trance

• dostum trance çok başka bir müzik. içinde house'u var, electronic'i var, ambient'ı var. ibiza tranca, anthem trance, vocal trance, epic trance, classic trance, ambient trance, old school trance, hard trance, progressive trance, acid trance, orchestral trance, minimal trance, neo trance, deep trance, goa trance, psytrance, dark trance, breaktrance, hard acid trance, tribal trance, tech-trance, dream trance, euro trance... benim bildiklerimden zorlayarak hatırlayabildiklerim bunlar, editlerim muhtemelen daha sonra. yani demem o ki felaket geniş alt türleri vardır. rave ruhu da barındırıyor. müzik akarken bir şeyler de anlatıyor.
  sadece kafayı yükseltip kop kop yapılacak bir şey değil trance. kafanızdaki anahtarını bulamadığınız kapılarla öyle girift ki, bazen gayet güzel maymuncuk olabiliyor. trance dinlemeye başladığım ilk günü hatırlasam keşke, her sene yıldönümü yaparım, o kadar mühim yer kaplar hayatımda. trance müzik dinlemekten keyif alınmaz, trance'e ya aşık olunur ya da sıfır, hiç. "dünyanın bir dönem etrafında donduğu/döndüğü kavram; algı trafosu."
  
  1990'dan başlayarak kendi zevkime göre en iyi 100 trance şarkısı ise şunlardır. sıralama değil, alfabetikıl ordır. kendime not bir nevi.
  
  above and beyond - no one on earth
  airwave - alone in the dark
  alex gold - energy bomb
  aril brikha - winter
  armin van buuren - blue fear
  armin van buuren - yet another day
  art of trance - madagascar
  ascension - someone
  astral projection - aurora borealis
  astral projection - mahadeva
  atb - hold you
  balil - parasight
  binary finary - 1998
  blank and jones - watching the waves
  blue aztec mystic - night of the jaguar
  blue planet corporation - crystal
  bt - flaming june
  caucasuss - our dream
  cherry bomb - eclipse
  chicane - don't give up
  chicane - offshore
  choice - acid eiffel
  christopher lawrence - rush hour
  claude vonstroke - who's afraid of detroit?
  commander tom - are am eye?
  cortex thrill - deep infinity
  cosmic gate - exploration of space
  dance 2 trance - we came in peace (ayrıca bu şarkı tarihteki ilk trance parça olarak da geçer. hell yeah.)
  dawnseekers - gothic dream
  digital express - the club
  drum club - sound system
  efdemin - bergwein
  energy 52 - cafe del mar
  etnica - moon influence
  faithless - insomnia
  future sound of london - papua new guinea
  gabriel & dresden - arcadia
  gabriel ananda - ihre persönliche glücksmelodie
  goldenscan - sunrise
  groovezone - i love the music
  guru josh project - infinity 2008
  gus gus - purple
  gypsy - i trance you
  hallucinogen - lsd
  hardfloor - acperience
  humate - love simulation
  humate & rabbit in the moon - east
  hybrid - symphony
  infected mushroom - mush mushi
  james holden - horizons
  juno reactor - samurai
  judge jules - ordinary day
  kamaya painters - wasteland
  libra pres taylor - anomaly calling your name
  lost tribe - angel
  l.s.g. - train of thought
  lustral - everytime
  marcel woods - advanced
  marcel woods - lemon tree
  marco v - simulated
  markus schulz - the new world
  mekka - diamondback
  minilogue - elephant's parade
  moby - go
  motorcycle - as the rush comes
  nalin & kane - beachball
  orbital - belfast
  paragliders - oasis
  paul oakenfold - ready steady go
  paul oakenfold - southern sun
  paul van dyk - for an angel
  paul van dyk - my world
  perpetuous dreamer - future funland
  planet corporation - alidate
  pulser - cloudwalking
  push - universal nation
  quench - dreams
  rabbit in the moon - out of body experience
  robert miles - children
  salt tank - eugina
  sasha - xpander
  shakta - silicon trip
  solar stone - seven cities
  solar stone - solarcoaster
  technique - sun is shining
  the age of love - age of love
  the mfa - the difference it makes
  the thrillseekers - synaesthesia
  the visions of shiva - how much can you take?
  three drives - greece 2000
  tiesto - ayla
  tiesto - suburban train
  tiesto & junkie xl - obsession
  underworld - born slippy nuxx
  underworld - dark train
  union jack - two full moons and a trout
  vernon - wonderer
  william orbit - barber's adagio for strings
  yahel - liquid love
  yahel - voyage
• meteoroloji genel mudurlugu'nun istasyon olcum bilgilerini 2400 baudluk modemler uzerinden realtime software data compression ile aktaran 1995'te bir ayda geli$tirilmi$ yazilim.. ayni zamanda error recovery gibi ozellikleri de mevcuttur.. kendim yazdim diye demiyorum..
• kafasi sikilmeye müsait olanlar icin; daha az gürültülü, daha az sikebilecek örneklerinden verelim;
  
  airbase - lucid (bkz: #14019579) (http://www.youtube.com/watch?v=onmnfwuxais)
  estuera - tales from the south (bkz: #13872344) (http://www.youtube.com/watch?v=6vvzysrktza)
  ferry corsten - galaxia (bkz: #14106377) (http://www.youtube.com/watch?v=ngknkxpnpde)
  ferry tayle - le petit prince (bkz: #15500408) (http://www.youtube.com/watch?v=kwp4_ldehs8)
  heatbeat - nebula (bkz: #13448940) (http://www.youtube.com/watch?v=dpbyefxoa2e)
  kimito lopez - selfish by nature (bkz: #15914897) (http://www.youtube.com/watch?v=f7slinop_5g)
  leon bolier - ye (bkz: #14047198) (http://www.youtube.com/watch?v=q_7dr0rumcg)
  michael badal & dj zya - legato (bkz: #16950081) (http://www.youtube.com/watch?v=z7ktlzeb2my)
  miikka leinonen - last call from london (bkz: #15018258) (http://www.youtube.com/watch?v=smwprir7-dg)
  scott bond vs. solarstone - 3rd earth (bkz: #12839409) (http://www.youtube.com/watch?v=v7wvvzlemwo)
  
  sittin tane subgenre, yüzlerce basarili prodüktör, inanilmaz bir potansiyel, gelisime olabildigince aciklik, genis dinleyici kitlesi, giderek artan popülarite ve pazar payi vs..
  
  hala, inatla, "kafa siken müzik türü" olarak tanimlanmaya calisilan; farkli, ayrintili, nitelikli ve cok sesli bir müzik türü.
• sinema sanatının suç ve gerilim depertmanından beklenilen: hareketi, gizemi, özgün hikaye ve sürpriz finali fazlasıyla veren bir filmdir. ortalama bir sinema izleyicisi olarak, filmin teknik analizine, oyuncuların koşu mesafelerine, yönetmenin pozisyonlara yakın kalıp onları layıkıyla süzüp süzemediğine, arka planın pozisyon hatalarına, ışık-ses ve görüntü bloklarının zamanında kademeye girip girmediklerine filan girmeyeceğim. zaten bunlara girecek kadar da sinema kültürüm olduğunu hiç sanmıyorum; lakin baştan sona hiç sıkılmadan izlediğimi, kafamda her an farklı alternatif sonların oluştuğunu söyleyebilirim. bence iyi filmdi.
  
  --- spoiler ---
  
  amı bulmuş da kılsızını arıyor.
  
  --- spoiler ---
• enerjinin korunumu kanununa atarı olan müzik türü.
  
  edit: fazlası hissizleştirir. verdiği enerjiyi aynen geri alıp, iç'i boşaltır.
• eski sevgililerinden sürekli darbe yiyen good guy ın müzik piyasasındaki karşılığı olan genre. tiesto yok, ferry corsten yok, gareth emery yok, andy moor yok, armin van buuren yok, above & beyond yok, paul van dyk yok; yok oğlu yok. trance'dan parasını alan, bu sayede isim yapan herkes arkasına bile bakmadan çekti gitti. hepsi 2 sene sonra hatırlanmayacak 128 bpm'lik cheese üretmeye başladı.
  
  herkes bilir; en fanatik, en birikimli, en tutkulu kitle trance kitlesidir. bu yüzden sıçrama tahtası olarak kullanılır.
  
  tiesto, ferry corsten, fred baker, paul oakenfold, solarstone, robert miles, acues, m.i.k.e, dj precision, armin van buuren, paul van dyk, airbase, andy blueman, jonas steur, oliver smith, alucard, mike koglin, super8 & tab, se.ra.phic, cramp, suncatcher, kansai, union jack, yahel, activa, gabriel & dresden, matias lehtola, johan gielen, arksun, oliver lieb, gareth emery, carl b, airwave, eyal barkan, art of trance, transa, arnej, binary finary, moogwai, darren tate, above & beyond, rank 1, alex m.o.r.p.h, kimito lopez, giuseppe ottaviani, selu vibra, dj ton t.b., sean tyas, arctic moon, existone, jaytech, arctic quest, andy moor, michael woods, chicane, max graham, daniel wanrooy, mark pledger, the thrillseekers, ralphie b, mike shiver, ahmed romel, alexander popov, akira kayosa gibi sanatçılar en sanatsal, en verimli dönemlerini trance üretirken geçirmiştir/geçirmektedir.
• --- spoiler ---
  
  adamda nazar varmış.
  --- spoiler ---
• imaj sorunu olan, gönülsüzce de olsa bir şans verenlerin muhtemelen bu kararlarından dolayı memnun kalacakları müzik türü.
  
