• halihazırda üniversite okuyan bana 377 tl borç çıkarmış zorunluluk. şimdiden sikmeye başladılar, bıraksaydınız da bir mezun olsaydık önce amk.

    not: her yıl sgk'ya gidip öğrenci olduğuma dair bilgilerimi güncelliyorum öğrenci belgesiyle. bana nasıl borç yazabiliyorlar? bilgi sahibi yazarlar yeşili yaksın.
  • devlet alirr
  • recep tayyip erdoğan adlı başçalan'ın, türk halkının cebindeki paraları çalma yöntemlerinden sadece biri.
  • ilk çıktığı günden af çıktığı güne kadar asla ödemeyi düşünmediğim, fakat devlet "zorunlu" kıldığı için an itibariyle birike birike 1700 küsür tl olmuş zorunluluk.

    sistem o kadar boktan ki...

    sistemi yaratanlar, o kadar beceriksiz, o kadar cahil ki... üstelik bu sistemi yaratanlara, yönetenlerin maaşları benim ödediğim vergilerle, sizlerin ödediği vergilerle ve hatta fanatikçe bunları destekleyenlerin vergileriyle ödeniyor.

    öğrenci kişi 25 yaşına kadar ödemek zorunda değil. doğum gününün ertesi günü borç sokmaya başlıyorlar. hele bir de gelir testi yaptırılmadıysa vah vah vah.

    ben gelir testi de yaptırmıştım, yine de maksimum meblağ'dan geçirdiler. meğer ne gelirli bir aileymişiz. annemin emekli maaşı 4000 tl'ymiş de benim haberim yokmuş. ödemem dedim; ödemeyeceğim dedim. gittim itiraz ettim.

    abi dedim; okul bittikten 1 gün sonra sisteme mezun olduğum haberi düşmüş; çatır çatır geçirmişsiniz. evet geçirmişiz dedi. peki dedim askere gittiğimden haberiniz yok muydu dedim? aaa askere mi gittin? göster bakalım askerlik belgeni dedi, gösterdim. devletin asker olduğumdan haberi yokmuş; sildiler borcu.

    abi dedim; ben askerden döndükten sonra üniversite'ye kaydolmuştum; 25 yaşının da altındaydım, resmi olarak askerliğimin bittiği ay sonundan itibaren çatır çatır geçirmişsiniz. evet geçirmişiz dedi. peki dedim öğrenci olduğumdan haberiniz yok muydu dedim? aaa öğrenci miydin sen? göster bakalım öğrenci belgeni dedi, gösterdim. meğer devletin asker olduğumdan haberi yokmuş; sildiler borcu.

    şimdi yine gidip diyeceğim; "abi ocak 2014'ten beri sigortalı olarak çalışıyorum. aynı sistemde sigorta primlerim çatır çatır 30 gün 30 gün yatıyor. 25 yaşımı doldurduğum gün sistem otomatik olarak bana çakmaya başlamış, işe girdiğimde işe girdiğimi anlayamadınız mı? çatır çatır geçirmişsiniz." o da diyecek ki; evet geçirdik ve açıp bakarsan hala geçirmeye devam ediyoruz; şimdi bizden kurtulacaksın belki ama işsiz kaldığın ilk gün enseyi kapat, devlet baba şamarı geçirebilir.

    devlet'in zorunluluk haline getirip oluşturduğu sistem tescilli olarak geçirmeye programlanmıştır arkadaşlar. bütün geçirilmiş borçları ve faizleri düştüğümde 2012 başından bugüne kadar 550 tl borç çıkıyor.

    25 yaşını geçmiş öğrenciyken, kredi kartının 40 tl'lik asgari ödemesi için 70 yaşındaki insanların eline bakarken sen kimsin ki bana 200 küsür tl borç geçiriyorsun?

    arkadaşlar, ben ne kadar o kelimeyi ağzıma almak istemesem de, bunun adı toplu geçirmedir.
  • tek amacı halkı soymak olan sistemimsi. gittiğim ilçe sgk müdürlüğündeki sorumlu şef bile bu sistem yüzünden mağdur olan insanlar karşısında utanıyorsa, çaresizce özür dilemekten başka birşey yapamıyorsa, durumun ne kadar ahlaksızca olduğunu anlamamıza yeter de artar bile.
  • hiç öyle uzun uzadıya yazmaya gerek olmayan zorunluluk. şahsım adına 6000 tl'ye yakın bir borcum var. ödemeyi düşünmüyorum. iktidar yalakaları bunu sivil itaatsizlik olarak mı algılar ne yapar bilemem.

    ancak bildiğim bir şey var; zorunlulukların başladığı yerde, kişisel hak ve özgürlükler biter.
  • türkiyenin gelmiş geçmiş en kapitalist, en dini imanı para, en gözü doymaz, hukuksuzluğun en tavan yaptığı, devlet yönetiminin, dışişlerinin köylü mantığı ile en kötü yönetildiği, devletin elinde avucunda ne varsa yandaşlara peşkeş çekildiği, özelleştirme adında bir sürü tesisin haraç mezat en çok satıldığı, belediyeciliğin imar gibi işlerle yandaşların en zengin edildiği dönemde, parası pulu olmayan vatandaştan devletin zorla almaya çalıştığı paradır.

    düşün bir, bundan önce yeşil kart vardı. bir sürü eksik yanı vs tartışılabilir, bunu istismar edenler de çıkmıştı. ama sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak vatandaş ücretsiz muayene olabiliyordu. şimdi ise dini imanı para olan bir iktidar zaten ödeme durumu olmayan bir kesimden her ay bu parayı tahsil etmeye çalışıyor. kendi yandaşları deveyi hamudu ile götürür, buna oy verenler memleketin ne kadar ilerlediğini, demokrasinin geldiğini sık sık anlatır. demokrasi de, ekonomik gelişme de sadece kendilerine.

    paran varsa askerlik yapmazsın, paran varsa en iyi hastanelerde muayene olursun, paran varsa çocuğunu en iyi okullarda okutursun.. paran yoksa ve işsiz kalmışsan her ay ödediğin işsizlik priminin ancak bir kısmını belirli bir süre alabilirsin. o da işten çıkarılmış olursan tabii. işsizlik fonunda biriken paralar işsize değil yandaşa lazım çünkü.

    bir ömür boyu kaliteli hizmet almak istiyorsan, eğitimdem sağlığa herşeye para ödemek zorundasın. maaşı almadan 1/3 ünün daha en başta kesilmesi, geri kalan paranın da harcarken %20 lere yakın vergi, verginin de vergisi şeklinde buhar olması, hala özel iletişim vergisi gibi ucube vergilerin olması..... ama devletten doğru düzgün hizmet olarak karşılığının alınaması..

    ingilizler sömürgelerini bu kadar sömürmemiştir herhalde.

    ağızlarından din, iman, kuran düşürmeyen bir hükümet var ya... bizim millet için önemli olan o.
  • diyelim ki ben bugün asgari ücretle çalışıyorum yalnız yaşıyorum önceki yıllarda 25 yaş bittikten sonra bikaç ay borç çıkarmışlar. geçen haftaya kadar borç görünmüyordu. sgk büroları da 2 defa yok demişti vs.
    ulan ben çalışmaya başlamadan bikaç gün önce hastane kapısından geri çevrilmişim. alamadığım hizmete 610 lira mı verecem hassiktir diyorum.

    şimdi teste gitsem bugünkü gelirime göre yapılan test geçmişi etkiler mi yani eski borç aylık 40 liraya düşer mi eğer öyleyse maaşımı asgari göstermekten vazgeçen işyerine de söveceğim
    her neyse ödeyeni siksinler
  • sgk müdürünün "size resmi olarak tebliğ edilmeden, böyle borç çıkarılamaz. silinecek onlar eninde sonunda" dediği, ama çohk zeki bazı vatandaşlarımız "sike sike ödeyeceksiniz" deyip, koştura koştura gidip gelir testi yaptırıp, kendini sisteme sokar.

    yarın öbür gün hiç ödemeyenlerin borçlarının tamamı silinirken, siz hala taksit ödüyor olacaksınız, bilginize.
  • seçimlere kısa bir süre kalmış iken hala muhalefet partilerin değinmediği akla mantığa aykırı iş. işte türkiyenin hali bu. daha hala akp % 39 olursa şöyle olur chp mhp şöyle alırsa şöyle olur diyenler var. sadece gülüyorum.

    bir de bu istenilen primi ödemeyin. seçimlere sayılı günlerin kaldığı şu günlerde internette başlatılacak bir farkındalık hem seçim sonuçları hemde bu işten mağdur olanlar için çözüm olabilir.

    meclis içi ve meclis dışı muhalefetten bir şey beklemeyein arkadaşlar. zamanında sözlükçüler kılıçdaroğluyla ve ekmeleddin ihsanoğluyla görüşmeye gittiklerinde bu mevzuyu da sorun dediğimde fakirlerin sorunlarından bize ne, geberin! raddesinde olan adamların ekşi sözlük gibi bir yerde dahi popüler olduğu düşünülürse çok da umut yok bence. link vermekle uğraşmayacağım. entrylerime bakıp olayları öğrenebilirsiniz. o kadarını da yapın.

    bu gününüz gss ile yarınınız sağlık ve emeklilik politikaları ile yok ediliyor. bi zahmet okuyun da adam olun. okumamakla övünen ahmaklar sürüsü.
hesabın var mı? giriş yap