yaşamak
-
yaşamak nefes almaktır; varlık, bilinç.
yaşamak, cennet ölümü. cenneti an an anımsamak yeterli, fazlasını umma. can ölümünün kendisi cennet iadesi. cehennem ise hiç ölülüğe benzemiyor, o kesinlikle hayat. cehennet cehenneme eşit.
görev üçleti*
yaşamak soluk almak
kendin içine girmek gerisi
soluğun içine solurken yaptıklarının
yaşamak zor, zorla yaşamak zorunlu değil.
doğmak, hiç var olmamaktan iyidir, ölmek de yaşamaktan iyi olacaktır; ama yaşarken değil, öldükten sonra.
hayat başından sonuna hastalık.. yaşam yaşamımızı ölmek, ölüm ölümümüzü yaşamak.. doğduğun gün* ölüme doğma günün. öldüğün gün* yaşamdan doğma günün..
yaşam, kendini bilmeyle bilmeme*, sorumluluğunu almayla* almama arasında karma alaşım olarak sürüyor.
herkes aynı yasalara tabi. bugün bana yarın sana. tek yolun hazmetmek, emeğin karşılığını arar gibi karşılığın emeğini bulmak. veya olanı biteni bilmemek. bilmek özel zirve değil, son durak değil. yaşamak bilmekten üstün/öncelikli. devretmek dertte de doyumda da mümkün. (bkz: piyango/@ibisile)
alınganken öfkeliykenki gibi daha güzel olmadığın ne malum? kendimden biliyorum, alınganlığın su yüzüne çıkıp bir yüzleşme ve kendini ortaya koymaya dönüşmesi çok klas bir duygu seli. yaşamak akmak kabarmak uygundur onu.
yaşamak uyumak, yani nefes almak, ölmek uyanmakmış belki, bedensizliğe.
tolstoy'a saygı selamıyla.
yakarak yaşamak da çok zor. bilincine varmasa bile içi yanar yakanın. (bkz: madımak oteli/@ibisile)
ikiru (yaşamak), akira kurosawa'nın ivan ilyiç'in ölümü'nden esinlenerek çektiği 1952 yapımı bir film.
***
"s: bu yaşamın ötesinde herhangi bir biçimde yaşayacağınızı biliyor musunuz?
y: herhangi bir biçimde değil. biçim dışında yaşayacağım.
s: sonsuza dek mi?
y: sonsuza dek. ezelden beri buradayım ve ebediyete kadar* burada olacağım.
s: ölümün ötesinde bilinciniz olacak mı?
y: evet, çünkü ölümün bilinçle ilgisi yoktur.
s: ölümün ötesinde kimliğiniz olacak mı?
y: kimlik olmayacak."
osho provokatör mistik
[baron bahar:
- şimdi, hiç bilmediğim çocuklarla uğraşacağım.
oysa biz de çocuk olduk bir vakitler...
halbuki, biz de kendi havamızda yaşardık...] sevim burak - yanık saraylar (yanık saraylar)
"romandan öğrenelim. romanda kişiler yaşamaktan başka bir şey yapmazlar. örneğe göre iyi, örneğe göre kötü, giderek örneğe göre uçarı olmakta devam ederlerse, yaşamaktan kesilirler, roman da cansız düşer. roman kahramanı yaşamak zorundadır, yoksa bir hiçtir." d. h. lawrence - anka kuşu
"yaşamağa, bir bakıma, başlamağı, başladığı için bitmeği, tüketmeği artık düşünebilerek; başlayarak, bitirerek." bilge karasu - uzun sürmüş bir günün akşamı (tepe)
"en basit gerçektir bu: bir yaşam yalnızca onu yaşayan kişinindir; yaşamaya sahip çıkacak olan yaşamın kendisidir; yaşamak yaşatmak demektir." paul auster - the invention of solitude
"geçmek (ah yaşamak, hep yaşamak) geride bırakmak cesetleri." walt whitman
"yaşamak, başkaları tarafından muhasara altına alınmak, yavaş yavaş boğulmaktı." ahmet hamdi tanpınar - huzur
"kayıtsızca nefes alarak, sindirim yaparak, dışkılayarak yaşıyordum, çünkü yaşamaya başlamıştım." jean-paul sartre - les mots
"yaşamak bizi yaşatan boşluğu taşımaktır, boşluğa karşı tahammülsüzlük de çağdaş insandaki vahim bir maraz." helene l'heuillet - gecikmeye övgü
(ilk giri tarihi: 16.6.2016)
(bkz: yaşatmak), yaşama/@ibisile, yaşam/@ibisile
(bkz: yaşayamamak/@ibisile)
(bkz: yaşa/@ibisile), yaşa sen, çok yaşa, sen çok yaşa, yaşasın, yaşadı
(bkz: yaşantı), yaşayış/@ibisile
(bkz: hayatını yaşamak/@ibisile)
(bkz: yaşamak güzel/@ibisile), yaşamak güzel şey
(bkz: cahit zarifoğlu/@ibisile)
(bkz: eğleşmek)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap