• hacir, hak kullanma, eyleme geçme mahrumiyeti. ing. constraint, disability ve incapacity eşanlamlısı. kısıtlılık veya kısıtlanma durumunun öz ve özet ifadesi. yasal anlamı baskın ama doğal anlamı ve kullanımı da var. bunama, uçarılık, tutukluluk gibi nedenlerle kişiye ilişkin malını kullanma yetkisinin yasal kısıtlanması tanımı var örneğin.

    ego, insan olmak, bir ağırlığa, bir görev ile ütopyaya sahip olmak, gölgesi yani bilinçdışı denen tanıması veya evcilleştirmesi gereken bir karanlık yanı olmak, fiziksel yaşamın kısıtlarına tabi olmak demek. gölgesiz olan insan gibi ağır, yüklü değil, hafif, belki dumansı ve yarı saydam. cin görenlerin sık deneyimlediği (bildirdiği) gibi ellerinin ayaklarının ters olması, gene kısıtlamadan bağışık olmaları, insani şablonlara uymamaları, başka yasa veya yasasızlıklara uymalarının sonucu. (bkz: gölgesiz/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap