aynı isimde "yalı çapkını" başlığı da var
  • gerçek bir hikayeden uyarlama olup bunlara benzer şeyler yaşandıysa okey ama ;

    -spoiler-

    evlendikten sonra eski kız arkadaşıyla hâlâ görüşen,
    hatta başı dertte diye onu eşiyle yaşadığı evine kadar getiren,
    kendisi istediği gibi gezip tozarken seyranı kıskançlıklarıyla sürekli boğan,
    işine geldiğinde bunun keyfini yaşayıp,
    işine gelmediğinde hemen üste çıkan,
    psikolojik manipülasyonu çok iyi yapan,
    ferit beyimizi
    ama aslında çok iyi biri diye veya sempatik şekilde sunup,
    üstüne
    seyrana
    'kocana sahip çık' , 'kocan seni görmek istemiyor demekki' denilerek yerin dibine sokulduktan sonra
    kocasını bininci kez affetme sahnesi çekiliyorsa,

    insanların bilinçaltına şu yerleşiyor;

    ''kocam o benim , aldatsa da bana psikolojik baskı yapsa da affetmeliyim , ben iyi biri olsaydım böyle davranmazdı.''

    eğer gerçekten hikayeye sadık kalınıyorsa veya kalınmasa bile,

    seyran'ın bunları çekmek zorunda olmadığının, ferit'in psikolojik sorunları olduğunu ve tedavi görmesi gerektiğinin mesajı da izleyiciye sunulmalı, sunulmalı ki insanların bunun normal olmadığını bilmesi ve öğrenmesi gerekiyor.
  • bu hafta düzelme emareleri gördüğüm dizi. fanların yoğun baskıları işe yaramış gibi. yılbaşından sonraki bölümler tepetaklak aşağıya doğru gidiyordu. başta oyuncular olmak üzere herkes rahatsızdı. 4 kadın ile ilişkisi olan feritten 3 kadın ile ilişkisi olan orhan'a doğru evrildi senaryo. ayrıca pelin'i mafyadan kurtarıyorum ayağı ile herkesi ikna eden ferit, takıntılı sevgili rolünden yardımsever arkadaş rolüne geciş yaptırıldı. sultan ile 2 bölümdür diyalog yazılmadı. defne ile yeniden teyze-yeğen ilişkisine dönüldü. böylelikle ferit in radarinda bir tek seyran kaldı. bunlarla mert ramazan demir in gönlü alındı diye düşünüyorum. güclü ve kararlı seyranı görmeye başlamamızla da afra saraçoglunun gönlü alındı. daha önce yazmıştım bu kız bu kadar şey yaşıyor neden benden daha sağlıklı görünüyor diye. senaryoda seyranin hastalığının emarelerini de görmeye başladık. ancak senaryo boslukları daha devam ediyor. sosyal medyadaki yazılanlara bakılınca 2-3 günlük repo yapıldığı ve senaryonun revize edildiği doğru gibi geliyor. halis ağa'nın yemekteki sahnesi çekileli 3 hafta oluyor. hatta ferit yine gelmemiş yemeğe diyorlardı. bu bölüm sadece iç mekanlarda çekim yapılması bu durumu doğruluyor gibi. ama bazı seyfer sahneleri zorlama olmuş. aynı diyalogları duymaktan bana sıkıntı bastı. bu kız ne zaman okula gidecek? ferit işine devam edecek? hikaye gerçekten birçok yönden tıkandı. seyran-ferit-pelo ücgenindeki aynı olaylar ve aynı diyaloglar baydı. ibrahim ve kolsuz usta diziden çıkalı 3 ay oluyor neredeyse. bunlarla ilgili neden ek bir bilgi verilmiyor dizide. esmenin mide sanciları defalarca gözümüze sokuldu sonra hiçbir şey olmadı. feritin seyrana hediye ettiği bileklik en son çekmecede mi nerede bilen yok. ferit seyranin çizim yeteneğini gördü ona bir sürprizi vardı hani nerede bu sürpriz? ferit bir sırrını aciklayacakti ve seyran onu daha çok sevecekti. ne sırrıydı bu bilen var mı? bir de bu fuat üvey evlat mı neden gülgün ile adam akıllı duygusal sahnesi yok? yani sonuç olarak bir iş yapiyorsunuz bu işi 30 ülke izliyor. tek yönetmen, tek senarist, kısır diyaloglar ile olayı döndürmeye çalışıyorsunuz. 2003 te kurtlar vadisinde 3 senarist ve 2 yönetmen vardı. yan karakterlerin sahnelerini genellikle mustafa sevki doğan çekiyordu. bazı karakterleri soner yalçın yazıyordu. ama genel yönetmen osman sinavdi. sahneler genellikle bahadır ve raci tarafından yazılıyordu yç için de benzer bir şey olabilir. ben her hafta "sen iyice kafayı yedin...özür dilerim...bıdı bıdı..." diyalogları dinlemek istemiyorum.
    bir de dizide gerçek hayatta bir entrikalar dönüyor gibi. bugün "tekbaşrol aframert" hashtagi ile 68bin tweet atılmış. zaten bu entrikalar olmasa hikayedeki gidişat bu kadar boka sarmazdı. umarım bu durumlar da yakında düzelir.
  • sosyal medyada kızın kovaladığı sahneyi istemeden izlemiş bulundum. o kadar utanç verici bir sahne çekilmiş ki afra'nın hiçbir dizisini izlemedim ama asla bu kadar kötü oyuncu olduğunu tahmin edemezdim. mimiklerine ses tonuna dayanamadım delirmiş bir kadını oynamaya çalışmış ama olmamış hem de hiç. o kullandığı ses tonu bi anda ağa çıktı içinden. bu dizinin hiçbir bölümünü izlemedim izleyenlere de akıl sağlığı diliyorum. bizim halk nerde berbat bir dizi ve berbat bir oyuncu varsa yükseltmeye bayılıyor.
  • afra saraçoğlu bebek gibi bir kız yok efendim diziden atacaklarmış da bilmem neymiş. dizi zaten sadece afra ve kaşlı çocuğun arasındaki ateşli kimyadan dolayı tuttu.
    kimse metres izlemek için bu diziye başlamadı metres zaten her dizide fix geliyor. afta ve kaşlı çocuk arasındaki uyum, cinsel gerilim, inandırıcı çift görüntüsü olmadan böyle bir dizi de yok. isteyen denesin de yok olun tv'den.
    pelo mudur nedir gerçek adını bilmiyorum asla başrol olamaz ışığı yok nasıl desem afra'daki star ışığı yok.
    ıı ııh yok o ışık.
  • dün debeye giren (bkz: #148569322) entrydeki arkadaşın belirttiği gibi türkiye'deki dizi sektörünün başlıca sorunu kesinlikle süre değil. bunu kanıtlayan dizi. biz dizi yapamıyoruz. castingden storye kadar maalesef bir türlü bazı şeyleri aşamıyoruz. şimdi diyeceksiniz ki reytingi yüksek. evet, yüksek; yüksek olması onu başarılı kılmıyor. türk insanımım bug'ını bulmuşlar diyebiliriz. bu dizinin kendimce gördüğüm hatalarını müsaadenizle sıralayacağım:

