş yap