hesabın var mı? giriş yap

  • kardeş sen bu araştırmacı yeteneğini şeyma için heba etme bak. memlekette çözülmeyi bekleyen onca dert var hazır, bi el atıver.

  • önsöz: uyuşturucu maddelerin kullanımı tehlikeli ve yasaktır.

    eski yunanca alysso (huzursuz olmak , bunalmak)kökünden türeyip halüsinasyon etki gösteren maddelerin tümüne verilen genel isimdir.

    bu etkiyi gösteren maddelere şöyle bir baktığımızda, karşımıza lsd, ayahuska, peyote, sihirli mantar, pcpve mdma... gibi maddeleri görmekteyiz. etki mekanizmaları gereği kullanan insanlara halüsinasyon etki göstermektedir.

    liserjik asit dietilamidin (lsd)'nin mucidi albert hofmann bu etkiyi 19 nisan 1943 'de bulduğu bu kimyasalı kendi başına aldıktan sonra deneyimlemiş ve başından geçen olayları söyle aktarmıştır.

    --- spoiler ---

    ''eve dönerken önümdeki her şey dalgalanıyordu, her şey içbükey bir aynadan yansıyan bozuk görüntülere dönüşüyordu. sanki olduğum yerde pedal çeviriyor, bir türlü yol alamıyordum. evime ulaştığımda öleceğini zannettim. oda çevresinde fırıldak gibi dönüyordum, duvarlar zıplıyordu. aşina nesneler tuhaf, korkunç biçimler almaya başlamıştı. eşyalar sürekli hareket ediyor, garip oyunlar oynuyordu. birkaç saat sonra, "harikulade" diye tanımladığım bir tesir hissetmeye başladım. ertesi gün ruh halim mükemmeldi, "sanki önümde yepyeni bir hayat uzanıyordu, sanki dünya yeniden yaratılmıştı.''
    --- spoiler ---

    peki albert hofmann bu rüya benzeri etkiyi nasıl yaşamıştı; şimdi hep beraber bu tarz etki gösteren maddelerin farmakodinamiklerine bir bakış atalım.

    bunun için ilk başta temel bilgilerden başlamamız gerekmektedir yani maddelerin etkisini gösterdiği sinir sisteminden. sinir sistemi veya beyinden dallanan sinir ağı, canlıların içsel ve dışsal çevresini algılamasına, bilgiyi depolamasına , elde edilen bilgiyi anlayıp işlemesine ve buna göre reaksiyon vermesine ve ayrıca vücut içerisinde hücreler ağı sayesinde sinyallerin farklı bölgelere iletimini sağlamasına, organların, kasların aktivitelerini düzenlenmesine yarayan bir sistemidir.

    şimdi bu sistem üzerinde yukarıdaki bilgi akışı, deneyimlerin akışı veya emirler siz ne derseniz deyin; hem elektriksel bir şekilde akar, hemde kimyasal bir şekilde. bizim burada mikroskopla inceleyeceğimiz yer kimyasal aktarım dediğimiz sinirler arası aktarımlardır. bu aktarımlar nörotransmitter maddeler dediğimiz kimyasallarla aktarılmaktadır ya da ilk uyarı bu maddeler sayesinde olmaktadır. hemen bu maddelere çok bilinenlerden birer örnek verelim ki anlaması kolay olsun. örneğin; serotonin, dopamin, adrenalin, .... yukarıda anlattığım gibi maddelerdir. şu şekilden de anlayacağınız üzere sinirler arası kimyasal iletim bu şekilde olmaktadır.

    işlerin doğru ilerlemesi açısından bu nörotransmitter maddeler bir birinden tamamen farklı olsalar da dışarıdan aldığımız yukarıdaki halüsinatif maddeler vücut içesinde üretilip, salgılanan diğer maddeler ile benzerlik gösterirler ve gösterdikleri için sinir sistemimizdeki reseptörlere kolayca bağlanırlar.

    kabaca yukarıdaki bilgileri öğrendikten sonra asıl konumuza geri dönelim.
    beyin aktivitesinin çoğu doğası gereği ritmiktir fakat yukarıda saydığım tüm klasik halüsinojenler, beyindeki nöronların belirli bir serotonin reseptörünün alt tipi olan serotonin 2a reseptörünü uyarır ve bu reseptör, halüsinojenlerin etkisinin start aldığı yer diyebiliriz. genel olarak korteks bölgesinde (yani beynin dış katmanı diyebileceğimiz yer olarak düşünebiliriz) yoğunlaşan uyarımlar kortikal ritmikliğin bu bozulmasına, sistem organizasyonunda genel bir düşüşün ve kısıtlamanın gözlemlenmesine neden olur. daha sonra kortekste salınım aktivitesinde düşüşler gözlenir. bunun nedeni oluşturulan iletimlerin beynin başka bir yerinde çoğalmasına neden olur.

