hesabın var mı? giriş yap

  • erdoğan: "tırlarda insani yardım malzemeleri vardı."
    erdoğan: "camide içki içtiler."
    erdoğan: "kabataş'ta türbanlı bacıma saldırdılar."
    erdoğan: "papa'nın özel uçağı var."
    erdoğan: "mercedes 330 bin lira."

    adamın en kral iddiası 1 yıl dayanmıyor.

    midem bulandı.

  • bu suriyelilerin hakkından gelse gelse urfa toplumu gelir. adamlar zamanında peygamber yakmaya çalışmış amk.

  • biz zamaninda müşfik kenter'in o hınzır sesi esliginde alf'e gulerek muhtesem zamanlar yasarken megerse bunun cekim setinde firtinalar kopuyormus, oyuncular birbirinden nefret ediyor ve birbirini gormeye katlanamiyormus. buyuk kavgalar, karsilikli kufurlesmeler havada ucusuyormus.

    bu konuyla ilgili cesitli makaleler zaten internetin her yerinde mevcut oldugu icin link vermedim kisa bir aramayla ulasabilirsiniz bu konuya.

    bu gerginliklerin temel sebebi ise alf'in yaraticisi ve yapimcisinin alf karakterine karsi asiri korumaci tavri ve oyunculari onemsememesiymis.

    reyting'ler dustukce bu gerginlik tavan yapmis, hatta oyle bir noktaya gelmis ki ailenin babasi willie tanner'i oynayan max wright son sahnenin cekiminden sonra hickimseye tek kelime etmeden studyoyu terketmis ve bir daha hicbir sekilde iletisim kurmamis.

    ki bana gore willie tanner karakteri dizinin asil yildizidir. alf'ten bile daha onemlidir. ona bu kadar haksizlik yapilmasi hos olmamis hakikaten.

    bu gerginlikler ve dusen reytingler yuzunden butun oyuncular ayrilinca ani bir finalle diziyi sonlandirmislar (bunu turkiye'de yayinlamadilar hicbir zaman). hatta dizi devam ederse tamamen yeni oyuncularla alf'in 51. bolgede yasamaya basladigi bir hikayeyi cekeceklermis ki yalan olmus sonradan.

    o yuzden alf dizisinin finali cok depresiftir, gezegenine donmeye calisan alf hukumet yetkilileri tarafindan yakalanir ve dizi orada biter.

    bir kusagin mensuplarinca bu kadar sevilen ve efsane olan bir dizinin arka planindaki trajik olaylar sasirtici gercekten de.

    umarim yeniden cekicez ayagina bir gun bunu da rezil etmezler, hem müşfik kenter de vefat etti zaten, olmaz o is. (gerci daha onceki bir entry'de de yazdim orjinal seslendirmesi de mukemmeldir)

    iste alf'in depresif final bolumu;

    https://www.youtube.com/watch?v=_d5b82jqhpq

  • eskisehir 1991, aylardan kis aylarindan biri olsa gerek zira inanilmaz soguk [sanirim o sene eskisehir'in en sert kislarindan biriydi, rekor muydu neydi oyle birsey] .

    bir kac gundur yagan kar sona ermis, yerler buz. odunpazari'nda oturuyoruz o donem cumbur ve cemaat halinde. bir yerden eve yuruyerek gidiyoruz, hamamyolu'ndan gececegiz. kalabalik bir grubuz $amata, girgir yuruyoruz. birden, murat benim kulagima egilerek "bak simdi tugrul*'u iticem kayacak" dedi fakat tugrul bunu duydu ve kacmaya calisirken tamamen kendi cabalari ile kaydi ve iki ayagi birden yerden kesilerek inanilmaz estetik bir sekilde kic ustu dustu. biz gulmekten yarilmisken birden boyle hizli hizli yuruyen, elinde james bond canta, borsaci kilikli takim elbiseli [aynen depeyi gibi, evet] bir adam geldi, tugrul'a egilerek "birader, nefis dustun.. artistik puanlar 9.5 9.6 9.6" seklinde dalga gecti ve gitti ama boyle uc saniye icinde, cok hizli bi sekilde. biz daha da yarildik haliyle...

    neyse..

    ayni gunun aksami, tugrul ve ben arkadian'a gittik, bir ara aciktigimiz icin disari ciktik, bufelerden sandvic almaya. yanimizda ziya nam-i diger lopez var [o donem eskisehir'de ogrenci olup da lopez'i tanimayan cok azdir] bu ikisi dusmeyelim diye kolkola girdiler [yerler hala buz] ben de bunlar kesin dusecekler diye tahmin ettigim icin yanlarina yaklasmiyorum. az sonra, tahmin ettigim uzere ikisi birden yine iki ayak yerden kesilecek sekilde [totalde dort ayak] dustuler, ben bir daha gulme komasina girmiske,n sabahki adam yine ayni sekilde sanki bir yerlerde saklaniyormus gibi cikageldi ve tugrul'a egilip "birader zincir tak zincir" dedi ve yine saniyesinde kayboldu.

    bakakaldik ardindan.

  • tbmm'ye de başvursunlar o zaman para basılmasıyla ilgili kanun teklifi verilmesi için. hangi arabanın deposu 1500den aşağıya doluyor? cüzdanda bir tomar parayla gezilir mi?

  • türkiye’nin nasıl yönetildiğini gösteren basit örneklerden sadece bir tanesi.

    bir tarafta insanlar sadece para harcasın diye havalandırmanın sürekli içerdeki havayı çevirip çevirip verdiği avm’lere gitmek serbest iken;

    bu sıcaklarda püfür püfür deniz havasını alabileceğin sahiller yasaktır.
    pikniği yasakla , mangalı yasakla ama avm’ler açıkken sahilde yürümeyi neden yasaklıyorsun?

    işin en traji komik tarafı ise tuzla marina , pendik marina gibi sahil kenarına kurulan avm’lere gitmek serbest

    neyse ben daha bir şey demiyorum