    1) dizi başlarken ben de herkes gibi "yine mi gülseren budayıcıoğlu dizisi" şeklinde yaklaştım ve sorunlu karakter/karakterler bekleyerek izledim. (not: diziyi izleme sebebim antep kültürüne olan ilgim) neyse. başlarken çarpık ilişkilerden doğan bir hikaye olacak gibi durdu. sonra baktım ki çarpık ilişki değil de baba zulmüne uğramış iki kızın travmaları... o da ne? o da değil, zorla evlendirilen kızla ablasının bu saçma evlenme hikayesindeki travması anlatılacak. o da ne? o da değil, kızın sevgilisinin yaşadığı çöküntü anlatılacak. o da ne? o da değil, esas oğlanın sorunları var o anlatılacak. vs vs vs. yok arkadaş tam olarak kimin sorunlu olduğunu anlatamayan bir senarist var.

    2) şiddeti özendirecek, fiziki ve psikolojik şiddeti anlatan detaylar var. mesela kazım baba. kızını kapatması, dövmesi, karısını ezmesi... iyi de bu kötü karakter bir anda eğlenceli bir karakter oldu. neden? bir türlü antep ağzı yapamayan bu adamın (iki gün çalışmış sadece o yöre ağzına) bir iki repliği tuttuğu için adamın tam olarak ne olduğuna karar veremeyen bir senarist var.

    3) seyran'ın bir sevgilisi var. çocuk bir travma yaşadı. okul, iş, güç ne varsa bırakıp istanbul'a bunun hesabını sormaya geldi. uşak oldu. uşak bir kızla aşk yaşıyor, seyran'a hala aşık, hesap soruyor. neden? çünkü hikayeyi yarım bırakan ve bu çocuğu ne yapacağını tam olarak bilemeyen bir senarist var.

    4) ferit ilk bölümde pelin'i otel odasına getirtti. senarist çıtayı daha ilk bölümden arşa çıkacak şekilde saçma bir yere çıkardı. pelin bi'gitti, bi'geldi. menajerlerin baskısıyla pelin hikayede bir yere oturtulamadı. bu, ferit'in bir iç çatışması gibi anlatıldı, pekala ama set öyle demiyor. menajer baskısı hat sahfada ve senarist şaşırmış durumda; pelin'i ne yapacağını bilemeyen bir senarist var.

    5) ferit uşakla da ilişkiye giriyor. uşak üzerinden ne anlatılacak. kadının ruhi çöküntüsü mü anlatılacak? yok. uşak performansı tam kesmedi izleyiciyi, zaten onu tam olarak nerede ve nasıl kullanacağını bilmeyen bir senarist var.

    6) halis ağa ve hattuç arasında geçmişten gelen bir hkaye var tamam. ama ne olduğunu yarım sezon boyunca anlatmayan (muhtemelen kendisi de bilmiyor) bir senarist var.

    7) ferit'i adam olsun diye koydukları kolsuz usta'ya ne olduğunu bilen var mı? senariste sormayın bilse birkaç bölümde birkaç sahne yazardı.

    8) ferit'in adını bilmediğim bir abisi var. muhtemelen evde bir ofisi var. çünkü hep takımla ve hep evde. hiçbir konuda fikri yok. karısından dolayı çocuğu olmuyor. seyran'ın ablasını ona şey yapacaklardı ama senarist henüz oraya gelemedi, yazık semariste oraya gelene kadar oooo...

    9) orhan'la ifakat'ın ilişkisi açığa çıkar gibi oldu olamadı. seyirciden muntemelen en çok dönüt buradan geldi ki bu olayın üzerine çalışıyor senarist kişisi.

    10) dünyada kadın kalmadı seyran reklam yüzü olacak.

    11) kazım baba arsa ev işi n'oldu? (senariste sorsak bilmez)

    12) halis ağaaaaaa! valla götünden haberin yok, ancak masaya yumruğu vur sürekli. senariste sorsak açıklayamaz halis ağanın dünyadan haberi olmamasını.

    13) ferit'le seyran çocuk yapacak mı? seyran üniversiteye gidecek mi? cevabı yok.

    neden yok bunların cevabı? çünkü senarist dönütlere göre en çok izlenen yerlerin üzerine yazmayı ve oradan yürümeyi seviyor. menajerler baskı yapıyor, yapımcılar zorluyor, saçma kişilerin saçma hikayesini izliyoruz.

    ee sonra türk dizi sektörü dünyada ikinci? nasııııl?

    ee sonra neden gelişmiyor? nasıl gelişsin? hala dizi yazmayı bilmeyen senaristler, benim oyuncumu oynat diye baskı yapan menajerler...

    son not: görüntü, çekim, ses gibi şeylerde hata yok, neden? gerçek emek, gerçek gayret, gerçek kahramanlar var. bu dizide saygıyı tek hak eden gece gündüz çalışan set emekçileri. yoksa tırt.
  • sevişirken arkada ses olsun diye açtığımda denk geldim yoksa bir ekşici olarak asla türk dizisi izlemem. hiç tanımadığım sizlerin, benim hakkımdaki düşünceleri benim için çok önemli. o yüzden hem buraya yazmaktan kendimi alıkoyamıyorum hem de düzenli izlediğimi sanmayın diye açıklamamı baştan yapıyorum. eğer ikna olduysanız benim de söyleyeceklerim var.

    suna çok güzel değil mi ya? pelo da öyle. afra dışındakilerin hepsi güzel zaten. ifakat bile daha giderli ondan.

    nasıl yorum yaptım ama? tam bir sosyo-kültürel tespit. sırf sizlere şu tespitleri yapabilmek için seksimi yarım bıraktım da diziye maruz kaldım kıymetimi bilin.
  • fas seyahatimde genç bir kız gelip (-ki baya baya türkçe konusuyor) benimle sohbet etti ve türkçeyi turk dizilerinden öğrendiğini söyledi. hangi diziyi izliyorsun diye sorduğumda ise bu dizinin adıni verdi. ben böyle bir dizi olduğunu bile bilmiyordum :)
  • jenerikte adı en sonda yer alan evin hizmetçileri ile aynı statüdeki torpilli bir oyuncuyu parlatmak için kendi ana hikayesine, başrol olan mert ramazan demir ve afra saraçoğlu nun emeklerine, bu diziyi güzel yapan izleten her detaya ihanet eden dizi.
    saplantılı, hırslı, sinsi bi kızdan birden mağdur manipüle edilmiş minnoş bi kız yaratmaları yetmez gibi diziyi yine aynı kız etrafında döndürmeye başladılar. dizinin kalitesi merak uyandıracak tüm unsurları yok oldu. mert'in bin bir emekle iconik bir hale getirdiği ferit karakteri nefret edilen biri haline geldi. ilk bölümlerde idealleri için hayatı için bi şekilde babasına bile başkaldıran kimseye eyvallahı olmayan seyran bu sapık pelin yüzünden kendi dertlerine yoğunlamaşamadı. kızın oyunları ile mücadele ediyo garibim. diğer karakterleri saymıyorum hepsi figüran gibi toplamda 2 dk sahneleri olmuyor.

    siz yazdığınız ana hikayeyi bu denli saptırdıktan, ana karakterleri bu denli mutasyona uğrattıktan, torpilli yetenek fukarası bir oyuncuyu parlatmak için tüm hikayeyi bir metres karakteri üzerinde döndürdükten sonra nasıl bir aşk hikayesi anlatacaksınız? bu hikayenin alıcısı olacağına inanıyor musunuz

    yazık mert ve afra'nın uyumuna enerjisine çabasına... olay örgüsü, hikaye devamlılığı nedir bilmeyen bir senarist ve yapımın elinde kuklaya döndüler.
  • bazen arkada ses olsun diye açıyordum, ben bile pelin karakterine dayanamıyorum.
    bir de pelin karakterinin annesini sokmuşlar şimdi diziye. https://twitter.com/…izi/status/1627643487641391105

    en yakın sürede final görür.
hesabın var mı? giriş yap