hesabın var mı? giriş yap

  • arkadaşlar olayın yaşadığı mahallenin 2 sokak altında oturuyorum. cinayeti yapan kişiyi tanıyorum burdaki parkta hep takılırdı. sık sık hap, madde kullanırdı. annesi de yatalaktı ayrıca. aynı binada oturan komşuların yüzlerine bakınca o gece o binada yatmanın vereceği psikolojiyi hissettim. ayrıca çocuk hastaneden bir gün önce çıkmıştı.

  • genelde kanser teşhisi konmakla sonuçlanır. lakin bende hep tutuyor.

    ılk defa araştırma yaptığımda 16 yaşındaydım, kendime varikosel teşhisi koydum ve ürolojiye gidip "bende varikosel var." dedim. bi böburlenme aşaması, "biz boşuna mı bunun okulunu okuyoz" tribini yiyip muayeneye geçtik. sonuç: 1 ay sonra varikosel ameliyatı için masaya yattım.

    sonrası uyku apnesi tanısıydı. gittim ve bende uyku apnesi olduğunu ama neyden kaynaklı olduğunu bilmediğimi söyledim. burnumda et çıktı, ilaç verdi. apne için de uyku bozukluğu merkezine git dedi ama hala gitmedim. gidersem orada apne teşhisi konacak adım gibi eminim.

    en son da spor sonrası çarpıntı problemi nedeniyle 3 ay önce kardiyolojiye gidip internet araştırmalarımdan aldigim güvenle "bende mitral kapak prolapsusu var." diye dikildim kardiyologun karşısına. ekoya gönderdi, hakikaten de 1. derece mvp çıktı.

    birkaç seneye youtube'dan ameliyat videoları izleyip evde kendimi ameliyat etmeye başlayacağım kısmetse.

  • yer: budapeşte
    mekan: iş sonrası gidilen bar
    sene: 1990
    dramatis personae: cs, irlandalı adam, ingiliz adam

    ingiliz: ne işiniz var kıbrıs'ta?
    cs: sizin irlanda'da ne işiniz varsa bizim de o işimiz var (bkz: hedef saptirma)
    irlandalı: hop hop, bazılarımız istiyor ingilizleri
    ingiliz: bak, gördün mü? sizi isteyen var mı kıbrıs'ta?
    cs: nüfusun yaklaşık %30'u türk orada
    irlandalı: ya aslında bu ingilizler irlanda'da olmasa daha iyi
    ingiliz: niye? ne zararımız var size?

    cs birasına geri döner... görev tamamlanmıştır...

  • (bkz: tutuklanarak cezaevine gönderildi)

    protesto edecek herhangi bir şeye yer açmadan, suçlu bulunmuş ve tutuklanmış öğretmen.

    bak şimdi gerizekalı:

    1) olay hakkında yayın yasağı getirilmiş mi?

    hayır.

    2) eğitim-sen olayın üstünü örtmeye çalışmış mı?

    hayır.

    3) bazı(!) medya kurumları bu olayı uzunca bir süre görmezden gelmiş mi?

    hayır.

    4) bakanlar vs çıkıp "eğitim-sen'i karalamaya" çalışıyorlar diye olayı saklamaya ve kurumu korumaya çalışmış mı?

    hayır.

    5) yasal olarak dernek ve vakıflar ilköğretim için yurt açamazken; böyle bir durum var da eğitim-sen için, hükümet tarafından, görmezden geliniyor mu?

    hayır.

    6) "'çocuk istismarını engelleme komisyonu"nun kurulması; birilerini korumak adına, belli bir parti tarafından engellenmiş mi?

    hayır.

    tekrar edelim: (bkz: tutuklanarak cezaevine gönderildi)

    bu insanlar güya müslüman diye oy veriyor malum partiye: ahlaksızlık ve akılsızlık dinleri olmuş.

    edit: jelibonlar yitiren adam uyardı; 5. maddenin anlamı hatalıydı, düzeltildi.