  eğer trance bir firma olsaydı, halkla ilişkiler departmanından sorumlu olan tercihen mini etekli ve prezentabl kadının gecenin geç saatlerine kadar mesaiye kalması gerekecekti. türkiye'de trance üzerine yapışan bir imaj ve o imajın zihinlerde çınlattığı sahneler müzik seven kulak sahiplerini işbu türü acımasızca yaftalamaya itiyor.
  
  trance denildiğinde akla gelen sahneyi şöyle bir tasvir etmek durumun netleşmesi açısından şüphesiz ki faydalı olacaktır. bilhassa ibiza trance parçalarında mevzu bahis olan bir durum bu. hazırlıksız dinleyicinin aklına ilk gelen şey, biranın ufak bir servete satıldığı sikimsonik mekanlarda avrupalı misafir kızlara arsızca sarkıntılık eden yağız apaçileri coşturan fütursuz ve manasız fon müziği. cıs tak cıs tak vicivicivici cısss... tak tak cıs tak cıs tak... saniyede 5 defa yanıp sönen ışıklar, vasat figürler, çakma armani'ler ve resmen mekanı kokutan testesteronlar. böyle bir sahneyle özdeşleştirilen sanat türünü sevip saymak pek imkansız doğrusu. lakin hiç de sıkı bir takipçisi sayılamayacağım trance, alkolik yerel abazanları sarışın anglo saksonlara ekleştirmenin çok daha ötesinde bir misyona ve içeriğe sahip. misyon lafını sanata kitlemeyelim hadi, onu boşverelim. tüm bu abazanlığın ve seks için deliren girişimcilerin duruşuyla alakası yok trance müziğin.
  
  trance daha ziyade coşku, ritm ve uyanışla alakalı. müzik türlerini dinleyici sterotiplerine bakarak yargılayacak yaşı ilahilere şükürler olsun ki geçtim. sentenced veya ibo'nun aynı isyandan, aynı arabesk duruştan, sitemden geldiğini görüyor, ibo'yu dinlemesem de uzaktan saygılı bir selam veriyorum mesela. aynı şekilde trance'in iki metre ötedeki hollanda'lıyı taciz etmek için deliren adamın müziği olmadığının farkındayım. orada caanım ege türkülerini çalsanız o yağız genç yine titreyip hallenecek. bu trance'in suçu değil, trance ancak club'larda veyahut taze ses sistemi döşenmiş keko araçlarda yankılanan bir eziyet değil.
  
  bilakis şans verip dinlediğinizde içinizdeki bir şeyleri yer yer dürten, zihninizi dansa kaldıran, ruhunuza çıkma teklif edebilen bir müzik. anladığımdan, bildiğimden değil lakin müziğe açık bir kulakla o kulaktan elçisi olduğu beyne dolan müziğin ilişkisi evrenseldir.
• danny boyle yerine yeni sinemacılardan biri çekmiş olsa yere göğe sığdırılamazdı amaneke. çok iyi film çekip çekip sonra iyi film çekersen o ''iyi'' film takipçilerinin gözünde kötü olur. öyle bir şeyler işte amına koyim. zaten sarhoşum.
• insanı ağlatan müzik türüdür...
  
  hakkında paragraflarca yazı yazabilirim ama trance'ı kendi çapımda böyle nitelemek en doğalı sanırım.
  
  bazı dangalakların "dım tıs" veya "hiç söz yok lan bunda" diye bok attığı trance müzik aslında edm (veya elektronik müzik diyelim) dinleyicisinin öksüz çocuğudur, piç evladıdır.
  
  bu türün ortaya çıkışından oluşumundan itibaren prodüksiyon yapan, eser üreten, bunu çalan ve yayan (labelları kastediyorum) bilimum kişi ve kuruluşlar edm'nin para getiren diğer taraflarına (özellikle de house) geçiş yapmışlardır. hoş artık armin bile ne halt ettiğini bilmiyor ama olsun.
  
  entarinin başına referans olursam neden ağlatır bu müzik sizi söyleyeyim. bu müzik aslında gerçekten trance dinleyen kitle için inanılmaz bir meditasyon yöntemidir. bazen öyle şarkılar öyle sesler duyarsınız ki bu sizi trance'a geçirir. aslında türün adının böyle olmasının bir nedeni de bu. tekrarlı looplar dakikalarca beyninizin içinde döner, yankılanır. hele ki o loop üzerine sizi alıp götürecek bir de melodi geliyorsa değmeyin keyfine.
  
  trance (tüm alt türleri de dahil olmak üzere) bir giriş gelişme sonuç barındırır. bir parçayı parça yapan zaten trance'da bunlardır. bu türe ilginiz varsa duyduğunuzda sizi yolculuğa çıkaracak yegane bütün trance'dır...
  
  son olarak; trance is a lifestye!