tayshaun prince

• basketbolla ilgilenen bir arkadaşınıza ''bana detroit'in ilk beşini say'' deseniz, en son söyleyeceği isim tayshaun prince olur diye tahmin ediyorum. tayshaun demesi zaten biraz zor ama daha önemlisi bu adam pistons'ın en gösterişsiz, en kendi halinde oyuncusu. ne afro saçları var, ne ayırd edici bir maskesi.. ne hakemlere dalaşır teknik faul alır, ne de takımın en skoreridir.. her şeyden biraz yapıyor, ama savunmayı layıkıyla yerine getiriyor. arkadaşları ''silent assassin'' lakabını takmışlar ona. babaannemin lugatında bu lafın karşılığı ''uyursikici''dir. unutturur kendini, rakip savunma asla ona odaklanmaz. ama üçlüğünü de sokar, arkasına adam alıp bir pivot gibi sayı da yapar, fantastik smaçlar vurur.. 2003 nba draftında iyi ki carmelo anthony'i değil de, darko milicic'i seçmiş diyorum pistons. böylece tayshaun'u oynatmak zorunda kaldılar ve o oynadıkça parladı. grant hill bir yana, ligin en sevdiğim kısa forvetidir prince, benim için carmelo anthony'den daha değerlidir.
• 6 sezon sonra ilk kez maç kaçırmış biyonik abimiz. ^* ayrıca gazetelerde chris kaman ile takas edilebileceği dedikoduları dolaşıyor, umarım kalır.
  
  edit : çaylak sezonunu çıkarırsak üst üste 495 sezon maçı ve 103 playoff maçı oynamıştır.
• 2004'teki şampiyon pistons kadrosundan kalan son adamdı. o da gemiden in(diril)di ve bir devir kapanmış oldu. elveda tayshaun reis. sensiz bir kişi eksik olacağız. motor city seni unutmayacak "the palace prince".
• üst üste 479 maça ilk beş çıkmıştır.
• basketbol tarihinin gelmiş geçmiş en önemli ve en ikonik bloklarından birine imzasını atmış olan basketbolcu.
  
  https://www.youtube.com/watch?v=p47vqvk2lwe
• detroit pistons'in sah matlarda sik sik kullandigi piyonu.
• 1 kasım 2007 detroit pistons miami heat maçında 34 sayıyla kariyer rekorunu kırmış basketbolcu.
• lakabı the prince of the palace'dır
  (bkz: palace of auburn hills)
• detroit pistons icin aslinda buyuk bir kazanctir tayshaun. bir forvetten beklenmeyecek kadar iyi bir sutordur ve solaktir daha da enteresani. cok ince gozukmesine ragmen enteresan vucut hareketleri vardir. "aha simdi kirildi bir taraflari" dersiniz ama o hala ayaktadir. ne olurdu biraz da istikrarli olsaydi demekten kendinizi alamazsiniz bu cici insani seyrederken. ozellikle detroit gibi sayi bulmada siklikta sikintilar yasayan bir takim icin cok daha fazlasini verebiliyor olsa belkide dogu konferansinin en iyisi olacakti.
• 2004 nba final serisinde kilit adam olarak göze çarpmıştır, lakers ın seri boyunca bulamadığı x-factor katkısını kendi takımına fazlasıyla sağlamıştır ve savunmada kobe bryant ı deli etmiştir ve böylece kobe nin sinirlenip bi çaylak gibi saçma sapan bi oyun ortaya koymasına sebep olmuştur. savunmasına diyecek yok, şutlarını ve fundamental ını biraz daha geliştirirse yeni nesil starlardan biri olmasa kuvvetle muhtemeldir.