  • an ıtıbarıyle kızılayın başlattığı kampanya.

    deprem anında devletın yardım etmesı lazımken mılletten sms ıle para ıstemek rezıllıktır.

    elazığ ıçın 100 mılyon tl toplanmıştı . ne oldu o paralara objektıf bır şekılde açıklayın ondan sonra milletten bağış isteyin.

  • kimi no na wa ingilizce adıyla your name, türkçe'ye de "senin adın" olarak çevirebileceğimiz, 2016 japonya yapımı, yönetmen makoto shinkai imzalı, anime türünde fantastik bir film. bu filmi tek cümleye sığdırırsam ; "japonya'dan tüm dünyaya hediye olarak sunulmuş, modern çağ başyapıtı." şeklinde tanımlayabilirim. evet, shinkai'nin bu filmi kusursuz bir başyapıt ve kesinlikle bir japon mucizesi. film için yapılan puanlamalar, genellikle bu tip sinema eleştirilerinin sonunda verilse de, ben filme olan puanımı "10 üzerinden 10" olarak verdiğimi, yazının en başında belirtmek istiyorum. yazının devamında da, filmin neden bu kadar önemli bir yapım olduğunu, filmde yer alan detayları ve filmin hem kendi alanı olan animeler arasında, hem de dünya sinemasındaki özel yeri hakkında bir kaç husustan bahsedeceğim.
    yazının buradan sonraki kısmı, hem başlığa konu olan film hakkında, hem de christopher nolan'ın 2014 tarihli, büyük bilim kurgu klasiği interstellar hakkında spoiler içermektedir. okuyucunun tüm bunları bilerek yazıyı okuması gerektiğini belirtmek isterim.

    --- spoiler ---
    öncelikle filmde yer alan ve filmin izleyicinin gözünde nadir bir elmas gibi parlamasını sağlayan, japon kültürüne ait detaylar;
    a.) komorebi : şüphesiz ki japoncanın, okuması en keyifli sözcüklerinden biri. filmde yönetmen kasıtlı olarak bizi komorebi dolu karelere boğar. komorebi japonca'da; "yaprakların içinden süzülerek yansıyan güneş ışığı" anlamına gelmektedir. filmde, özellikle mitsuha'nın kız kardeşi ve ninesiyle çıktığı gezide tecrübe ettiğimiz bu güzel doğa olayı, her dilde karşılığı olmayan, japon kültürü için önem arz eden, detaycı insanları mutlu eden bir hayat bilgisidir. (heceleyin bakalım; ko-mo-re-bi)
    komorebi #1
    komorebi #2
    komorebi #3
    b.) musubi : mitsuha'nın o çok sevimli ninesinin, torunlarına anlattığı, muazzam uzakdoğu kültür mirası. musubi'nin merkezini oluşturan ana etmen, aslında zamanın tanımı. ancak burada söz konusu olan, eğer zaman bir ağacın köküyse, musubiye tabi olan şeyler de, bu ağacın dallanıp, budaklanması ve insanın hayatını baştan aşağı şekillendirmesi. zamanı bir iplik gibi düşünmemizi isteyen bu fenomen, geçmiş ve geleceğin görünmez bağlarla birbirine bağlı olduğunu söyler. filmdeki şirin kasaba itomori nin koruyucu tanrısının adı da musubi'dir. musubi, doğuma ve varoluşa hükmeden, tüm bunların üstünde de zamana hükmeden tanrı olarak betimlenir. dokuduğumuz halılar, doğduktan sonra kesilen göbek bağı, sevdiğimizle aramızdaki "gönül bağı" , bileğimizdeki bileklik, saçımıza taktığımız kurdele vb. . musubi, hayatı anlamamız ve yaşamımıza sıkı sıkıya "bağlanmamızı" sağlayan, en güzel öğretilerden biridir.
    musubi #1 - dokunmuş zaman çizgileri
    musubi #2 - dokuma iplikleri
    musubi #3 - saça takılan kurdele
    musubi #4 - bileklik
    kültürümüze yansıması - sözlenme / gönül bağı musubi
    c.) kuchikamizake : eski şinto geleneğini ve müthiş ritüelleri izlediğimiz sahnede, mitsuha ve kızkardeşi tarafından, ağızlarında pirinci çiğneyip, içki kutusuna tükürmesi ile fermente olan bir tür sake. bu geleneksel tören, ergenlik çağında olan mitsuha'nın, onu izleyen kalabalıktan biraz utanmasına sebep olur. günümüzde okinawa adasında hala uygulanan bu yöntem, japon kültürünün en özel geleneklerinden biridir.
    kuchikamizake töreni
    çiğnenen pirincin sake kabına tükürülmesi
    sake kabını kırmızı iplikle sıkı bağlama
    musubiyle bağlanmış kabın ölüler diyarındaki mağaraya fermantasyona bırakılması

