• mezunları; psikoloji okudu diye her şeyi aşacağını, her konu da etkin ve yetkin olabileceğini, insani zaaflarından arınmış olacağını, hata yapma, öfkelenme lüksü olmayacağını sanan bazı insanların beklentilerini boşa çıkarabilir. ancak bu türkiye'nin en iyi psikoloji eğitimi veren üniversitelerinden biri olduğu gerçeğini değiştirmez.
  • tamamen tesadüf eseri buradan geçerken aaa bir de ne göreyim? giderayak trollenmiş bu bölüm.

    psikoloji sosyal bilimler içinde, idari bilimlerdeki işletme gibi biraz. yani okuması nispeten insanı hayattan soğutmyor, seçmeli ders sayısı daha fazla (yani istediğiniz alana yönelmeniz mümkün), okurken sosyal aktivitelerinizden eksik kalmıyorsunuz ve mezuniyet sonrasına bolca seçenek sunuyor. yani kısacası öyle götünüzden element uydurmayın çocuklar.

    ders programına şuradan bakılabilir;

    https://catalog.metu.edu.tr/…ogram.php?fac_prog=233

    mezunları bachelor of science diploması alırlar *.

    edit; bir de şu "teknik üniversitede sosyal bilimler bölümü olur mu?" argümanına * şu şekilde cevap vermek istiyorum; massachusetts institute of technologydeki lisans programlarına bakın bi. üşendiyseniz ben birkaç örnek vereyim; ekonomi, tarih, antropoloji, felsefe, müzik, siyaset bilimi ve daha niceleri.

    kaynak; http://mitadmissions.org/discover/majors
  • yüksek lisans mülakatlarındaki yanlı tavrın herkesçe bilindiği bölümdür. öyle ki bir çok insan "zaten kendi öğrencilerini alıyorlar." diye başvurmuyor. yalnızca kendi öğrencilerini almakla kalmıyorlar, o öğrencilerden de bazı seçilmişleri alıyorlar. seçim mülakatlardan çok önce belli olduğundan mülakata çağırılan diğer kurban öğrenciciklere asla yanıtlayamayacakları ilginç sorular soruluyor. hatta o kadar az soru soruluyor ki kendinizi ciddiye alınmamış gibi kötü hissediyorsunuz. alacakları öğrencilerle de sohbet muhabbet işte.
    her ne kadar mülakata çok insanı çağırıp, orada elemiş gibi yapsalar da bu durumu herkes biliyor. vicdan, etik doğrultusunda kimsenin içi rahat etmiyor. klinik psikoloji yüksek lisansı bir çok insan için olmazsa olmaz. psikoloji okuma sebebi. hayatında yapmak istediği meslek. emek veriyor, okuyor, ortalama yapıyor. şehir dışından mülakata gelip, müsamere gibi sonucun zaten belli olduğu bir ortamda onu kimse dinlemiyor, bir kaç ilginç soruyla uğurluyorlar.
    size bir şey söyleyeyim mi? kimsenin içi rahat etmiyor. biz yeni mezun psikologlar yaptıklarınızın farkındayız. "biz odtüyüz, tabii ki istediğimiz gibi öğrenci seçeriz. " kibrini görünce vicdanımız sızlıyor. klinik psikoloji yüksek lisansı yapmanın önemine ve mesleğin etik kurallarına olan inancımızı sorguluyoruz. belki de işinizi hiç sevmemişsiniz diye düşünüyoruz. gerçekten istediği işi yapmaya çalışan insanların fedakarlık düzeylerine hiç ulaşmamışsınız. istediği iş için şehir değiştirebilecek, öyp olur diye doğuya bile gitmeyi göze alacak, ailesinin durumu o kadar iyi olmamasına rağmen master için çalışmamayı göze alabilecek, bir master yapmış olmasına ve masterın ne kadar zorlu bir süreç olduğunu bilmesine rağmen istediği işi yapabilmek için ikinciyi yapmak isteyebilecek, evlenmeyi erteleyecek, "onlar kendi öğrencilerini alır. " denmesine rağmen yine de deneyip sizlerin karşısında müsamere çocuğu durumuna düşecek kadar istememişsiniz. ancak o yıllarda 100 psikoloji mezunu olduğu için klinik psikolog oluvermişsiniz. burslarla amerikaya okumaya gidivermişsiniz. tabii ki başarılıydınız evet. ancak düzgünce soru sorarak mülakat yapmaya dahi layık görmediğiniz o öğrenciler, onlar başarısız mıydılar? en azından adil bir muameleyi kim hak etmez?
    en kötüsü de ne biliyor musunuz? herkes biliyor. olan okulunuzun adına oluyor. kimse "orası harikadır kendi öğrencilerini alır" demiyor. herkes şaşırıyor. vicdanı sızlıyor.
    edit: sözlüğü foruma çevirmek istemem ancak iki alttaki zaten odtülü olup, bahsi geçen hocanın öğrencisi olan arkadaşın yüksek lisansa kabulüne şaşırmamak lazım. zaten ben de tam da kendisi gibi şartları taşıyanları aldıklarından bahsetmiştim. odtü'de doktora bitirenlerden bana mülakatta neden takım elbise giydin deyip güldüler ve alındım diyenlerle de tanıştım, istanbul'da okurken bahsi geçen hocayla ankara'ya tanışmaya gidip, "benim dersimi aldın mı?"sorusuna maruz kalıp, o zaman bölüme gelemezsin cevabını peşinen duyanlarla da. ıstanbul'da okuyan çocuk nasıl odtü'den ders alsın, soru mu bu? bu sene zaten bölümde okuyan bir hocadan onay almadan yüksek lisansa başvuramazsınız şartı koydular da en azından boşu boşuna mülakata gitme derdinden kurtuldu insanlar. kral çıplak, siz döpyesle oturuyor deseniz de gerçek bu.
  • yuksek lisans bolumleri icin harvard'tan kellogg business school'dan bile yuksek toefl puanlari isteyerek citayi garip yerlere tasimis bolumdur hatta hint kumasidir. masallah hocam masallah
  • çok iyi hocalar barindirir bünyesinde odtü psikoloji. ingilizce egitimden ötürü literatürü takip etmek çok kolaydir. hocalar ögrencileri arastirmaya tesvik eder. (bkz: aramaya inanmak) "mezun olunca ne bok yiyecegim" diye düsünme orani daha azdir diger okullara çünkü bu bölümde sürekli ezildiginizi zannederken esasinda (azimli iseniz tabii ki) sürekli yeni bilgilerle doldugunuzu sonradan farkedeceksinizdir.
    genelde ayni binadaki felsefecilerin elestirilerine maruz kalir psikoloji bölümü. saçmasapan bir sekilde "ben psikolojiye inanmiyorum" deyip kesip atmak isterler. çogu psikolojiyi sadece klinik psikoloji sanmaktadir esasinda. odtü felsefe'deki asistanlar, belki de hocalar bile kendi güzide bölümlerindeki ögrencilerine kiyasla psikolojicilerin sabit fikirli vs gibi seyler oldugunu belirtirler zaman zaman.

