• yıllar öncesine dayanan bir öykü bu. "içim boş gemiler boş, bu gemi nereye gidiyor ustam" dediğim zamanlara dayalı. hayata gelişimiz uzun bir yolculuk değil mi? ya sonrası. kendimi hep bir yolcu gibi hissettim. uzun yola çıkmaya hükümlü bir yolcu. hayatı çoğu kez de bir gemiye. uzun yolculuklara hasret bir gemi değil bu. sığ limanlara hasret bir gemi.
    hayatı, bütün bir hayatı şiir gibi yaşamaya yeminli bir yolcu olarak. yaşamın çok ciddi tarafları ile ilgilenmemiş ve hatta nefret etmiş, tül perde arkası yalnızlıklarında buharlaşan pencere camından dışarıda olanlara bakarak, sadece bakarak ve bütün yaşadıklarını yüreğine kazıyarak...
    kimi zaman bora, kimi zaman sakinlik içerisinde süren bu yolculuk boyunca "yalnızlık ömür boyu" şarkısını söyleyerek yaşadı. ceviz ağacının hikayesi gibi. "ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı'nda, fakat kimse değil farkında"yı yaşadı anlayacağınız. sonra o muhteşem acı ve kahır günleri. "özlediğim ne varsa seviyorum" dediği günler. ve aynı şehirde olup ta dokunamamanın hasretinin çekildiği yıllar. kayıp mı? hayır.
    ve keşfedilen serseri ruh. ruhunun serserisini yaşamak. "ve iyi ki hayatın çok ciddi tarafları ile ilgilenmiyorum" denilen zamanlar... irili ufaklı filikaların gemiye yerleşme çabalarının geçtiği hoş günler. ve kanadı kırık yaralı bir kuş gibi kendi halinde yaşanılan vakitler. ve kendi kendimle konuşmalarım.
    "ve o gemiler ellerini yüreklerine koydular. bu geminin nereye gittiğini, ne zamana kadar gideceğini bilmesem de, içimde olanlarla mutlu olduğumu hissettiğim bir yolculuk olacağını bilmem. ve tüm yaşamım boyunca bir şeyi gerçekten biliyor olmam hoş değil mi?

    belki de en güzeli böyle...*
  • bundan böyle bir ekşi sözlük efsanesi olarak anılacak kişi... bir nevi ölümsüz... "unutulacak kadın" olması zor olan... uçamayan dj...
  • nohut oda bakla sofa tarzi studyo daireliler kervanina katilmis, yakin gelecegin rock star'i olan guzellik.
  • iyi ki doğmuş olan eski dost... şarkılar söyleten senii!.
  • olaylara artık "takar sokarım, yatar çıkarım" şeklinde bakmaya başlamış bir arkadaştır...

    bundan sonra yeni tanışanlar için; "sen ne şeker şeysin öyle" gibi laubali yaklaşımlarda bulunmadan önce bir kaç kez düşünmelerini öneririm... bi kere alıştı ya; kralını tanımaz artık (hürmetler bacım)
  • bir efsane
  • erkek olmadigima bin kere milyon kere sukrettirmis, halen sukrettirmekte olan ve bir bu kadar daha sukrettirecegini bildigim kadindir.
  • (bkz: rachel corrie)
  • altinci nesli karsilama partisinde cuzdani, telefonu, benligi, kimligi kaybederek, daha once kirdigi rekorlara bir yenisini ekleyen, uzun zamandir yuzune,sesine hasret kaldigim canim dostum*
hesabın var mı? giriş yap