• tağşiş; sadece bir para politikası olmayıp ticarette tüketicinin farkına varamayacağı şekilde bi malın içine daha değersiz madde karıştırılarak müşteriye kakalama yöntemi..
  • gıda sektöründe çok sık görülen bir hile şeklidir. kanunda böyle yazılageldiği için halen kullanımda olan bir kelimedir. işin ilginci tağşiş sözcüğüne eşdeğer bir yenisi de üretilememiştir. en meşhur tağşişler: bala glikoz katmak, sığır etine tavuk, hindi, koyun eti karıştırmak. (eşek katılırsa tahrip adını alır), birinci sınıf una ikinci sınıf un katmak, meyve suyuna ilginç sıvılar karıştırmak vesaire. (bkz: daha gider bu)
  • ing. debasement.

    paranin altindan gumusten yapildigi zamanlarda paranin icindeki degerli metal oranini dusurerek paranin degerini de dusurmek. bakir vb. degersiz metal oranini arttirmak.

    osmanli imparatorlugunda para sikintisi cekildiginde ozellikle yenicerilerin ulufe alacagi zamanlarda, darphane-i amire'nin uyguladigi, kisa vadeli ve daha cok enflasyon ve gomuculuk* gibi problemler yaratan para politikası.
  • devalüasyon'un osmanlı devleti dönemindeki karşılığıdır.

    osmanlı devletinde ilk tağşiş, fatih sultan mehmet çocukken tahta ilk çıktığında yapılıyor. sonuncusu ise 1844'te yapılıyor ve bu tarihten sonra batı devletleri "siz tağşiş yapmayın biz size borç para verelim" diyor ve osmanlı devleti kırım savaşı için tağşiş yapma geleneğinden vazgeçiyor, batıdan ilk borcu alıyor. ilk borcun alınması ile de osmanlı iflasa ve çöküşe gebe kalıyor.
  • türk dil kurumu'na göre tanımı: ''bir şeyin içine başka bir madde karıştırma, katıştırma''dır.

    tarihte osmanlı yönetiminin mali kriz anlarında uyguladığı bir politikadır. osmanlı'nın klasik dönemindeki tağşiş politikaları kısaca şöyle:

    osmanlılar ilk dönemde ilhanlılar'a bağlı olduğundan kendi sikkelerini basamamış, ilhanlı sikkelerini kullanmışlardır. bu dönemde diğer yandan küçük değerli isimsiz sikkeler de kullanılmıştır. anadolu'daki ilhanlı egemenliği sona erince, orhan bey 1326 tarihinde kendi adına sikke bastırmıştır. bu dönemde: 100 dirhemden 265 akçe kesilmiştir. akçenin ağırlığı ise 1,15 gramdır.

    imparatorlukta ii. mehmet dönemine kadar akçelerdeki gümüş oranında pek bir değişim olmamıştır. fakat ıı. mehmed'in 30 yıllık saltanatında devlet, düzenli olarak tağşişe başvurmuştur. bunun en büyük nedeni ise artan askeri harcamalar olmuştur. diğer yandan bu dönemde avrupa ve osmanlı coğrafyasında gümüş kıtlığı yaşanmaktaydı. bu kıtlık dolayısıyla devlet, değerli madenlerin ve yerli sikkelerin dolaşımı hususunda sert kanunlar çıkarmış, sıkı tedbirler uygulamıştır. 1477/78 senesinde ilk defa altın sikkeler basılmıştır. sultani adı verilen bu altın sikkeler kanuni sultan süleyman dönemine kadar sınırlı sayıda üretilmiştir. ıı. mehmed'in tağşiş politikalarına en sert muhalefeti yeniçeriler yapmıştır. ıı. mehmed'in vefatından sonra tahta geçen ikinci bayezit, sert muhalefetler sonucu tağşiş politikasından vazgeçmek zorunda kalmıştır.

    ıı. mehmed döneminde para:
    1451 senesi - 100 dirhemden kesilen akçe miktarı: 305 - gramı: 1.01 - gümüş oranı: 10,4
    1460 senesi - 100 dirhemden kesilen akçe miktarı: 320 - gramı: 0,96 - gümüş oranı: 10,3
    1470 senesi - 100 dirhemden kesilen akçe miktarı: 330 - gramı: 0,93 - gümüş oranı: 10,4
    1475 senesi - 100 dirhemden kesilen akçe miktarı: 400 - gramı: 0,77 - gümüş oranı: 8,8
    1481 senesi - 100 dirhemden kesilen akçe miktarı: 410 - gramı: 0,75 - gümüş oranı: 9,0

    bu 30 yıllık dönemde akçelerdeki gümüş oranı %30 azaltılmıştır.

    yavuz sultan selim'in tahta çıktığı 1512 yılında; 100 dirhemden kesilen akçe miktarı: 420 - gramı: 0,73 - altın/gümüş oranı: 10,2 idi. bu oranlarda kanuni'nin vefat ettiği yıla kadar pek bir değişim olmamıştır.
    kanuni sultan süleyman'nın vefat ettiği 1566 senesindeki ölçümler şöyle: 100 dirhemden kesilen akçe miktarı: 450 - gramı: 0,68 - altın/gümüş oranı: 11,8

    16. yy'ın başından beri süren parasal istikrar 1585 yılına kadar devam edebilmiştir. fakat bu mali bozulma yüzyılın ortalarında hissedilmeye başlanmıştır. 16. yüzyıl ortalarında hazine gelirleri enflasyonun altında kalmaya başlamış, harcamalar da enflasyondan daha hızlı artmaya başlamıştır.
    1585'te yapılan ve o döneme kadarki en büyük tağşîş olan bir işlemle akçenin gümüş oranı % 44 azaltılmıştır. tağşişin hemen öncesinde 1584’te 100 dirhemden kesilen akçe miktarı 450 iken, tağşişten hemen sonra 1586’da 850’e çıkmıştır. akçenin ağırlığı da, aynı yıllarda 0,68 gramdam 0,38 grama düşmüştür.