    asil sabit fikirlilik de budur esasinda. gerçekten güzel bir bölümdür, disardan bir sürü seçmeli ders alarak okuldan istediginiz seyleri ögrenmis olarak mezun olmaniz mümkün.
  • teknik üniversitede sosyal bilimler olur muymuş'çulara dert olmuştur. psikoloji bölümü, orta doğu teknik üniversitesi kurulduktan tam üç yıl sonra açılmıştır. bir çoklarının daha anası babası portakalda vitaminken bu okulun psikoloji bölümü vardı. türkiye'nin en iyi psikoloji bölümlerinden biridir.

    teknik üniversite (ya da bazen teknoloji enstitüsü veya politeknik), daha çok çeşitli teknik konular hakkında eğitim, öğretim ve araştırma yapan üniversitelerdir. ilk teknik üniversiteler sadece mühendislik olarak öğretim ve araştırma yapan üniversitelerdi, bu yüzden teknik terimi ile temel mühendislik ifade ediliyordu. günümüzde ise teknik üniversitelerde mühendislik dışı bölümler de vardır. (kaynak)

    boğaziçi zamanında kurulurken ilk başta sadece mühendislik fakültesi açsaydı eğer boğaziçi teknik üniversitesi olacaktı ismi ama iki sene sonrasında fen edebiyat fakültesi kurulsaydı teknik üniversite olması sadece adında kalan bişey olacaktı.

    şu da var eğer teknik üniversitede sosyal bilimlerin olması saçma olsaydı bugün insanlar tercih yaparken ilk sıralara odtü yazmazdı.
  • derslerin kaynaması ancak hocalara kendi alanları hakkında sorular sorarak ve araştırmaları hakkında konuşturarak mümkün olan bölüm, ona da kaynatmak denirse..
  • odtu psikoloji bolumunun davraniscilik ekolune bagli oldugu pek dogru sayilmaz, hocalarin hemen hepsi bilissel psikoloji savunusu icerisindedirler ve alayi da yasam felsefelerini bunun uzerine oturturlar. bireycilik bu psikoloji anlayisinin dogal bir sonucudur.
  • yuva. degeri yuksek lisansta ve kongrelerde baska universitelerden cikan ogrenci arastirmalarina bakinca anlasiliyor.
  • mehmet ali kıllı adlı öğrencisinin bir kaç gün önce mersin'de intihar ettiği bölümdür.
hesabın var mı? giriş yap