    filmin, 2014 tarihli bilim kurgu başyapıtı interstellar ile benzer yönleri;
    d.) interstellar ile benzerlik #1 : filmde, küçük bir kasaba olan itomori'ye düşecek olan, kuyruklu yıldız parçaları, 500 kişinin ölümüne sebep olacaktır. delikanlı taki kun, mitsuha'nın fermente ettiği ve kendi musubisiyle bağladığı sakeyi içer, solucan deliğine düşer. mitsuha'nın ana rahmine düşüşünden, kuyruklu yıldız faciasında ölümüne kadar tüm hayatı, gözlerinden film şeridi gibi geçer. artık mitsuha'nın yaşamı hakkında her şeyi bilmektedir. tek yapması gereken, o'nun bedeninde o'nu ve beldedekileri kurtarmaktır.
    interstellar'da cooper, kızını ve dünyadaki tüm insanları kurtarma operasyonu sırasında, önce solucan deliğine, sonrasında kara deliğe girer. tesseractin içinde zamana hükmedip, kızına kuantum verilerini yollar. hem kendini hem de insanlığı kurtarmayı başarmıştır. iki filmde de kurtuluş, zaman yolculuğu ve geçmişe veri aktararak mümkün olur.
    e.) interstellar ile benzerlik #2 : interstellar'da da, musubi ile iletişim söz konusudur. kara deliğin içindeki tesseracta giren cooper, burada zamanın kendisine, paralel ve çok boyutlu sicimler olarak yansıdığını anlar. tesseract - paralel sicimlerden oluşan zaman tanımı
    cooper burada aynı musubi tanrısı gibi, sicimleri ve kütle çekimini kullanarak, kızına verileri iletir ve insalığı kurtarır. your name filminde de kasaba halkının kurtuluşu, mitsuha'nın mağaraya sakladığı musubi'nin içilmesi ve zaman yolculuğu yapılmasıyla mümkün olur. mitsuha ve taki kun, beden değiştirmiş, aradaki 3 yıl farkın dezavantajı ortadan kalkmıştır. bilinç ve ruh, başka bedenlerde, başka zamanlarda tezahür ederek, yüzlerce kişinin ölümüne sebep olan faciayı engellemiştir.
    f.) interstellar ile benzerlik #3 : dr. amelia brand, interstellar'daki şu sahnede şöyle der; "sevgi, biz insanlar için, uzay ve zaman boyutlarını aşabildiğini hissettiğimiz tek şey." evet dr. brand yıllardır görmediği adama duyduğu sevginin gücüyle, sonucunun ne çıkacağını bilmediği bir gezegene gitmek istemişti. brand hislerinde haklıydı, insanlığın kurtuluşunun reçetesi, dr. amelia brand'in kalbine düşen aşkta tezahür etmişti. aynı şekilde cooper'ın kızına verdiği söz ve o'nunla kurduğu sevgi bağı, kendisine insanüstü br cesaret vermiş, görevinden tamamen vazgeçtiği ve ölüme sürüklendiğini düşündüğü anda, kızıyla kurduğu bu sevgi bağı, kara deliğin içinde çok boyutlu bir sicimler kümesi olarak tezahür etmiş, yine bu bağ sayesinde insanlık kurtulmuştu. işte hem cooper'ın, hem de dr. brand'ın kalbinden çıkan bu "sevgi bağları", interstellar'ın da ana metnini oluşturmuştu.
    kimi no na wa'da bu sevgi, mitsuha ile taki kun'un arasındaki, zamanda kırılma yaratan ve imkansız görünen birlikteliği, imkanlı kılan bir mucizeydi. evet, mitsuha bu sevgi bağı ile kendi geçmişini değiştirmiş, aşkı o'nda bulacağı taki kun'la yeni bir hayata merhaba diyebilmişti. tanrı musubi , bu güzel çiftin vereceği mücadelede onlara yardımcı olacak, sonunda da ikisini birden ödüllendirecekti.
    ****filmi interstellar'dan bariz olarak ayıran zaman yorumu ise, tam olarak şudur; hatırlarsanız interstellar'da geçmişin asla değiştirilemeyeceğinden bahseder. filmde de aslında geçmiş değişmez, sadece insanlık kurtulur ve geleceğine kavuşurdu. oysa bu filmde geçmiş değiştirilip, kader çizgisi geriye doğru da kırılıyor. çünkü, geçmişte 500 kişinin öldüğü gök olayında, 3 yıllık gelecekten gelen bir bilinç, geçmişe giderek kasaba insanlarını bu faciadan kurtarmış, dolayısı ile geçmişi değiştirmişti. işte bu temel fark, filmin interstellar'dan ayrışan zaman yorumudur.*****

