hesabın var mı? giriş yap

  • sevmesi zordur, sevemiyorsanız usulca gidin, yalandan bok atmayın.

    benim en büyük sevme nedenim; düzenli ve huzurlu olması, sistemli bir şehir olması. neyin ne olacağı bilirsin ve genelde şaşmaz bu. insanı evinde gibi hissettirir. kaybolsanız bile endişe yapmazsınız sanki bildiğiniz yer gibi hissettirir. dostlarınızla mahalle arasında basit bir kafe de bile eğlenebilirsiniz. manzaraya odaklanmazsınız sadece karşısınızdakine odaklanırsınız. insan ilişkileri daha derin ve samimidir. çok güzel bir şehir değildir ama işte onu da böyle kabul ettik. güzeli sevmek kolay, asıl zor olan güzel olmayanı sevmeyi becerebilmek.

  • muhtemelen ıstırapların en büyüğünü çeken kızdır. sen o kadar süslen şıkır şıkır giyin bavul gibi çantanı da koluna tak, hatta elindeki o cep telefonuyla arkadaşınla kafa kafaya verip bir sürü fotoğraf çek, sonunda "ablacım ışığı geçene kadar bi çökebilir miyiz sana zahmet" diye şöförün talimatıyla "emmi oturuşu" yap. nerde o havaların? nerde o karizman? yakıştı mı a gül yüzlüm!! bmwli sevgiliden cam kenarında sıçar pozisyonda şöförün "tamam" demesini bekliyorsun. hayatın sümsüğü en şiddetli haliyle kafana kafana iniyor.... oh olsun!

  • kardeşini öldüren ve suçu mahkeme kararı ile sabit olan polis memurunu hedef göstermiştir. doğru yanlış tartışılır fakat kendisinin, kardeşi öldürülmüş bir ağabey olduğunu unutmayın. sağda solda her boka intikam çağrıları atılan bir memlekette çok mu anormal geldi?

    edit: başlık başa.

  • şimdi akp'liler harıl harıl arıyordur. bulsunlar ki "bakın bu kaza ilk değil" diyebilsin yetkili ağızlar. ama arkadaşım metro kazası desen belki de, vatandaşına iskele demiri saplanmış bir ülke bulman cidden sıkıntılı.

  • yagmurlu bi aksamda yorgunlugun etkisiyle sıkışmış yolda ilerlemeye calisan taksiye atlamak, kapiyi acmak ve yanlislikla taksideki insanlarin dumur icindeki bakislari arasinda takside oturan kadina binmek..kadina bindigimi farkedince de salak gibi aa pardon doluymus taksi diyip salakca gulup cikmak..

  • hic tuzum kuru konusmayacagim, her durumda esini secen ama anneyi de silip atmayan erkektir.

    ne guzel, butun yazarlar, anneyi secsin demis. secim yapmak, ya o ya ben gibi durumlar insanin evlilik hayati boyunca net olarak karsisina cikan donus yollari degildir. ancak kuvvetle muhtemel anne ve es arasinda gerek bariz sekilde gerekse soguk savas seklinde bir gerginlik olur. ve kuvvetle muhtemel iki tarafin da hakli ve haksiz oldugu durumlar mevcuttur. o sebeple adil olmasi, ama ne durumda olursa olsun, en azindan bir bayramda annesinin elini opmesi gereken erketir.

    hepiniz evlenin sonra acip bu yazdiklarimi bir daha okuyun. allah sizleri adil bir kadina denk getirsin sevgili erkek yazar arkadaslarim, cunku burada atip tuttugunuz o kadinlarin asil yaptirim gucunu evlenince goreceksiniz.

  • uçak irtifa kaybediyormuş. pilot, hostesi çağırıp "uçaktan 4 kişiyi at, ağırlığı azalt" demiş.
    hostes hemen alman'ın yanına gidip "çabuk aşağı atla!" demiş ve alman atlamış.
    hostes fransız'ın yanına gidip "rica etsem uçaktan atlar mısınız?" demiş ve fransız atlamış.
    hostes türk'ün yanına gitmiş ve "sen bu uçaktan atlayamazsın!" demiş ve türk durur mu, atlamış.
    hostes son olarak kürt'ün yanına gelmiş ve "bu uçaktan atlamak yasak!" diye fısıldayıvermiş...