• ittihat ve terakki döneminde liberalizme tepki olarak çıkmış ve devletçilik ilkesinin temelini oluşturmuş kavram
  • esasen ittihat ve terakki döneminde başlayıp 1960'lara kadar süren bir politikadır.
    sermayenin gayrimüslim tüccarların elinden -ne şekilde olursa olsun- alınmasına,buna karşılık türk tüccarı,türk burjuvazisi yaratılmasına dayanır.devlet eliyle burjuva sınıfı yaratmaktır.
    bu olayın nasıl gerçekleştiği ise -bir açıdan- halen türkiye tarihinin tabularındandır.
    milli iktisatı 1913-14'lere kadar geri götürebiliriz,hatta avusturya mamulü feslerin boykot edilmesi v.s. bir kaç olayı daha ilave edip bir kaç yıl daha önceye tarihleyebiliriz.ama esas başlangıç birinci dünya savaşı yıllarıdır.
    sürecin kilit adamı ittihat ve terakki'de küçük efendi namıyla tanınan kara kemal'dir.kendisi istanbul'da pek çok şirket ve kooperatif kurmuş,hamal ve esnaf cemiyetlerini örgütlemiştir.ha bu arada ayrıca 1918'e kadar iaşe nazırı olarak ittihatçı hükümetlerde arz-ı endam etmiştir.tabii kaçınılmaz olarak kimi skandallara da karışmıştır.kurduğu şirketlerde ciddi bir sermaye toplanmıştır.
    milli iktisat cumhuriyet döneminde de bütün hızıyla devam etmiştir.imparatorluğun yıkılışıyla kara kemal'in cemiyetleri de sönmüştür.(kara kemal zaten daha sonraları izmir suikastı davasında yargılanırken intihar edecektir.)fakat ekonomi alanındaki zihniyet aynı kalmıştır.bu kez cemiyetler ortadan kalkmış,yeni türk tüccarlar ülkeyi terketmek zorunda bırakılan rum ve malum trajediyle anadolu'dan iyice silinen ermeni azınlıkların malları üzerinde yepyeni bir birikim gerçekleştirmeye muvaffak olmuşlardır,hem rekabet edilecek gayrimüslim tüccarlar da ciddi şekilde azalmıştır artık.hemen hepsinin de ankarayla yakın bağlantıları vardır zaten.
    beklenen burjuvazi yaratılmış(mı)dır?1929 ekonomik krizi türk ekonomisini de vurur ve 1920'lerdeki liberal politikalar yerini devletçiliğe bırakır,ama gayrimüslim karşıtı politikalar değişmediği gibi yeni ideolojik temellere oturmaya başlarlar (bkz: 1934 trakya olaylari).
    1940'lara gelindiğinde anadolu ve trakya'da müslüman tüccarlar hemen hemen tüm ekonomik faaliyetlere hakim olmuşlardır.fakat istanbul'da hala gayrimüslimler az da olsa vardırlar.onların başına da varlık vergisi musallat edilir,din ayrımcılığına dayanarak ülkedeki halkın bir kısmı ezilir ve diğerlerine avantaj yaratılır.1934'de trakya'da yaşanan pogromun çok daha büyüğü ve korkuncu 1955'de istanbul ve izmir'de yaşanır.bu kez sadece yahudiler değil tüm gayrimüslimler hedef ilan edilmiştir.(bkz: altı yedi eylül olayları)ittihatçıların rüyası gerçek olmuştur sonuçta.
    olayın mühim kısmı şudur:ittihatçıların ekonomi siyaseti (burada mehmet cavid bey gibi az sayıdaki liberali kastetmiyorum tabii ki) çok ufak farklarla cumhuriyet devrinde de devam etmiştir.ülke halkının bir bölümü sürekli ezilmiş ve onların ekonomik gücü elinden alınarak başka bir zümreye verilmiştir:devlet eliyle yaratılmış türk burjuvazisi...kimi yönleri halen tabu olan bu konunun ahlaki ve insani boyutları da ayrı bir trajedidir bu ülkenin tarihi için...
  • ittihat ve terakki cemiyeti'nin iktidarda olduğu 1914-1918 yıllarında izlenen, gayrimüslim azınlıkları ekonomiden silmeyi hedefleyen mali politikadır. devlet müdahalesiyle kalkınma ve burjuva kapitalist bir toplum yaratma teşebbüsü olarak da tanımlanabilir.
    o dönemde etkili olan klasik liberal görüşe karşı devlet müdahalesini savunan bu ekonomi politikası ancak birinci dünya savaşı koşullarında uygulamaya konulabilmiştir.
  • osmanlı devleti esas olarak “ saltanat-ı şahsiye “ ve bunun zorunlu sonucu olarak her hususta yalnız buyuranların arzu, emel ve iradelerinin hakim olduğu toplumsal-siyasi bir düzendir.

    kuşkusuz , böyle bir toplumsal-siyasi düzende, bir milli iktisattan söz edilemez.

    milli iktisat, ancak esaslarını millet egemenliği veya milli egemenlik esasında bulan toplumsal-siyasi düzenlerde söz konusu olabilir.

    izmir iktisat kongresini açış konuşmasında, atatürk, bilinçli bir biçimde “halk devri”, “milli devir”, “milli tarih”, “iktisat devri’“,”milli iktisat “, vs. kavramlarına yer verilmiş, bir kurtuluş savaşı içinde doğan ve biçimlenmekte olan “devletin” ekonomik düzeninin “milli iktisat düzeni” olacağına işaret etmiştir.

    kaynakça; izmir-iktisat kongresi görüşler ve değerlendirmeler
  • dönemin almanyasının model alındığı sistemdir.
hesabın var mı? giriş yap