the night and the silent water
-
bazı bölümlerinde klasik gitar'da kullanılmış bir opeth şarkısıdır kendisi.
-
mikael'in en sevmediği opeth parçası olması ilginçtir. bu parçayı ölen dedesinin ardından yazdığı için çok hoşlanmadığı söylenir. halbuki gerçekten muhteşem bir parçadır, hatta benim hayatta en çok sevdiğim parçadır.
-
opeth grubunun cok hos bir calismasi. türkçesinide yazayim tam olsun.
gece ve sessiz su
ve böylece biraktın bizi...
bıktın ve cılız bir eylül..
mevsimlerle beraber solmuş..
ama aldanış içinde saklı!..
gözlerini gördüm..biryerlerde..
ölümden yoksun..
hava fırtınanın ortasında asılı duruyor..
katı gözyaşları içinde oyalanıorum..
ormanda bir açık alan mehtaplı hüzün
yanlız huzurlu gölcükler
ay gibi inatçı gölün kalıntıları...
fısıldıyor..tüm sözlerin kaygılı...
onlar gibimiyim??
o yas tutan ve arkasını dönenler..
o herşeyini verebilecek olanlar..
seni tekrar görebilmek ichin bir saniyelinede olsa..
yüzün fotoraf gibi
beyaza boyalıydı..
bunun hakkında pek sık konuşmadık..
şimdi ne önemi var?
güz örtüsünden pelerin..
gözlerimi diktim yıldızların loş sekışı
sanırım gitme vakti..!
aydınlıkta uyuyorsun..
yinede gece ve sessiz su..
hala cok karanlik...! -
-
gece ve sessiz su
ve bizi bıraktın
yorulmuş ve solgun, bir eylülde
mevsimlerle yitmiş
ama kuruntuda gizli
bir yerde, gözlerini gördüm
ölümden yoksun
auran fırtınada dengede
katı gözyaşlarıma takıldım
salondaki sıcak eleme, mehtaplı kedere
kimsesiz uzanan gölcükler
aya inatçı gölün kutsal andaçları
fısıldadılar “verdiğin tüm sözler boşuna…”
onlara benziyor muyum?
yasını tutup çekip gidenlere
her şeyini verebileceklere
seni tekrar görebilmek için
sadece bir saniye için bile
yüzün, fotoğraftaki gibi
beyaza boyanmış
bunun hakkında pek konuşmadık
artık ne önemi var?
güz kefeninin pelerinine
diktim gözlerimi, yıldızların loş girdabına
sanıyorum ki artık benim için ayrılma vakti geldi
işığın içinde uyusan da
gece ve sessiz su
hala çok karanlık
bu da benim yorumum. keşke konserde çalsalar dediğim muhteşem parça... -
opeth ile tanışmam geçen senenin mevsimlerle yitmiş son aylarında, lord avc sayesinde oldu. çok geçti, ama bir şeyin çok geç olması çok geç kalınmış anlamına gelmemektedir.
morningrise albümünü dinliyordum. ilk dinlediğim şarkı to bid you farewell idi sanırım. ardından black rose immortal geldi. şaheserdi. amaranth sembolünün saklandığı kutsal sandık, kalbim olmuştu.
ve sonra the night and the silent water geldi.
günlerce art arda dinledim bu şarkıyı. günlerce. haftalarca. aylarca. mevsimlerle yitmiş süreler boyunca. aklıma ne zaman gelse hüzünlendim. delicesine dinlemek istedim, dinledim. hüzünlendim. melodilerin melankolisinin gecesine karıştım, müziğin dalgalandırdığı sessiz suda boğuldum. göz yaşı döktüm penceremden istanbul'a bakarken, kulaklarımda şarkının sert sözleri yankılanırken.
the night and the silent water bir şarkı değildi artık, insanların hatırlanmayan bir zamanda kaybettiği ve bütün olabilmek için her daim ihtiyacını duyduğu yitik duygulara açılan, çok çok çok dar da olsa bir kapıydı. ulaşamasam da, hatta ne olduklarını bile keşfedemesem de, o yitik duyguların oralarda bir yerlerde uzandığını bana hissettirdi.
kaybedilen yakınlara adanmış, ve çoğu zaman, kaybettiğim kendime adanmış.
gelmiş geçmiş en iyi şarkı.
. -
mikael'in dedesinin olumu uzerine yazdıgı sarkı..bir sonra ki albumde de* paul di anno tarafından yine dedesinin olumu uzerine yazılan remember tomorrow coverıda cabası..
-
the roundhouse tapes'de muhteşem çalınmıştır bu şarkı.
evet şarkının kendisi çok güzel ama bazı şarkılar sadece stüdyo kayıtları içindir, konserlerde sakil dururlar, canlı icraya açık değildirler. opeth grup olarak iyi icracılardan kurulu bir grup şüphesiz, ama gene de şarkının kendi bütünlüğü ve ruhu önemli burada. morningrise için hep denilen o "kes yapıştır şarkılar" eleştirisini yalanlalyn şahane bir performans var ortada. -
yaradana kurban bir parca.
-
inkar - öfke - pazarlık - bunalım - kabul şeklinde bir sıra izler.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap