acı
-
tatlardan acının baş rolde olduğu özel bir tat da mavrıdır, olmamış ham meyve tadıdır; birazını ekşi, çoğunu acı oluşturur, terim olarak fethiye'de iyi bilinir.
bir seyrek söyleyiş olanağı da kıvam gibi. (bkz: kıvam/@ibisile)
sanat acıdan, mutsuzluktan türer, sadece bunlardan ibaret değilse de bu ikisinin ilmidir. (bkz: sanat/@ibisile)
yenikonuş'a uyunuz. uyardıklarınızı tüketip yok ediniz. yeni-zevk: sıkıntı sevinçtir. acı kutsaldır. yıkan babadır. azarlayan dosttur.
acıyı bertaraf etme gücü ve mesaisi de bir acı türü.
acıyı göze alan çok önemli bir eşikten atlar: büyüme-olgunlaşma.
quod nocet saepe docet:
zarar veren şey* çoğunlukla öğretir.
quae nocent docent:
zarar verenler öğretirler.
(bkz: latince deyimler/@ibisile)
varoluş acısını tatmak şanssızlık değil. tatmamak şanssızlık. ben varoluşçuğa yakınım. sol ve inançlı varoluşçu.
acı çekmede bile uzmanlaşıldığında suyu çıkar. "aşk ustası" kavramı çelişkidir. aşk sahiciliğin yurdudur.
suçun olmadığı bir dünya olanaklıdır ama mutsuzluk ve acının olmadığı bir dünya olanaksız. acı ve mutsuzluk dinamiklerini sinirlerimizden çekip alamayız. yine de her ikisiyle bilişsel ve duygusal ilişkimizi yeniden yapılandırabiliriz. ölümle zamanla ilişkimizde olduğu gibi. yani 52'lik destenin hepsini aslar veya papazlardan ibaret kılamayız. kötü gelen bir elin ceza oyununu die hard gibi deneyime çevirebiliriz.
ezber, yaşamamaktır. ezber büyüklerin temcit masalıdır. alışkanlık ile ezber aynı değil, gene de incelenmeli. düşbozumunda, ezberbozumunda yaşamın damarı atmaya başlar. doyuma sevinilir, acıyla, telafiyle ilerlenir.
acı nasıl yanılsamaysa (en az yanılsama olanı); ötekileştirme de öylece yanılsama. kendini ötekinden, ötekini kendinden ne hassaslıkla ayırabilirsin? ayırdın, iman ettin, yemin ettin diye ne kadar ayrışmış olabilirsin?
"yaşam acı doludur." (galiba) buda
"acı dahi yalandır, sahnedir." galiba sümer veya mezopotamya uygarlığı çözümü..
ahan da aslı geldi, mısır'dan:
isis: "acının kendisi aldatmadır (upadhi), çünkü onun özü aydınlanmanın sıfatı (upadhi) olan esrimedir." (bkz: upadhi/@ibisile)
"bunu dengelemek üzere, çektiğin bu son derece büyük acının da bir yalan ve hayal olduğunu öğrenmek için çok ileri yaşlarda bulunman gerekecek." thomas mann - joseph und seine brüder (yusuf'un gençliği)
[“ben mirasçı isterim.” –böyle der acı çeken her şey. “ben çocuk isterim, kendimi istemem.” oysa sevinç mirasçı istemez, çocuk istemez. sevinç kendini ister, sonrasızlık ister, yeniden geliş ister, her şeyi sonrasızca aynı ister.] friedrich nietzsche - also sprach zarathustra
"figürde olsun, peyzajda olsun, duygusal bir melankoliyi değil, gerçek ve derin acıyı anlatabilmek isterdim. kısaca, o denli ileri gitmek istiyorum ki, yapıtlarımı görenler 'bu adam çok derinden hissediyor, sevecenlikle hissediyor' desinler -sözde kabasabalığıma karşın, belki de bunun yüzünden." vincent van gogh - theo'ya mektuplar
faust:
"dinle, eğlence söz konusu değil bence.
dalıncı, acının tadını çıkarmayı severim.
sevgi yaratan kine, güç veren acıya" goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)
mephistopheles:
"her sevincin bir acısı, her acının bir sevinci var." goethe - faust (çev. ismet zeki eyuboğlu)
["mazoşizm" acı içinde olmadıkça bir şeyden haz duyamama yeteneksizliği midir, yoksa acılardan haz çıkarma yeteneği mi?] karl kraus
"çığlıklar dışarıda daha da yükselmişti. sanki dünyanın bütün acıları bu çığlığa yansımıştı. yine de, böylesi bir acının yan odada sessizce çekiliyor olduğunu bilseydim sanırım pekala katlanabilirdim - hep düşünmüşümdür." h. g. wells - the island of dr. moreau
["onun evidir acının evi."
"onun elidir yaratan el."
"onun elidir yaralayan el."
"onun elidir sağaltan el."] h. g. wells - the island of dr. moreau
"bununla birlikte, tati bana bresson'un filmlerindeki kadar kendi mekanımda olduğum duygusunu vermez. benim için bresson'un acıya kadar yolu vardır. tati'nin sevince kadar. ancak, kuşkusuz tati benden, bresson'a göre daha az şeyi alıp götürür, daha az şeyi sürükler." marguerite duras - les yeux verts
"bir acı çığlığı, kendisini doğuran acının belirtisidir. ama acılı bir şarkı hem acının kendisi, hem de acıdan başka bir şeydir. ya da varoluşçu sözlükten yararlamak isterseniz, bu acı yaşamaz (varolmaz) artık, vardır. iyi ama, diyeceksiniz, ya ressam bir ev resmi çizerse? ama yapıyor zaten, yani düşsel bir ev yaratıyor bez üzerinde, yoksa bir ev imi değil. ve bu şekilde ortaya çıkan ev, gerçek evlerin bütün iki-anlamlılığını kendinde taşır." jean-paul sartre - edebiyat nedir
"alaycılık, başkasında da olabileceğini akıl edemediğimiz içimizdeki derin bir acıdan kaynaklanır." albert camus (aktaran haşmet babaoğlu)
"ilahi merak doğmayı arzular ve çatışma, acı ya da günahtan çekinmez. bilinçdışı, logos için ilk günahtır, kötülüğün kendisidir. bu nedenle ilk yaratıcı özgürleşme eylemi anneyi öldürmektir. tüm yüceliklere ve derinliklere meydan okuyan ruh, synesius'un dediği gibi, ilahi cezayı çekmek yani kafkas kayalarına zincirlenmek zorundadır." carl gustav jung - aspects of the feminine
"gözyaşları, keder ve ve hayalkırıklığı acıdır ancak bilgelik bütün psişik acılarda tesellidir. aslında acı ve bilgelik bir çift alternatif oluşturur: acının olduğu yerde bilgelik eksiktir ve bilgeliğin olduğu yerde acı olamaz. bu can alıcı alternatifin taşıyıcısı olarak tuz, kadın doğasıyla koordine edilir." carl gustav jung - aspects of the masculine
"herkes içinde yalnız kalbiyle birlikte söküldüğünde dinecek bir acı mı taşır?" yevgeni ivanoviç zamyatin - mıy
"acı tanımamış olmak büyük bir acıdır." çiçero
"acı da bir duadır peder silvestro, o da duadır." nikos kazancakis - allah'ın garibi
"hepsi göz önüne alındığında şeytanın, bütün kurnazca buluşlarına karşın bana gün be gün aynı şeyleri çektirdiği görülecektir. insanı önce günaha çağırır, sonra elini ayağını bağlar, benliğinin ta derinlerinde kör bir acıyla olduğu yerde bırakıverir." vladimir nabokov - lolita
"acının soyu sopu, sevincinkinden daha köklü, daha bereketlidir." herman melville - moby dick
(bkz: acılar/@ibisile)
(bkz: acımız büyük/@ibisile)
(bkz: acımsı), acımtrak
(bkz: acıtıcı), acıtan, acı veren
(bkz: acındırık), acınaklı, acınası, acıntı
(bkz: acındırmak), acındırma
(bkz: acıdan beslenen insan/@ibisile)
(bkz: dert/@ibisile)
(bkz: faust/@ibisile)
(bkz: also sprach zarathustra/@ibisile)
(bkz: felix culpa/@ibisile), 11 32
(bkz: umami/@ibisile)
(bkz: vış/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap