• bir üniversite diploması sahibi olmaktır. askerlikten başka da bir işe yarar mı bilmem. belki memurlukta yarar işe.
  • bunların bir kısmıda kpss a grubuna yeltenir ki ilk sordukları soru biz aöf lileri mülakatta eliyolarmış mı olur. ha bir de hayatında grafik çizmemiş bir aöf li mikro iktisatının da gayet iyi olduğunu söyler, hava atar fırsat eşitliği yaratır.
  • tahayyül edemiyorum...
  • devlet nezdinde örgün okumuş üniversite mezunundan hiçbir farkı olmayandır. ama özel sektör için durum tam zıttıdır çoğu bölüm için.
  • diğer hiçbir üniversiteden farkı olmayan mezuniyet biçimi. sonuç olarak işi veren ne bitirdiğine bakıyor nerede bitirdiğine değil. zaten insan kendini bilir. nereyi bitirdiğiyle ilgilenen işvereni de bilir ona göre davranır.
  • üniversite mezunu olmak değildir.
    örgün eğitimden mezunum, ve aöf'de iktisat okumaktayım. aöf sınavları için bütün yaptığım sınavdan bir hafta önce kitaptan sorumlu olduğum üniteleri okumak. geçen sene bütün yaptığım buydu ve not ortalamam 3.6
    mezun olduğum üniversitede ise her hafta düzenli okuma yapıp, derslerime girdim. eğitim dilim ingilizce olduğu için türkçe bölüm okuyanların durumundan biraz daha zordu durum. ama nihayetinde o kadar çalışma ile ortalamam 3.2
    aöf devlet nezdinde üniversite olarak görünebilir ancak gerçekten örgün eğitim görmediyseniz, üniversite ortamında bulunmadıysanız ve verilen kitaplara ek bir çalışma yapmadıysanız lütfen bu kadar kendinize güvenmeyin.
  • benim lan bu. evet ezikliğini hissediyorum.

    lisenin son senesindeyken babam iflasın eşiğine gelmişti. bırak beni bir üniversitede okutmayı, ki özel üniversiteden falan bahsetmiyorum bildiğin devlet üniversitesi, içine düştüğü borç batağından kurtulmak için ek gelire ihtiyaç duyuyordu. ben de bu durumda çalışmak zorunda olduğum için gidemedim üniversiteye. çalışırken açıköğretime kaydoldum. bu süreçte babam iflas etti ve ailenin bütün maddi yükü benim üstüme kaldı. yaklaşık iki sene sonra annem hastalandı. hayatımda bir kez bile hasta yattığını görmediğim annem yataklara düştü, akciğer kanseri dediler.

    işten arda kalan zamanlarda hastanelerde koşuşturdum. bir yandan tedavi masrafları, bir yandan evin masrafları derken fazla geldi, yetemedim. ilk kredimi çektim. malesef çok dayanamadı annem, 9 ay yaşatabildik. annem üniversite mezunu olduğumu görmeyi çok isterdi, göremedi.

    bitirdim açıköğretimi. diplomasını alınca mezarlığa koştum anneme gösterdim. o bilmez açıköğretim falan, diploma işte, üniversite diploması. sevinmiştir.

    kampüs havası solumadım, yurtta öğrenci evinde falan kalmadım, kettle'da makarna yapmadım amk. sizin kadar eğitim almadım ama açıköğretimde okurken çok şey öğrendim.

    mutlu musunuz lan şimdi?
  • pratikte eksikliğini hissetmedim, okuduğum bölümün işletme olmasıyla mı alakalı bilemeyeceğim.
    bizim meslekte yeni mezun adam işe çay demlemekle başladığından hangi okuldan mezun olduğu pek birşşey değiştirmez. örgün öğretim mezunlarının genellikle daha hızlı yol aldığı bir gerçek ancak bana göre boğaziçini kazanıp bitirebilecek adam açık öğretime gitse muhtemelen birbirine yakın gelişim gösterir. tabi bu üniversitelerin insana vizyon kattığını ingilizce falan öğrettiğini inkar etmeyeceğim.

    not malimüşavirim
  • acikogretim gibi herkes icin erisilebilir bir sistemden mezun olmaktir, gerek universite sinavinda basarisiz olmak olsun gerekse de maddi/kisisel imkansizliklar olsun sunulmus alternatif bir opsiyonu kullanmaktir. universite mezunu olmaktir.

    cok kasmayin yani, herkes kettle'da makarna yaparak o ogrencilik tribini yasamak zorunda degil zaten. hayat bu, herkes farkli yasiyor ediyor. sonuca bakmak lazim.
  • erkekler için kısa dönem askerlik yapmakla eş değer hede.
hesabın var mı? giriş yap