sprite

• bundan yıllar yıllar önce bon jovi inönü stadında konser vermiş, bir kasa sprite alan herkes bu konsere saha içi bileti kazanmıştı. sadece bileti getirmek yeterli olabilecekken yurdum insanı nedense satın aldığı bi kasa sprite'ı da yanında getirmişti.
  
  sonuç: hiç bu kadar insanı aynı anda geğirirken görmemiştim
• guneyde bir barda calismaya baslarsiniz. ingilizcenize guveniyorsunuzdur. calistiginiz bara sadece ingilizler ragbet etmektedir. daha ilk gunun ilk saati bir amca ve teyze size gelip "lemonade" der. limonata istiyorlardir. musteriye yok denilemez. hemen iki limon cikarip sikmaya baslarsiniz. tam sekeri falan ilave edecekken amca "young man, we're thirsty" der. anlarsiniz ki yanlis giden birseyler vardir. calisma arkadasiniza caktirmadan sorarsiniz. ogrenirsiniz ki ecnebiler bu tarz asitli iceceklere lemonade diyorlardir. sprite doldurup verirsiniz ve limonatayi tamamlayip icersiniz.
• hak ettigi degeri bulamadigini dusundugum icecek.
  
  elbette bir nigde gazozu degil. fakat disarda yemek yerken coca cola yerine yillardir tercih ettigimdir.
• aferin sprite gibi saçma bir sloganla reklam yapan sevdiğim gazoz. imaj hiçbir şey susuzluk her şey falan diyordu önceden de iyidir diyorduk. aferin sprite ne lan amacı ne kime hitap ediyor, aferin oğlum ver bir pati der gibi.
• <based on a true story>
  bakkala girilir...
  -abi sprite var mı?
  -gitti... şindi gelcek...
  -hö?
  -bakkal diyom... çıktı biraz sonra gelcek...
  -hmm
• kola muadili gazli icecek serisinden 9.98 bogomipslik sivi
• türkiye'ye ilk defa geldiğinde ve ben ilk defa alırken bakkal amca'dan "sprayt" değil de "sipirite" diye istediğim içeceğin ismi..
• camlica gazozu dururken yanina bile yaklasilmayacak sivi.
• şiki baba kasedine dönmüş içecektir. ulan bi yerde de satılmaz mı! dolaşılan 5 market/bakkal/tekeli geçtim benzinliğin marketinde de yok. litreliğinden vazgeçtik kutusu bile yok. şiki şiki sprite gibi amına koyim!
• (bkz: dostum banner demişsin ama bu erotizm)