    çeşitli görüntüleme teknikleriyle bu salınım ve aktiviteler , talamus, hipokampus ve parahipokampusta düşük frekanslı sinyal dalgalanmalarının genelinde bir artış olduğu gözlenebilmiştir. bu bölge derin yavaş dalga uykusu sırasında, görüntüler ve uzun süreli hafıza konsolidasyonu sürecinini yönettiğinden dolayı, artan medial temporal lob aktivitesi, hızlı göz hareketini ortaya çıkarmış bu da rem uykusunun önemli bir özelliği olduğundan, rüya görmeyle güçlü bir şekilde ilişkilendirilmiştir.

    yani lafın kısası bu tarz maddeleri kullanan kişiler sözde mistik veya ruhsal deneyimlerin hepsini uyanık bir rüya görüyormuşuz gibi tanımlayabiliriz. görsel-1görse-2

    kayna ve ileri okumalar için: 1234

  • sonra müfredattan evrimi kaldırıyorlar.

    var oğlum işte evrim, müfredattan kaldırsanız yüreklerden kaldıramazsınız.göz bu göz!

  • belki de ben bu filmin derinliğine varamadım ama acaip bayik bir film... filmin ilk 5 dakkasında sadece karanlık ve müzik olduğunu da tekrar edeyim, sinema ortamında süper etkileyici atmosfer yaratıcı olabilir {ki bundan şüphe ediyorum} ama evde insanın o bölümleri geçesi geliyor ve hatta geçiyor {ben geçtim mesela} ayrıca acaip temposuz bir film, mesela uzay gemisinin süzüle süzüle on dakikada yere konduğu sahne de aynı şekilde fast forward kurbanı olmuştur... belki ayıyım ama mutlu bir ayıyım...

  • öğrenciler içsin diye gönderilen sütlerden, yıl sonunda artmış olanlar kullanılarak yapılmış yoğurttur. aynı olay çalıştığım okulda da başımıza geldi. son haftalarda devamsızlık yapan öğrencilerin çokluğundan dolayı, gönderilen sütler kalıyor. bu sütleri milli eğitim'e gönderme durumunuz yok; sütleri bitirin, diyorlar. taşımalı öğretim yapılan bir okul olduğumuz için, okul çevresinde dağıtacağımız çocuk ya da ev de fazla yok. zaten son gün okula gelen öğrencilerden, isteyenlere sütler dağıtıldı ama yine de kolilerce süt kaldı. bizim idare de, öğretmenlere "istediğiniz kadar alıp, evde çocuklarınıza verebilir ya da etrafınıza dağıtabilirsiniz." dedi. aksi takdirde, sütler depoda bozulacaktı. adana'daki olay da, büyük ihtimalle bundan ibaret. ama siz yine de bu olay üzerinden öğretmenlere saydırma niyetindeyseniz, canınız sağ olsun.

  • davayı kaybederse örnek teşkili bakımından dönüm noktası olabilir, cidden benzersiz bir dava oluyor. ama bi şekilde kazansa bile, kendi reputasyonunu bitirdi, yani her şey ortada videolu kanıtlı, nasıl kameraya oynadığı, nasıl yalan söylediği, nasıl kocasını aldattığı, nasıl şiddet uyguladığı, nasıl adaleti yalan delillerle kandırmaya çalıştığı.. bunlar uzar karının vukuatları bitmiyor. daha kötüsü gerçekten şiddete uğrayan kadınların ilerideki hak arama proseslerini riske soktu. korkunç bir kadın, korkunç bir iki yüzlü, korkunç bir sosyopat.

  • bir bira sevdalısı olarak arkadaşı çok iyi anlıyorum. bana da mesela viski acayip tatsız, acı, ağır geliyor. bir ara "olm bunu bence laf olsun diye içiyorlar kimse de birbirine itiraf edemiyor" diyordum ve buna inanıyordum hatta.

    sana biranın olayını anlatayım. bir kere birayı hemen sarhoş olmak için içmezsin. elini, ağzını oyalasın diye önünde durur. çay gibi, kahve gibi. yanına bir sürü kızartma, atıştırmalık yakışır. ağzın ekşimez, acımaz. yavaş, yavaş içersin. şanslılardansan 4, benim gibi her gün içenlerdensen 6.da sarhoş olursun. bazı geceler sarhoş olmak istersin 2.birada baileys mi seviyorsun kardeşim baileys içerek devam edersin. ben tekila söylüyorum genelde öyle gecelerde.

    maya kokusu, ağızda dağılan arpa, mısır, nişasta, patlamış mısır notalarına girmeyeceğim. belli ki tadı sana hitap etmiyor ama tadı da biradan biraya acayip tatmin edici oluyor bazen.