• anne : oğlum milli eğitimin bilmemne sitesindeki resmimi değiştirmem lazım.
    ben : anne iş çıkarıyorsun bana ha, kim uğraşcak şimdi resim taratmakla.
    anne : ama değiştirmem lazım.
    ben: dünya üzerinde babamdan iyisi yok anne ne yapacaksın resmini değiştirip.
    anne : ne alakası var, o kadar iyiyse ben boşayım sen evlen babanla. gelsene bi.

    yanına giderim

    ben : ne güzel resim işte ne diye değiştireceksin.
    annem : resmin altında resmi değiştir yazıyor.

    not : resim değiştirmek için olan resim değiştir butonunu bürokrasinin pençesindeki annem emir olarak algılamış.

    bu da babam. tencere kapak :)
    (bkz: #70267378)
  • yedi - sekiz yıl önce, sahip olunan pentium 100 bilgisayarın 20 gigabyte'lık hard diski, norton speed disk ile defragmente edilmeye bırakılmıştır. bu işlem yarım saatten fazla sürecektir. o esnada başka bir işi halletmek için dışarıya çıkılır. eve dönüldüğünde, anne odanızda bilgisayarınızın başında oturmuş, büyük bir dikkatle, hipnotize olmuş halde monitöre bakarken bulunur.

    - anne ne oldu?
    - oğlum şu şeylere bakıyodum, ne zaman durucak diye. (norton speed disk'in blok hareketlerini gösteren renkli minik kutucuklarını kast ediyor)
    - niye ki anne?
    - e dursun da kapatayım, boşuna açık kalmasın diye.

    burada anne, en azından ekranda bir hareket varken, "demek ki bilgisayarın içinde bir işler dönüyor, çalışıyor" mantığını yürüttüğü için takdir edilir. çeşitli yazılımlardaki, yaptığı her haltı grafik olarak gösteren cafcaflı arabirimlerin hikmeti anlaşılır.

    demek ki ucuz bilim kurgu filmlerinde, panellerde o kendi kendine yanıp sönen ışıklar sırf şekil olsun diye orada değildir. o ışıklar hareket etmese, mürettebattan birinin annesi gelip "boşuna açık kalmasın" mantığıyla sistemi kapatacaktır.
  • a: kim aramış?
    k: seda ya.. n'oldu ki?
    a: çok uzun konuştunuz da..
    k: hım. sevgilisinden ayrılmış da.. işte biraz ilgiye ihtiyacı var şu ara.
    a: allah allah.. gülüşme sesleri geliyordu ama.
    k: anne, bizi mi dinledin?
    a: ne dinleyeceğim be, blöf yaptım yedin. ahahah.. her seferinde yiyorsun. kuzeninde aynı sen gibi. teyzenden saklayamıyor hiçbir şey. ayy sizi rahat büyüttüğümüz için oluyor bunlar. biz zamanında anneannene ne yalanlar söyleyip, ne cevizler kırardık. siz daha gizlice bir telefonla görüşemiyorsunuz. ah aah! *
  • yarım saatten beri pis pis sırıtan anne gelir, sandalyeye oturur. belli ki bir şeyler söyleyecek, suratıma mirket gibi bakıyor. 'he?' dedim. başladı anlatmaya:

    - dün gece seni rüyamda gördüm.
    + hayır olsun.
    - sen ölmüşsün. tır çarpmış. hepimiz çok üzülmüşüz. bağıra çağıra ağlıyoruz.
    + hımm.
    - cenazene gidiyoruz. önce seni bir yıkıyorlar. sonra cenaze namazın kılınıyor. çok kalabalık ama.

    altından ne çıkacak diye heyecanla bekliyorum. çünkü şöyle sırıtıyor.

    - neyse, sonra gidiyoruz mezarlığa. seni gömüyorlar. sonra biz eve gidiyoruz. gece yarısı bir telefon geliyor ve biz mezarlığa gidiyoruz. a-aa bir bakıyoruz mezarının üstünde bir ışık. böyle nur inmiş gibi. parlıyor.
    + neymiş ki o?
    - götüne tırın farı kaçmış. oymuş meğersem nihaha.

    resmen böyle güldü.

    + hee, çok komiksin.
    - kes zevzekliği, espri yaptım güleceksin.
    + ...
  • yıl 2003 sanırım bi fazla olabilir belki. monitör önünde başım eğik yere bakıyorum.

    - neye üzülüyosun oğlum yine?
    - ne bilim anne.
    - olmaz öyle. bil de üzül.
  • annem farketmesin diye kolumun epey üst kısımlarına yaptırdığım dövmem ve ben mutlu ve sinsice memlekete gideriz;
    anne-kızım bak bunu senin için aldım hadi bir dene olacak mı?
    şaşkın-sonra denesem.
    anne-yav bi dene olmazsa gidip değiştirisin hadi hadi çıkar şu kazağını da bir giy.
    şaşkın-(şimdi s.çtım) öf ben beğenmedim bunu, hem bu bana olmaz.
    anne-ne mızmızlık ettin iki saattir vallahi zorla giydireceğim ben şimdi.
    şaşkın-tamam ama arkanı dön ben utanırım.
    anne- aman tamam.
    ben kazağı çıkardığım anda ;
    anne- bu nee!!!!!!!
    şaşkın- ne ne?
    anne- kolunda ki?
    şaşkın- anne hani arkanı dönmüştün?
    anne-niye mızmızlandığın çıktı ortaya bu ne şimdi?
    şaşkın-?
    anne-cevap versene sana diyorum.
    şaşkın-ay ben de birşey oldu sandım bişey değil o geçici kınayla yapıldı.
    anne-geçecek mi şimdi bu?
    şaşkın-aa anne kızına güvenmiyormusun?
    anne-yok kızım öyle demek istemedim, aman iyi ne halin varsa gör.
    aradan yıllar geçer bir yaz günü şaşkının annesi gelmiştir istanbula
    enne-ee kızım yeniden mi yaptırdın bunu hala duruyor?
    şaşkın-evet desenini çok sevdim.
    anne- gerçekten mi?
    şaşkın-of tamam anne ya söyleyecem dayanamıyorum artık bu gerçek dövme.
    anne-önceki de gerçek miydi?
  • geçen gün yaşadığım bu olay sonrası evi terk edip çok uzaklara gidesim geldi. akşam sevgili annemle televizyon seyrediyor idik. bütün ışıklar kapalıydı. televizyonun ışığıyla aydınlanıyorduk adeta. neyse, telefonumu almak için masaya doğru ilerlerken bir viik sesi duydum. kedimin üzerine basmışım. sonrasında olaylar şu şekilde gelişti:

    ben: aa görmedim morris seni, özür dilerim beybs.
    annem: allah seni kahretmesin, gerizekalı! dikkat etsene kör müsün? telefon, telefon! götünüze sokucam o telefonu!
    ben: anne iyi misin? kafayı mı yedin?
    annem: morris gel oğlum, uzak dur o kaltaktan.
    ben: ....
  • - oğlum o şarkı ne öyle siktir ol cek falan diyor.
    + hit the road jack ?
    - neyse işte..
  • babam bir seyahatten yeni dönmüştü:

    anne: dün gece sana ses geldi mi?
    likör: ne sesi?
    anne: babanla biraz özlem giderdik de biz.

    ??
  • anne mallard: atv'yi açsana, şeyin filmi varmış bu gece...
    gosalyn mallard: kimin anne?
    anne mallard: şey yaa... vardı ya hani?
    gosalyn mallard: al pacino mu? hangi filmi? kaçta? benim niye haberim olmadı?
    anne mallard: yok yok... kadın... şey kadın yok mu şey kadın? orospu kadın! (afedersiniz ama annem söylediğine göre ben de söyleyebilirim herhalde)
    gosalyn mallard: orospu kadın mı? (tekrar afedersiniz burda ben söylüyorum ama tamamen şaşkınlıktan) kim ki o anne? sharon stone mu? (temel içgüdü ile annemizin hafızasında çok iyi bir izlenim bırakmadığı düşünülerek sorulmuştur)
    anne mallard: yok yok... oynadığı film "orospu kadın"
    gosalyn mallard: anne ne filmi açıcaz gece gece afedersin?
    anne mallard: yaa hani yok mu orospu kadın bir haftalığına zengin bi adamın sevgilisi oluyo...
    gosalyn mallard: anneeee! tahmin ettiğim şeyden bahsetmiyosun dimi? ehueeeh
    anne mallard: ...???
    gosalyn mallard: o özel bir kadın yaa! puhahahaa! orospu kadın diye film mi olur allahaşkına? ahuahuaaaah! julia roberts'ı diyosun sen...
    anne mallard: amaaan orospu diil miydi sonuçta? özel diil orospu kadındı o! aman sana da malzeme çıktı dimi? hadi bakalım ilk kime anlatsan da eğlenseniz acaba?
    gosalyn mallard: dimi dimi! ehueeeeh
    anne mallard: bana bak, aramızda kalıcak bu tamam mı? bak böyle şeyler anlatılmaz zaten öyle ulu orta! her şeyimi malzeme yaptınız yaa!
    gosalyn mallard: zuhahahaaa
    anne mallard: kime diyoruuuum!
hesabın var mı? giriş yap