• ekonomide beklediğimiz yükseliş devam ediyor
  • memleketin birinde bir padişahın çok sevdiği bir atı’ı varmış.padişahın gözünden bile sakındığı bu at birgün ağlama krizine tutulmuş. gece gündüz hiç durmadan ağlıyor. padişah , baytarlar hekimler getirmiş ama nafile kimse atı susturamıyor palyaçolar komedyenler getirmiş kimse atı güldüremiyor at durmadan ağlıyor.
    padişah ferman salmış “her kim at’ımı güldürürse istediği kadar altın”.
    memleketin her köşesinden insanlar gelmiş ama nafile. birgün bir yabancı çıkıp geliyor “ben bu at’ı güldürürüm “ diyor. herkes “ git işine kimler denedi de güldüremedi” diyor. yabancı ısrar ediyor. “ben bu at’ı güldürürüm ama bizi yalnız bırakın” diyor. tamam diyorlar adam at’ın ahırına giriyor bir dakika bile geçmeden çıkıyor. bir bakıyorlarki at gülmekten yerlere yatıyor.padişah çok seviniyor yabancıyı yanına çağırıyor “ nasıl becerdin bunu” diyor. yabancı gayet saygılı bir şekilde “ söyleyemem “ diyor. padişah yabancıya ödülünü veriyor yolcu ediyor.
    gel zaman git zaman bu at hiç durmadan gülüyor. günler, aylar boyunca hiç durmadan gülüyor bu seferde at’ı kimse susturamıyor halk rahatsız padişah rahatsız at durmadan gülüyor. padişah “ yeter artık diyor eski hali daha iyiydi bu at’ı eski haline döndürene iki misli altın”.
    şairler geliyor ozanlar geliyor acıklı şiirler okuyor yok. at durmadan gülüyor. kimler geliyor gidiyor at susmuyor. derken birgün yine aynı yabancı çıkıyor geliyor.” ben bu atı ağlatırım “ diyor. uzatmayalım adam at’ın yanına giriyor bir dakika bile dolmadan çıkıyor at feryat figan ağlamaya başlıyor.
    padişah yanına çağırıyor “ bu sefer nasıl yaptın “ diyor yabancı “ söyleyemem diyor. padişah bu sefer kızıyor “ söylemezsen kellen gider” diyor. “peki diyor yabancı anlatacağım “.
    -ilk geldiğimde at durmadan ağlıyordu kulağına eğildim ve benimki seninkinden büyük dedim at başladı gülmeye.
    - vay be diyor padişah
    - peki tekrar nasıl ağlattın?
    yabancı:
    - çıkardım gösterdim...
  • temel ile omuzundaki papağan birlikte bir eczaneye girmişler. papağan, " iyi günler şu reçetedeki ilaçları istiyoruz" demiş. eczacı şaşkın ama reçetedeki ilaçları hazırlamış, paket ederken, papağan " şey, affedersiniz...bir de aspirin ilave eder misiniz?" demiş.
    eczacı küçük dilini yutacak. papağan sormuş " borcumuzu öğrenebilir miyim?". eczacı, " 48 tl" demiş. papağan ayağı ile temel'in omuzunu dürtmüş, "eczacı bey'e 50 tl ver, iki lira da para üstü alacaksın" demiş. eczacı para üstünü verirken neredeyse ölecek, "allah aşkına nereden bunu buldun " diye sormuş. cevap papağandan gelmiş, " bunlardan karadeniz kıyısında o kadar çok var ki..."
  • bir tv kanalı belgesel çekmek için bir köye gitmiş. dolaşıp, ahalinin günlük yaşamını anlatacaklar.bir köyde bir dede bulmuşlar, sohbeti kuvvetli. dede demişler sen bize en mutlu günlerinden birini anlat, biz de kaydedelim.dede başlamış;
    -bir gün bizim hamdi'nin eşeği kayboldu. dağa gittik, eşeği aradık, sonunda bulduk, çok sevindik. o sevinçle hepimiz eşeği si...
    yönetmen atlamış, kes, kes, kaydı kes
    dedeye dönmüş
    -dede dede ne yapıyorsun? hiç öyle hikâye olur mu? eşekli filan. sen bize başka mutlu bir hikâyeni anlat
    dede başlamış;
    -bir gün bizim sıtkı'nın karısı kayboldu. dağa gittik, karıyı aradık bulduk, çok sevindik. o sevinçle hepimiz...
    -aman aman dede, anlaşıldı! sen boşver mutlu hikâyeleri, sen en iyisi bize en üzüldüğün hikâyeyi anlat!
    -bir gün dağa gittim kayboldum.
  • başlığın yarmayan fıkralar olarak değiştirilmesini talep ediyorum ki zaman kaybı olmasın
  • tavşanın birisi ormanda sağlıklı yaşam koşusuna çıkmış bi bakmış az ilerde maymun esrar sarıyor.
    maymun kardeş bırak onu gel beraber koşalım sağlıklı yaşayalım. demiş maymun da kabul etmiş başlamışlar koşmaya. az ilerde sincap bonzai içiyor ona da demişler işte bırak onu gel falan sincapta katılmış bunlara tavşan bütün müptezel ahaliyi toplamış peşine at eşek zebra hepsi koşuyorlar en son bakmış ki aslan gölgeye yatmış pençetle çizmiş kokain çekecek. tavşan gitmiş aslanın yanına.
    abi bırak onu lütfen yazık ediyorsun kendine gel bize katıl kurtul şu illetten.
    aslan ayağa kalmış gerilmiş tavşana bi pençe koymuş tavşan mort. ortalığı bi sessizlik kaplamış. aralardan kısık bir ses tonu ile antilop sormuş.
    efendim tavşan size kötü bişey demedi neden onu öldürdünüz?
    aslan - bu aq oğlu ne zaman hap atsa bütün ormanı peşinden koşturuyor..
  • yazıldı mı bilmem.

    nasreddin hoca bir gün eşeğine ters binmiş gidiyormuş. köyden geçerken ahaliden biri.

    -hocam eşeğe ters binmişsin.
    +biliyorum arkadan gelen tehlikeleri görebilmek için akılsız.
    -hocam ya önden gelecek tehlikeler ne olacak.
    +onu eşekte görür, çekil yolumdan.

    son onsekiz yılımızı görememişiz, ters binen kendinden emin.
  • bir rus fıkrası gelsin bakalım.

    başbakan medvedev gergin bir şekilde başkan putin’in odasına girmiş ve ondan saat dilimlerini kaldırmasını istemiş.

    putin: neden?

    medvedev: bu saat farkı meselesi yüzünden delirmek üzereyim. bir şehre seyahat ediyorum, telefonla evimi arıyorum ama herkes uyuyor oluyor. geçen gün sabah 4’te kalktım ama akşam sandım. doğum gününü kutlamak için merkel’i aradım ama bana “doğum günüm dündü” dedi. çin devlet başkanını yeni yıl tebriği için aradım ama “yeni yıl yarın” dedi...

    putin: bunlar küçük sorunlar.

    medvedev: küçük sorunlar mı?!. içinde polonya başbakanıyla düşen uçağı hatırlıyor musunuz? taziyelerimi bildirmek için aradım ama bana uçağın henüz havalanmadığını söylediler!
hesabın var mı? giriş yap