• starbucks’ta 2022-2023 yılları arasında çalışmış biri olarak eklemek istediğim çok şey var ama ben bunlardan birkac tanesinden bahsedeceğim;
    öncelikle sabit bir mağazanız olmaz. sözde ssv(vardiya sorumlusu) ve müdür sizi hangi mağazada görmek istiyorsa oraya gönderir size fikriniz bile sorulmaz. bunu bir kere kafanıza sokun.
    sabit prim alıyordum her ayin 20’sinde bin tl yatar tüm baristalara ( 5 yıllık barista ya da yeni giren barista) eşit bir şekilde verilir. maaş 8.500. yol ücretinin yarısı verilir diğer yarısı verilmez çünkü servis var. yemek 3k (multinet verilir)
    iş gücü yok onun için rahattı ama belli bir süreden sonra sıkıyor çünkü insanı aptallaştırıyor hep aynı içecekleri yapıyorsun.
    kasa insanı bunaltıyor mala bagliyorsun sonra.
    ssv ve müdür kendilerini allah zannediyorlar. her an sizi iş yapmayan ve evinize çok ters mağazalara yollayabilirler.
    onlar için işinizi iyi yapmanıza gerek yok çünkü iş bir şekilde yapılır, onlara göre aptal olup shifte ve haksizliklara kesinlikle ses cikarmamaniz lazım.
    bölge müdürü düzenli olarak mağazaları ziyaret eder resmen orospu çocukluğunun vücut bulmuş halidir saçma sapan standartlara bakar.

    haksızlık çok olur burada. sesinizi çıkardığınızda başka mağazaya sürgün olursunuz neyse burayı geçiyorum.

    çalışma saatleri güzel 7.30 saat çalışırsınız 1 saat mola olur. vardiya sistemi vardır. ben cadde mağazasında çalışmıştım orası sabah 6’da mağazada olup saat 06.30’da satışa başlıyorduk. o mağazada satış çok olmadığı için ve yeni mağaza olduğu için 3 ay prim alamayıp kuru 8.500 tl’ye çalışmıştım. bayramlarda ek prim, para vs bisey vermiyorlar. müşterinin gelip gelmemesi bizim suçumuz değildi üstelik ama shaya böyle işte.

    bir mağazada ortalama 25 kamera var neredeyse çalışanlarına aşırı güvensizler canları sıkıldığında barista ne yapıyor diye kameradan bakarlar gülerler vs. çalışırken takı yasaktı cepler dikiliydi bu yasaklar biraz genişledi kendi çaplarında.
    sürekli denetim gelecek diye diken üstünde olurduk skt’ler ürünler hep kontrol ederdik
    üstüne üstlük kayıp önleme vardi yani herkesi bölge müdürünü bile işten cikarabilme yetkisine sahip bi departman.
    gelirdi neredeyse 5-6 saat oturur film izler gibi kamera izlerdi barista ne yapıyor ne ediyor usulsüzlük var mı.
    akşam kapanışta o kadar yiyecek çöpe atılır bir tane bile yersen bu işten çıkarılmak için yeterli bi sebeptir. çünkü izin verilmez. sadece günde seçtiğin 2 tatlı tadım yapılır toplu olarak arkadaşlarla oturur bir çatal yersin.
    çalışanlarına %30 indirim yapar her şeyde.
    ayda 1 tane çekirdek kahve hediye olur.
    günde 2 tane içecek içebilirsin seçtiğin.
    sadece ramazan ayinda iki tane içeceği paket yapıp evine götürebilirsin oruçlu olduğumuz için. normalde dışarı götürmek yasak yani çıkışta içecek alamazsın.
    yaa starbucksta çalışmak çok boş iş sadece adı var ama zaman kaybı öğrenci işi diyebilirim. ben çakalların sofrasında otururum diyorsan çalış. ama iki yüzlü insan sevmem arkamdan iş çevrilmesini sevmem diyorsan o zaman starbucksta çalışmayacaksın.

    sen daha iyi işlere layıksın. starbucksta çalışmak sana göre değil dostum.
    umarım iyi aciklayabilmisimdir.
    sağlıkcakla..

    edit: 1 yılda toplam 4-5 mağaza değiştirdim şartlar gereği, başka şubedeki barista istifa etti ben yerine gitmek zorunda bırakıldım, yeni şube açıldı oraya gittim falan filan. bu arada 1 yıl dolmadan çıkarsan; (bir yıl beklemen gerekiyor anca oyle girebilirsin. bir sene kuralı var çünkü) 1 yıl sonra farklı bölgeye anca girebilirsin. (çalışmış olduğun bölge seni tekrar işe almayabilir çünkü 15 mağaza varsa herbiri birbirinden haberdar.)

    not: starbucksa girdiniz çalıştınız birkaç ay çalıştınız ama evinize ters ulaşımda metro yok ve otobüs saatte bir geliyor diyelim, heh iste bölge dışına transfer isteyemiyorsunuz. transfer olması icin oradan bir baristanin da sizin yerinize gelmesi lazim ki bunu da yapmıyorlar genelde. siz mecburen evinize ters olan starbucksa girip çalışıyorsunuz. ben bunun çilesini çok çektim.. aradan 5 sene de geçse tekrar girmem. düşünsenize sen o mağazayı seçmişsin çalışıyorsun birden seni farklı yere veriyorlar. bir senede 5 mağaza değiştirmek benim icin istifa sebebi ki öyle oldu 11.ayimda istifaya zorladılar. asla hakkımı helal etmiyorum.
  • debeye giren yazar arkadaş çalışma şartlarının “muhteşemliğinden” bahsetmiş sağolsun.
    neyse, orada çalışanlara allah kolaylık versin diyoruz.
    bir sene içinde üç defa zam yapıp çalışanlarına gelince cimri davranmaları nereden bakarsan bak tam bir türk zihniyeti işte.
    eminim yurtdışı şubelerinde çalışmak daha caziptir.
    buradaki sorun türk yöneticiler. nereye giderlerse kendi zihniyetlerini yerleştiriyorlar. nefret ediyorum.
    dışarıdan baktığımız zaman “yabancı menşeli” bir firma, şartları iyidir dediğimiz o kadar çok kuruluş var ki, dışı seni içi beni yakar misali.
    bu tarz firmalarla çok çalıştım, eğer yönetim yurtdışından ofise bağlı ise tamamen onların sistemine göre çalışıyorsun, ama yok eğer türklerdeyse klasik işgüzar türk yöneticilerin sistemi devreye giriyor, oradaki adamlarında beynine işliyorlar ve en kötü şartlarında türkiye ofisleri çalışıyor.
    niye böyleyiz ya.

    edit: bir yazar arkadaş mesaj atmış türkiye distribütörü türk değil arapmış.
    arap çakallığı ile türk çakallığı da aynı. her hangi bir avrupa ülkesinde, her hangi bir avrupalı yönetiminde de aynı şartlar mı geçerli acaba?
    neyse konu o değil, konu bizim türk yöneticiler. yazılanda gördüğünüz gibi sadece starbucks için atıfta bulunmadım, kendi yaşadığım tecrübelere dayanarak “yabancı menşeli” bir firmayı türkler yönetince ne hale geldiğini anlatmak istedim. illa açıklama yapmam lazım.
    yönetim arapmış… tezimimi çürüttünüz şimdi?
  • debeye giren suser haklı, başta eğlenceli görünür ama içeri dedikodu, fesatlık ve kaos doludur. shaya grup tüm çalışanlarına hırsız damgası vurmuş bir şirkettir. iyisiyle kötüsüyle yönetici olmuş tiplerse kafayı sıyırmış tipler olur genelde. içinde iki shot olan venti latte pardon yarım litre sütü 60 liraya içip kendini espresso uzmanı sana lümpen müşteriler ve cabası...
  • sendikasız çalışmanın sonucu. sendika olmazsa kölelik sistemi aynen devam eder. iletişimin bu kadar kolay ve ucuz olduğu bir dönemde örgütlenip sendikayı sokamıyorsanız ağlanıp, sızlanmayın. unutmayın hak verilmez, alınır.
  • ego felan hikaye ... bir kere çalışın da nasıl bir kan emici yer olduğunu görün...
  • dışardan kolay gözüken fakat hiçte öyle olmayan bir eylemdir.

    her gün çeşit çeşit insan ile karşılaşırsınız çelik gibi iradeniz ve sabrınız yoksa ise çalışmanızı tavsiye etmem.
  • starbucks’da çalışan birinin egolu olup olmadığı neden sizi ilgilendiriyor ki anlamıyorum. paranı verirsin kahveni, tatlını alırsın yerine çekilirsin. adamlar robota bağlamış çalışıyorlar ve haliyle başka şeylerle ilgilenmeyi seçmiyorlar. al kahveni keyfine bak.
  • yoğun ama zevkli bir iştir. size gerçek anlamda kahve kültürü kazandırır. baristalıktan uzanan kariyer yolculuğudur.

    (bkz: barista)
  • kahve kokusunu alarak çalışmak gibisi yok.
  • uzaktan eğlenceli gelendir. işin içinde olanlar aynısını düşünmüyor sanırım.

    çocukluktan beri yapmaktan hoşlanacağımı düşündüğüm bir iş vardı: kasiyerlik. kesinlikle eğleneceğimi düşünüyordum ki hala öyle düşünüyorum lakin son yıllarda starbucks tarzı zincir kahvecilerde barista olmayı daha çok seveceğime karar verdim. illaki zordur bütün gün ayakta durmak, müşterinin nazını tribini çekmek fakat eğlencelidir de yaaa.

    yıllardır nero'da çalışan bi arkadaşım var. en son konuştuğumuzda bıktığını, başka bir iş bulsa koşa koşa gideceğini falan söylemişti. ben de hayretle dinlemiştim. mevcut mesleğimi bırakma imkanım olsaydı herhangi bir kahvecide barista olurdum. net.
hesabın var mı? giriş yap