    1585'teki büyük tağşiş'in ana nedenleri şöyledir:
    - savaş teknolojisindeki gelişmeler (ateşli silahlara geçiş) ve yeniçerilerin sayısındaki büyük artış nedeniyle artan askeri harcamalar ve savaşların finansman güçlüğü.
    - imparatorluğun avrupa-asya ticaret yolları üzerinde yer alması nedeniyle, avrupa’dan asya’ya akan altın ve gümüş trafiğini yeterince kontrol edememe ve bunun meydana getirdiği iç parasal istikrarsızlık (para krizi).
    - o dönemde iran’da gerçekleşen bir tağşiş uygulamasından dolayı oraya kayması muhtemel gümüşü engelleme çabası.
    - uzun süren celali isyanları nedeniyle, özellikle tarımsal üretimin ve bundan dolayı devlet gelirlerinin zayıflaması.
    - artan isyanlardan dolayı, merkezi hükümetin toplaması gereken vergilerin bir kısmına taşradaki yerel güçler tarafından el konulması nedeniyle, devletin vergi gelirlerinin düşmesi.
    - avrupa’dan asya’ya deniz yolunun bulunmasından sonra, imparatorluk üzerinden geçen transit kara ticaret yollarının okyanuslara kayması nedeniyle, buralardan elde edilen gelirlerin düşmesi.
    - yeni dünya’dan gelen büyük miktarda altın ve gümüşten sonra, osmanlı gümüş madenlerinin (üretilemez hale gelmesi nedeniyle) giderek gerilemesi ve kapanması.
    - devlet vergi gelirlerini güneş takvimine, harcamalarını ise ay yılını esas alan hicri takvime göre yaptığı için, ikincisi birincisinden 11 gün kısa olduğundan dolayı, hazinenin her 34 yılda bir ödemelerinin gelirlerini aşması ve bu yüzden özellikle savaş yıllarında hazinenin mali olarak sıkışması.
    - hazineye ek gelir sağlanmak istenmesi.

    kaynaklar:
    1
    2
    şevket pamuk, osmanlı imparatorluğu'nda paranın tarihi, tarih vakfı yurt yayınları, 2012
  • osmanlı devletinde ii. mahmut zamanında enflasyona karşı güvence sağlayan kurumlar olmadığı için tağşiş yapılıyor. bu nedenle sabit gelirliler yani esnaf ve yeniçeriler zarar görüyor. bir tağşiş sırasında 1 düka altının değeri 38 akçeden 44 akçeye çıkartıldığında yeniçerilerin maaşı günde 3 akçeye düşüyor
  • tagsis; karistirma...
  • osmanlı'da, dolaşımdaki altın ya da gümüş sikkelerin toplanıp, maden içeriği azaltılarak, tekrar piyasaya sürülme işlemi.

    sadece devalüasyon amacı taşımaz, bütçe açıklarını kapatmak için devletin ek para basması anlamına da gelir. sonucu kaçınılmaz enflasyondur ve satın alma gücünü azaltır.

    1580'lere kadar sikkelerin gümüş içeriklerindeki değişim istikrarlıdır. 100 dirhem gümüşten 450 akçe kesen osmanlı darphaneleri, 1585 tağşişi sonrası akçenin gümüş içeriğini neredeyse yarıya indirmiş, 800 akçe kesmiştir. 17. yüzyıl başlarında bu rakam 1400'leri görmüştür.
  • karıştırma, saflığını giderme. değerli olan bir şeyi değerli olmayan bir şeyle karıştırma.
    aklı gidermek. hayran etmek.
  • osmanlı'da madeni paranın toplatılıp, saflığının azaltılarak daha fazla miktarda tekrar basılmasıyla devlet bütçesini bir seferliğine güçlendiren uygulama. en ciddisi 1585'tekidir. 1578-90 iran savaşlarıyla giderleri boyunu aşan osmanlı (iran'da bu dönemde parasının değerini 2 katına çıkaran bir tağşiş uygulamıştır), 1585'te ciddi bir tağşiş uyguladı. ne ki maaşını akçe bazından nemalanan yeniçerilerin maaşları para etmemeye başladı. 1589'da da bir occupy icat edip, maaşlara ayar çeken rumeli beylerbeyi'nin kellesini koltuğunun altına koydurtmuşlardır. bu olaya da beylerbeyi vak'ası denir.

    ayrıca bu dönemden sonra osmanlı maliyesinin kayışları gevşemiş, tağşiş de sıradan bir olay haline gelmiştir. tabi sesi duyulur güruhlarda şikayetin, dolayısıyla yüzülmüş kellelerin bini bir paradır.
hesabın var mı? giriş yap