    filmi mükemmel bir yapım kılan diğer detaylar;
    g.) yönetmenin kendi romanından oluşturduğu senaryo : yönetmen shinkai'nin kendi yazdığı öyküden senaryolaştırdığı film, fantastik sinemada unutulmayacak izler bıraktı. fantastik evrende marvel cinematic universe ya da dc universe filmlerine mecbur olmadığımızı, bu muhteşem senaryoyla anlayabildik. makoto shinkai'nin, kendisinden önce gelen ve anime başyapıtlarına sıklıkla imza atan hayao miyazaki ve studio ghibli filmleri ayarında bir senaryo üretebilmesi de, elbette takdire şayandır.
    h.) seyircisine festival coşkusu yaratan görsellik : uzayın derinliklerinden dünyamıza gelen kuyruklu yıldızın görselliğiyle süslenen film, tüm sahnelerinde izleyicisini büyülüyor. hem geleneksel japon ritüellerinde, hem de modern tokyo'nun şehir hayatında deneyimlediğimiz bu müthiş görsellik, kuyruklu yıldız sahneleriyle doruğa çıkıyor. filmin içinde yer alan bu müthiş görsellerden bir demet;
    tapınaktan kuyruklu yıldızı izleyenler
    mitsuha mucizeyi izlerken
    alternatif boyutta karşılaşma : farklı bedenlerde farklı zamanda yaşayan farklı bilinçler
    nine torunlarına hayatı öğretir
    itomori krateri 8 ve sonsuzluk
    tokyo metropol
    shinjuku : tokyo
    itomori : gün batımından önce
    çaresiz kalan mitsuha
    sevginin bağladıkları
    i.) japon rock grubu radwimps'in müzikleri : radwimps'in film için yaptığı şarkılar da harikulade. ben en çok bisiklet sürerken ve yürüyüşte bu şarkıları dinlemeyi seviyorum. filmi izledikten sonra dinlediğinizde, hemen o güzel sahneler gözünüzün önüne geliyor ve mutlu oluyorsunuz. filmde yer alan favori şarkılar : sparkle, dream lantern, nandemonaiya, zenzenzense
    radwimps - your name full original soundtrack (youtube)
    radwimps - your name full original soundtrack (spotify)
    --- spoiler ---

