• evin yakınındaki okuldan gelen istiklal marşı sesini duyunca "aziz allah" demek.
  • minübüste tam inilecek yere yaklaşırken ve şoföre "müsait bi yerdeee" ya da "inecek vaaar" diye seslenmeye hazırlanırken saate bakmak ve hemen ardından kafayı kaldırıp şoföre doğru "saat beeeş" diye bağırmak.
  • dün akşam şirketten çıkarken parmağımdaki eski bir yara açılıp yeniden kanamaya başladı, dönüş yolunda otobüsü mezbahaya çevirmeyeyim falan diyerek, üzerine kağıt havlu dolayıp çıktım parmağıma.

    karaköy'de indim otobüsten, hava hafif rüzgarlı, elimi de siper ederek bir sigara yaktım, yürüyorum motora doğru ki anonsu duydum, benim motor kalkıyor. attım sigarayı koşuyorum motora ama sol yanımdan bir sıcaklık geliyor, lan bi baktım sigarayı yakarken sol elimdeki kağıt havluyu da yakmışım. elimi sallıyorum düşsün diye ama muhtemelen kurumuş kana yapışmış, düşmüyor da orospu çocuğu. ben koştukça harlıyor alev, alev harladıkça ben koşuyorum, hava biraz daha karanlık olsa nefis bir ışık gösterisi aslında. en sonunda durdum da parmak ödemiş köftesine dönmeden diğer elimle kenarından tutup attım kağıdı, dumanlar içinde geçtim turnikeden.

    sayın 19:20 kadıköy yolcuları, akşam gördüğünüz olimpiyat meşalesi bendim.
  • izmir'in ilçelerinden birine gitmiştim iş için, belediye binasında hesap işleri odasını arıyorum, baktım küçük bir odada bir kadın oturuyor, daldım odaya ve sordum kadına, kadın aniden panikle dışarı attı beni. meğer belediyenin hoparlörlerinden anons yapacakmış kadın, bütün ilçe benim "hesap işleri ne tarafta acabağağağğ" sesimle çınladı. ulusa seslendim lan resmen, keşke anlamlı bir şeyler söyleyebilseydim.
  • internet kafe, bilgisayar labı vs gibi yerlerde kitlenen bilgisayarı restart etmek için yanlış kasanın reset tuşuna 1 ya da daha fazla sayıda basmak sonra hata farkedildiğinde yandaki kişiyle göz göze gelmek.
  • nikah memuru - x bey, y hanim ile evlenmeyi kabul ediyormusunuz?
    x - evet!.
  • dişçiye gittim bir ay kadar önce, adam dişimin röntgenini çekmek için küçük bir plaka dayadı eliyle damağıma ve "elimi bastır" dedi, ısırdım adamın elini hafifçe, adam tekrar "elimi bastır" dedi daha çok ısırdım, acıdan kıpkırmızı oldu lavuk, zor çıkardı parmaklarını ağzımdan. meğer herif "elinle bastır" diyormuş, yok yere koparıyodum maybaşın parmaklarını.
  • balkonda gündüz vakti uzanmış film izliyorum, hangi film hatırlamıyorum; derken bir sahne geliyor, etraf karanlık, karakterle göz göze geliyorum, "hmm korkuyu, çaresizliği çok güzel yansıtmışlar" diye düşünüyorum ki göz göze geldiğim kişinin filmden bir karakter değil, ekrandaki yansımasına mal mal bakan ben olduğumu anlıyorum. allah belamı versin.
  • eski ev arkadaşımdan geliyor; oturmuş televizyon izleyip içiyoruz bi akşam. aniden bir şarkı takılıyor kafama ve arkadaşa soruyorum;
    -lan bi şarkı vardı hani, "bana bu şehri anlatip durma, her taşını bilirim ezbere" falan diye, kim söylüyordu ya onu?
    +.....türkçe mi?

    yok slovakça amına koyiim, o zaman söyleyememiştim gülmekten, şimdi söyleyeyim.
  • yere düşen hesap makinesinin bozulup bozulmadığını anlamak için 2'yle 2'yi toplamak. 5 çıkarsa düştüğü için olcaktı heralde.
hesabın var mı? giriş yap