• süpürge yaparken, süpürgenin borusundan gelen çıtkılıkçıtılık sesler.
  • benim icin sabah ise giderken arabada kahveyle 80ler radyosu esliginde gecirdigim zaman.

    zamanda yolculuk gibi bir sey.
  • dolu burunla sağlam bir sümkürdüğünde bütün nefes yolunun açılması.
  • renkleri karıştırınca elde edilen kendine has ton. daha açığı, daha koyusu değil.
    o an ortaya çıkan. **
  • öğrencilerimden gelen ^.^ <3
  • basit mi degil mi bilmiyorum ama once cok cok istedigim global bir firma ile olan mulakatimin olumlu sonuclandigi mailini aldim hemen ayni aksam fenerbahcenin sivasspor beraberligi ile galatasarayim sampiyon oldu mutlulugum ikiye katlandi ve hemen ertesi gun slav irkindan hoslandigim tatli mi tali bir kizin da benden hoslandigini tesadufen ogrenmis oldum.

    bu kadar mutlulugu bunyem kaldirmadi tabi bu seferde hersey bu kadar iyi olamaz bu iste kesin bir ibnelik var diye onun derdine dustum hahaha
  • temiz ve ferah bir tuvalet
  • tas atmadan insanlarin hayatina olumlu dokunabilmek. *

    gecenlerde issiz ve buna bagli olarak da bunalimda olan bir arkadasima gaza gelip hisse aldirmistim. hisseyi aldigi para da babasina kalan miraslarindan dusen bir pay.
    baba kizina gram altin almasi icin veriyor, kizi da fiziksel altin almak yerine banka uzerinden sanal gram altin aliyor. kisacasi emanet para.
    hisse hesabi actik sonra da gram altinlari satip hisseyi aldik.
    hisseyi aldik hisse ufak ufak yukselmeye baslamisti ki dehset guzellikte bir bilanco geldi hemen ardina.
    bilanco geldiginden beri de hisse tavan tavan gidip her gun %10 koydu uzerine. cuma gunu seans sonuna dogru ben satiyorum bilgin olsun dedim. daha da tavanlara devam edebilir ama risk almak istemedim.
    ikimiz de elimizdeki tum lotlari sattik. yaklasik %60 kâr ile pozisyonlar kapatildi.
    bu sayede elindeki emanet parayla girmek istedigi iste 1 yilda kazanacagi paradan daha fazlasini 1 ay olmadan kazandi. parasi sali gunu hesaba gececek, gram altinlari yerine koyup geri kalan parayi da kendine ayiracak.
    az once bir mesaj atti, hem huzunlendim hem mutlu oldum. huzunlenmemin sebebi o para batsaydi buyuk olasilikla intihar ederdim bu bunalimla demesi. mutlu olmamin sebebi ise su an tum olumsuz dusuncelerinin gidip pozitif bakabilmesi hayata. bana da bir tepsi baklava hazirlatip yollayacakmis, bu da cabasi. *
  • ahşap evler.
    ''hey yıllar'' şarkısında leman sam'ın, şarkının son kısmına yaklaşırken ''hey yıllar yenilmedim size/benim için bahar aynı'' yükselişi ve ''aynı'' kelimesini tonlayışı.
    sevilen bir yönetmenin sevilen başka bir yönetmenden sitayişle bahsetmesi.
    uzun yıllardır kosinüslü herhangi bir şey görmemiş ve hayatının sonuna dek görmeyeceğini fark etmek.
    billie jean'de, michael jackson nakarata son kez başlamadan önceki sözsüz bölüm.
    uzun süre sonra tren görmek ve gidişini izlemek.
    denizin görülmediği bir yerde oturuyor ya da yürüyorken vapur sesi işitmek.
    sokakta bir yavru kediyi sevmek için yaklaşırken nereden çıktıkları belli olmayan birkaç yavru kedi tarafından etrafının sarılması.
    ilk kez girilen bir sokakta birkaç on yıl öncesine ait bir sokak tabelasına rastlamak.
    sevilen bir yönetmenin ya da oyuncunun favori filmleri arasında favori filmlerinden birini görmek.
    humphrey bogart ve lauren bacall'un beraber oynadıkları filmler.
    michael phelps ve usain bolt'un tüm olimpiyat yarışlarını ekran karşısında da olsa canlı seyretmiş olduğunu anımsamak.
    monaco gp'de pole alan pilotların pole turlarını araç üstü kameradan seyretmek.
    araçların eau rouge'dan peş peşe tırmanışını izlemek. daha önce hiç f1 seyretmemiş birinin bile keyif alacağını düşünüyorum. (şu) terapi gibi.
    kavurucu yaz güneşinin altında yürürken güneşin önünü kapatan küçük bir bulut kümesi sayesinde kısa süreliğine gölgede kalmak.
    lüks restoranların mutfak çalışanlarının mesai bitimi peynirli yumurta yapıp ekmek banarak yediklerini hayal etmek.
    eski fotoğralardaki yerlerin, sokakların, yapıların bugünkü hâllerini bulmaya çalışmak ve dahi bulabilmek.
    çok sıra bekleneceği veya işlemlerin çok uzun süreceği düşünülerek gidilen bir yerde işlerin hızlıca bitmesi.
    mia aioniotita kai mia mera'da, alexandros'un plağı çalıştırdığı an. hüzünlü bir mutluluk. basit. etkili. unutulmaz. etkisini yitirmeyen türden.
    hüzün tarafından esir alınmak üzere olan bir balkan filminde beklenmedik bir anda işitilen akerdeon sesi.
    müzelerdeki en eski tarihli eserler.
    herhangi bir kuralını bilmeden olimpiyatlardan olimpiyatlara seyredilen artistik buz patenindeki eşsiz estetik.
hesabın var mı? giriş yap