ateistlerin vicdan geyiği

• (bkz: kafan çok güzelmiş canım güle güle kullan)
• * benim allahım vicdanımdır * diyen insanla arkadaşlık etmek cehaletinde bulundum...
  
  (bkz: bön bön bakmak)
  
  biraz konuşabildik ateistliği özümsemeye çalışmaktan ve tezini çürütmeye yönelik sorulara götünden ateşlenmiş gibi cevap verme çabasından sohbet neydi unutmuştu...
  
  bunlar aslında ateşlenince görülen tuhaf halüsinasyonlardır...
• (bkz: sen vicdan demişsin ama bu bildiğin allah korkusu)
• öncelikle:
  
  (bkz: sen çok yanlış gelmişsin kardeş)
  
  ateist ahlakın temeli, vicdan ve ahlak sahibi olabilmek için bir tanrı inancına ihtiyaç olmadığı fikrinin üstünde yatar ki, etrafınıza bir bakındığınızda dahi doğruluğunu görebileceğiniz bir önermedir bu.
  
  yoksa her ahlaksızlık yapan müslümanı "ama o çekirdekten müslüman değil ki" diye nitelendirmek gülünç bir çaba. oldu canım, senin tanıma uymayan herkes sonradan müslüman, "ama islam o değil:(", başka bir arzun?
  
  argümanı biraz daha ilerletirsek, insan tabii ki de belirli kimyasal tepkimeleri sürdüren bir molekül yığını, ama pek tabii ki de bu yığından "ibaret" değil. doğduğu andan itibaren bilişsel kapasitelerden oluşan bir bütün, eğitimle de bu kapasitelerin içini dolduruyor.
  
  vicdanı çocuğuna, kimisi "yapmazsan cehennemde cayır cayır yanarsın" diye aşılıyor, kimi de rasyonel olarak neyin doğru, neyin yanlış olduğunu açıklıyor. ahlak üzerine teori geliştirmiş yüz tane filozof var, ben mesela kant'ı akla yakın bulurum, merak edersen ikinci kritiği aç oku yorma beni.
  
  hatta bence git genel olarak akıl yürütme hataları konusunu bir oku. "ateizm insanı molekül yığını olarak görüyor, aklı ahlakı sokacak bir yer yok" gibi bir yaklaşım "çöp adam argümanı(straw man arguement)" olarak geçer ve kısaca karşıt olduğun fikri karikatürize edip, sonra bu karikatürize edilmiş fikre karşı bir argüman geliştirmek olarak tanımlanabilir.
  
  ha bu arada özgür irade, determinizm falan da demişsin ya. determinizm zaten dinlerin dayattığı kader inancı. özgür iradeyi merak ediyorsan da git robert nozick oku.
  
  oku, inandığın kitabın ilk cümlesinin emrettiği gibi oku. dikkat ettiysen "oku" denilmiş, "sadece bu kitabı oku başkasını zinhar okuma" denilmemiş.
• müslüman, imanlı, başörtülü kızlardan devam;
  
  17 yaşındaki anne çocuğunu tuvalete attı
  çocuğunu boğan anne
  töreden korktu bebeği çöpe attı!
  
  inançları dolayısıyla cinsellikten korkanların, onun sonuçlarıyla karşılaştıklarında verdikleri tepkilerdir bunlar. sanırım bu bebecikelrin suçları da evlat edinmenin yasaklandığı bir dine mensup bir coğrafyada doğmak. müslüman analarıda onlardan kurtulmayı seçiyor.
  
  haklı bir geyiktir. dinler vicdan kazandırmıyor.
  
  edit:
  
  dinler vicdan kazandırmıyor demişim ya, ek yapmalı; ateizm de vicdan kazandırmıyor.
  dindarlar, bunu mutlak gerçek kabul ettikleri öğretilerine eleştire getirebildikleri zaman kavrarlar.
  ateizm tanrı tanımazlıktır, bunun üzerine inşa edeceğin felsefe senin kişiliğini, benliğini oluştur.
  yoksa ateizim salt vicdan kazandırmaz. ateizim insanın düşünce tarihnde fikirsel bir sıçramadır ve dogmatik bir ön kabulden kurtarır. acak hayatta ki tek dogma "tanrı kabulü" değil, değişmez bir ekonomik model savunuyorsan, mutlak doğru olduğuna inandığın bir felsefe varsa da sorunlu bir sonuç doğurur. değişime açık olmalısın.
  yoksa din gibi ezeli kabul ettğin bir ön kabulün varsa evrenin sonuna kadar, evlat edinmek de günatır, başın açık olmasıda günahtır, faiz de haramdır, vs vs. buna mukabil 4 karı da alsan olur, hayvan kurban etsen de olur, cariye, köle edinsen de olur vs vs.
  ama dünya böyle işlemiyor, değişmeyen tek şey değişimin kendisi. dinler'de buna karşı oldukları için, tanım icabı yok olacaklar. çünkü dün dünde kaldı, bugün yeni şeyler söylemek lazım. insalık böyle ilerliyo...