    evet, işte kimi no na wa böylesi önemli ve büyük bir filmdir. izlerken size, hüznü, neşeyi, sevgiyi, aşkı, kültürel güzellikleri, macerayı, aksiyonu, heyecanı, fantastik olayları, doğayı, empatiyi ve japon geleneklerini müthiş bir vizyonla anlatır. bu sebeple izlemiş olduğunuz film, japonya'dan tüm dünyaya hediye olarak gelen, modern çağ başyapıtıdır. herkese iyi seyirler dilerim.
    not: filmin görselliği müthiş olduğundan, filmi imkanınız dahilindeki en büyük ekrandan izlemenizi tavsiye ederim. ayrıca internette filmdeki harika şarkıların da türkçe çevirilerini içeren altyazılar mevcut. filmden alınan keyfi artırmak için, filmi, şarkıların da çevirisinin yapıldığı altyazıyla izlemeye özen gösterin.

  • bilale anlatır gibi anlatmaya çalışacağım.
    iki ilaç arasında aynı etken maddeye rağmen fiyat farkını oluşturan iki değişken vardır.
    1- ilacın etken maddesinin yapıldığı ülke
    2- etken madde eşdeğerlik kontrol ve testlerinin yapıldığı fabrika-ülke

    yani ucuz ilaç, hindistan-çin menşeli etken maddeden yapılmıştır ve yine bu ülkelerin kurallarının geçerli olduğu labratuvarlardan eşdeğerlik-etkinlik onaylarını almıştır. buna karşılık pahalı dediğiniz marka ve bilindik ilaçlar örneğin fransa veya almanya gibi avrupa ülkelerinde üretilir ve test edilir ve haliyle bu ülkelerin ürettiği ve test ettiği ilaçlar daha güvenilirdir. etrafınızdan sıkça duyduğunuz "falanca ağrı kesici bana iyi gelmişyor ama filanca şak diye ağrımı kesiyor" hikayesi bununla ilgilidir.
    yani arkadaşlar olayın pek çok boyutu mevcut. söz konusu olan karmaşık organik moleküller topluluğudur. üzerinde etken madde aynı yazıyor diye içindeki kimyasal da aynı olmak veya aynı etkiyi göstermek zorunda değildir.
    son söz: konunun doktorla, eczacıyla, mümessille falan alakası yok. devletin sağlık harcamalarını subvanse etme yeteneğinin sonuna geldik. yani para bitti. kapitalist sistemde paran bittiyse donlarını avm den değil, çarşamba pazarından alırsın.

  • 15 sene önce fellik fellik güney amerika dizisi izlediğimizden ötürü iade-i diz-i olayıdır.

  • bu zihniyet yüzünden hiçbir şey kaldırılmaz. ötv kalksa ödeyenler enayi mi? kyk borçları silinse ödeyenler enayi mi? ben ödediysem herkes ödeyecek kafasındalar.

    gümrük vergisi kalksa ben o kadar ödedim siz de ödeyeceksiniz der.

    ne yapalım şimdi biri ödedi diye bundan sonra yüzyıllar boyunca herkes ödeyecek mi?

    bırakın sizden sonra nesil rahat etsin. ben de ödedim kyk borcumu keşke kaldırsalar. ben de ötv ile araç aldım keşke kalksa ötv.

  • klasik türk düşünce şeklini gösteren cümle. neden sigara içmeyenlere daha fazla maaş verilmesi önerilmez de sigara içene daha az ödeme yapılması önerilir. büyük ihtimalle bunu öneren zengin bir patron değil 3 kuruş maaş alan bir çalışandır. kraldan çok kralcı olmak böyle bir şey.